Engelli yaşama el verdiler

Yayın Tarihi: 28/04/14 07:45
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı ile Spastikleri Koruma Cemiyeti'nin birçok yardımsever kuruluş ve kişiyi yanına alarak çıktıkları yeni bir yol var. Engelsiz Yaşam Evi. Çalışma Bakanlığı'ndaki arkadaşlarım geçtiğimiz Cuma gerçekleşen basın toplantısına katılmam için birkaç kez aramalarına karşın Lefkoşa'da bulunamadığımdan bu basın toplantısına katılamadım.

Engelsiz Yaşam Evi'nin evveliyatını Sevgili Güliz Kaner'den dinlemiştim. Kelime anlamıyla bugüne kadar bu ülke de yapılacak en önemli projeler arasında yer alıyor. Hatta şöyle bir düşünüyorum da kaç tane düzgün iş yaptı devlet bu ülke de sorgulamak lazım.

Hafta sonu Güliz Kaner ile bir araya gelip kısa bir söyleşi yaptık.

Güliz Kaner'i tanıyanlar ne kadar alçak gönüllü, övünmekten ziyade iş yapmayı seven yaratılışta biri olduğunu bilir.

Evet bu proje tek bir kurumun hamiliğinde yükselmiyor. Yani Engelsiz Yaşam Evi projesini sadece Spastikleri Koruma Cemiyeti'ne mal edemeyiz; bildiğim kadarıyla fikir onların ancak bu projenin yaşam bulması için birçok kurum taşın altına elini koymuş bulunuyor.

1. Spastikleri Koruma Cemiyeti,

2. Girne Inner Wheel Kulübü,

3. Lefkoşa Sarayönü Inner Wheel Kulübü,

4. Engelli Aileler Dayanışma Derneği,

5. KKTC Lions Kulüpleri Birliği,

6. Girne St. Hilarion Rotary Kulübü,

7. Kıbrıs Türk Zihinsel Engelliler Derneği,

8. Rotary Club Kyrenia Liman,

Başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Aziz Gürpınar ile Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ; bu projeyi sahiplenen iki önemli isim.

Yüksek Mimar Tunç Adanır da bu önemli projesi tek bir Osmanlı lirası almadan çizmiş.

Yani Tunç beyin de oldukça önemli bir katkısı var bu olaya.

Dedim ya fikir Spastikleri Koruma Cemiyetinin ancak bu fikrin hayat bulması için herkes seferber olmuş durumda.

Neyse olayı onore ettikten sonra gelelim işin aslına ve Güliz Kaner ile yaptığımız söyleşiye.

Yoğun iş temposunun içinde olmasına karşın bu ülkenin önemli bir gerçeğini birçoğumuzun görmezden geldiği bir gerçeği; engelli vatandaşlarımızın hamisi olmaya karar verdi ve cemiyetin başkanlığını devraldı;

"kendimi bu projeye adamış durumdayım, ben ve cemiyet arkadaşlarımızın en büyük hayali böylesine önemli bir rehabilitasyon merkezini bu ülkeye kazandırmak. Hangi şekilde olursa olsun engelli kardeşlerimiz bizim yükümlülüğümüz, sorumluluğumuz. Hem halk olarak hem devlet olarak yaşama tutunmaya çalışan ve birçok konuda yarım kalan, eksik kalan bu kardeşlerimizi ellerinden tutup ayağa kaldırmak bizim sorumluluğumuz. 18 dönümlük bir araziye, uluslararası standartlarda ve Akdeniz bölgesinde eşine benzerine az rastlanır bir projeyi hayata geçireceğiz. Mimarımız Tunç Adanır'a bu vesileyle bir kez daha teşekkür etmek istiyorum, projeyi bize ücretsiz çizdi ve izinlerinin çıkması için uğraşıyor. Projede teşekkür edecek o kadar çok insan var ki. Bakan Gürpınar'dan tutun da Büyükelçimiz Sn Akça'ya kadar. Rotary ve Lions kulüplerinden tutun, engelli yaşamla ilgili ciddi uğraşlar veren derneklerimize kadar; hepsinin ciddi katkıları var ve olacak. Projeye şimdilik ayrılan para beş milyon. Bunun 2.5 milyonunu kendi devletimiz, geriye kalan 2.5 milyonuna ise Türkiye Lefkoşa Büyükelçiliği katkı sağlayacak. Öyle tahmin ediyorum ki iç donanım ve spor tesisleri hariç projenin önemli kesimini bitirebileceğiz. İç donanımında ise Rotary ve Lions kulüplerinden yardımlar alacağız. Her iki kuruluş da uluslar arası önemli yardım kuruluşları arasında yer alıyor ve önemli bağışlar yapıyorlar. Tahminimden hızlı ve iyi ilerliyoruz, bu proje beni çok heyecanlandırıyor" dedi Güliz hanım; ve teknik bilgiler vermeye devam etti…

On sekiz yaşından küçüğü de büyüğü de Engelsiz Yaşam Evinde kalabilecek, her birinin ayrı odası olacak. Becerilerine göre eğitilecek. Hayvancılıktan tutun da seracılığa, bahçe bakımına kadar. Spor dallarının uygun olan birçok dalının engelliler için yapılması planlanıyor. Anlayacağınız bir engelli kardeşimiz hangi konuda başarılı olmaya müsaitse o alanda kendini geliştirip hayata tutunabilecek.

Dahası ilerleyen yıllarda ailesini ölüm sonucu kaybeden engelli kardeşlerimize engelsiz yaşam evi sahip çıkacak ve mağduriyet yaşanmayacak.

Bakan Gürpınar'ı tebrik etmek lazım, böylesine önemli bir proje onun bakanlığı döneminde hayat bulacak. Büyükelçi Akça'ya da bu ülkenin her bireyinin teşekkür etmesi gerekiyor, kısa sürede Kıbrıslı Türklerin kelime anlamıyla iyi bir dostu olmayı başardığı için. Güliz Kaner'de farklı düşünmüyor.

Toplum olarak hep engelli insanlardan kaçtık, onları dışladık, hatta bakarken acıdık. Pek azımız gerekli saygıyı ve değeri verdik. Oturduğumuz yerden markete yürüyerek gitmeye üşenirken yürüyemeyen birçok engelli koşarak gitmeyi ne çok isterdi diye düşündüm bir an, ya da sınavlara çalışmaktan, kitap, gazete okumaktan kaçınan bir toplum olarak; göremeyen, aklını yeterli şekilde kullanamayan, duymayan bir engelli kardeşimiz tüm bunları ne kadar yapabilmeyi isterdi.

Güliz hanım "bu projenin hayata geçmesini çok istiyorum, emekliliğimde kesinlikle gidip orada çalışacağım" derken başarılı bir Kaner ve aydın Kıbrıslı Türk Kadın profilinin ötesinde yüzünde önemli bir hatıranın acısı vardı.

Her ne kadar devlet olmanın gerekliliklerini geç yerine getiriyor olsak da, Engelsiz Yaşam Evi'ne başta Güliz Kaner olmak üzere katkı koyan herkesi selamlıyorum.

**********************

KIB-TEK'E MÜDAHALE ETMEYİN, YAZIKTIR SAYIN YORGANCIOĞLU GÜNAHTIR SAYIN SENNAROĞLU...

Uzun yıllardır süregelen Kıb-Tek battı batıyor, özelleştiriliyor, kurum siyasiler tarafından yönetiliyor, yönetim kurulu bu işten anlamayan siyasi atamalardan oluşuyor söylemlerini bilmeyen duymayan yoktur. İlk kez bu yıl Kıb-Tek'le ilgili olumlu haberler okur, olumlu düşünür olduk. İsmet Akim'in Kıb-Tek Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atandığından beridir duruşu ve sergilediği tutum dolayısı ile kamuoyunun desteğini almış durumda. İsmet Akim CTP-UG tarafından atanmasına rağmen yeri geldi parti yetkililerine yeri geldi Başbakan'a, siyaseti Kıb-Tek'e karıştırmayın diyebildi hatta yeri geldi bunu kapalı kapılar arkasında değil kamuoyu önünde tekrarladı. İsmet Akim'in Kıb-Tek'in yıllardır kötü yönetilmekten dolayı doğan borç batağından kurtarılması için siyaset gütmeden dişini tırnağına taktığı aşikardır. Yıllardır başarılamayan çalışanların, sendikanın hatta siyasilerin, kurumun geleceği için birlikte hareket etmelerini sağlaması, kamuoyunun güvenini kazanması bunun en açık örneğidir.

Şimdi aldığımız duyumlara göre Kıb-Tek'in kurtarılması, geleceği umurunda olmayan, geçmişte CTP-BG'de çeşitli görevlerde bulunmuş birkaç kişi, kurumun yönetim kurulunun aldığı kararlar kendi rantlarına ters düşünce soluğu Başbakan ve Bakan Sennaroğlu'nun yanında almışlar. Başbakan'a ve Bakan'a verdikleri doğru yanlış bilgilerle Başbakan'ın ve Bakan'ın kurum yönetimine müdahalesi sağlanmış. Sayın Başbakan'ın ve Sayın Bakan'ın bu oyuna gelmeyeceğini ümit eder, kurumun yönetimini yönetmek için atanan kişilere bırakıp kurumun geleceği için oluşan güven ve birliği bozmayacaklarına inanıyorum. Kıb-Tek'e müdahale etmeyin, yazıktır Sayın Yorgancıoğlu Günahtır sayın Sennaroğlu...

*********************

GÜNÜN SÖZÜ

İnsan seviyorsa kaybetmekten korkar. Kıskançlık da bir kaybetme korkusudur; Kıskanmıyorsa eğer, yeterince sevmiyordur.

Oğuz Atay

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları