Menfaat bekleyenlerin feveranı

Yayın Tarihi: 21/08/14 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Bir kahve molası için Hava Sporları Federasyonu Başkanı Serdar Turganer ile bir araya geldik. Hummalı bir çalışma içinde olduğunu gördüğümüz Başkan son zamanlarda kendisine karşı ve Federasyona karşı yapılan eleştirilerden hiç etkilenmeden çalışmaya devam ediyor. Ama yine de satır aralarında bir takım rahatsızlıkları olduğunu da gizlemiyor. Bizde biraz konuya girerek Başkan'a soruları ardı ardına soruyoruz.

Gökhan Altıner : Sayın Başkan gördüğüm kadarı ile çok çalışıyorsunuz ama bazı eleştiriler de alıyorsunuz nedir bu eleştirilerin arkasındaki esas nedenler biliyorsunuz ama ketum yapınızdan dolayı pek söylemediniz bugüne kadar, biraz da olsa artık konuları açmak gerekir gibi geliyor bana.

Serdar Turganer : Sayın Altıner aslında bu kadar eleştirilecek bir konu veya bir olay yok bu Federasyonda sadece nasırına bastığımız, çıkarlarına dokunduğumuz 3-5 kişinin yaygarasından başka birşey değil bunlar, şu veya bu sebeple Federasyon'u kendisine muhalif hedef olarak seçen bir grubun saldırısı ile karşı karşıyayız.

Gökhan Altıner : Sayın Başkan nedir dertleri sizinle ya da Federasyonla?

Serdar Turganer : Ben Federasyon Başkanı olduktan sonra Havacılık kural ve kriterlerinden hiçbir zaman taviz vermedim. Bazı durumlarda taviz ve farklı uygulama isteyen birilerinin hemen hedefi durumuna geliyorsunuz. Ya da zamanında işten çıkardığınız ve şimdi aylak aylak dolaşan ve işi gücü başkalarına çamur atarak bir yerlere varmak isteyen birilerinin hedefi oluyorsunuz ki "Bunların hepsi Yönetimimiz tarafından biliniyor".

Ama bizler bu gibi dedikodu mekanizması ile çalıştırılan bu saldırılara kulak asmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Gökhan Altıner : Bir paraşüt konusu var Sayın Başkan sormak isterim nedir bu konunun aslı?

Serdar Turganer : Bizim branşlarımızdan biri serbest paraşüttür. Yani uçaktan atlayarak yapılan paraşüt sporu. Bu sporun branşı bünyemizde mevcut ancak bu sporun icra edilmesi için temel koşullardan biri bir paraşütçü atma özelliğine haiz bir uçağınızın olmasıdır. Maalesef Federasyonda ve ülkemizde böyle bir uçak yok. Federasyon'a ait olan uçaklar eğitim uçağı olup paraşütcü atımına müsait olmayan ve izni olmayan uuçaklardır. Daha önce Hava Kurumu zamanında bu uçaklardan sakıncalı olarak birkaç kez paraşütçü atılmış ama tehlikeli olmasından dolayı vazgeçilmiştir.

Federasyon'un bütçesinin uygun olduğu yıllarda yılda bir kez Türkiye'deki Türk Hava Kurumu'ndan paraşüt uçağı ve paraşüt öğretmenleri kiralanarak paraşüt kursu düzenlenmekteydi. Ancak geçen zaman içerisinde Federasyonun bütçesi geriledikçe bu kursları gerçekleştiremez olduk.

Gökhan Altıner : Neden Sayın Başkan bütçe ile ne kadar alakalı bu kurs?

Serdar Turganer : (Gülüşmeler) Sayın Altıner işte herkes bunları bilmiyor ve sallanan suçlamalara bakılıyor. Siz bir paraşüt kursunun kaça patladığını bilir misiniz? Söyleyim de öğrenin. Sadece uçak için 30,000 TL, öğretmen paraşütçülerin harcırah, yolluk, konaklama ve uçağın K.K.T.C.'nde kaldığı ve eğitim süresince uçtuğu kadar yakıt ücreti, Türkiye'ye dönüş yakıtı, pilotların ve teknisyenlerin harcırahları derken yaklaşık 40,000-45,000 TL aralığı bir maliyet gerekmektedir. Kim verebilir bu parayı bugün, havacılıkta bir faaliyeti yapacaksanız ilk önce o branşla ilgili zemininiz olacak. 40,000-45,000 Türk Lirası parayı 5 günlük kurs için sokağa atmam, alt yapı için yatırım için yapılır ama, kalıcı şeylerin peşindeyiz.

Gökhan Altıner: Sayın Başkan sadece bir kursun maliyeti mi bu çok yüksek bir rakam.

Serdar Turganer: Evet böyledir ve biz bu parayı vermediğimiz için eleştiriliyoruz. Bu parayı vermiyoruz, veremiyoruz zaten ama talep eden paraşütçülerimiz olduğunda Türkiye'deki Paraşüt atlayışlarının gerçekleştiği kamplara gönderiyoruz masraflarını ödeyerek.

Gökhan Altıner: Sayın Başkan bu eleştiriler karşısında son olarak ne söyleyeceksiniz daha fazla vaktinizi almayalım.

Serdar Turganer: Eleştirinin reel olanına hiç bir zaman karşı değilim, ama sormadan, öğrenmeden yapılan eleştiriye karşıyım. Eleştirecek olan şunları da eleştirsin; Ben ve arkadaşlarım bu Federasyonu kurduğumuzda 2,500,000 TL bütçesi vardı. Bir anda bu bütçe hem de yatırım yapmaya başladığımız süreçte 900,000 TL indirilerek 1,600,000 TL'ye düşürüldü. Bunu da eleştirsinler. Federasyon kurulduğunda Kurumdan devir alınan personel içerisinde sadece 5 havacı, diğerleri aralarında odacı, faxcı, şoför, çaycı, bahçeci gibi olan 25 kişi vardı. Federasyon bunların hepsini pilot, paraşütcü, baloncu v.s. olarak havacı olarak yetiştirdi ve şu anda hepsi lisanslı bunu da eleştirsinler. Kurumdan devir alınan uçan araçlar, kırık dökük iki uçak, kırık dökük iki microlight ve ömrünü doldurmuş olan uçmayan bir balon. Uçaklar ve microlightlar kırık dökük hallerinden kurtarılarak uçabilir hale getirilirken yeni sıfır bir balon da Federasyona kazandırıldı. İki olan kırık dökük uçak sayısı beş'e, aynı şekilde kırık dökük olan microlight sayısı yine 3 adet sıfır microlight ile beş'e çıkarıldı. Bunu da eleştirsinler ve bunlar kırık dökük, fare ve yılan ölüleri ile pislik içinde bulduğumuz araçlardı. Tesisler adam boyu otlar ile kaplıydı. Bunları da eleştirsinler. Eskiden en basidi bir yamaç paraşütü kursu veya model uçak kursu açılacağında Türkiye'den bir sürü öğretmen getirtilirdi. Federasyon bunların öğretmenlerini de yetiştirilerek kurslar açıyor, havacı yetiştiriyor. Bunları da eleştirsinler. Hatalarımız olabilir. Bizler iş yapıyoruz. İş yapılan yerde hata da olabilir ama suya sabuna dokunmazsanız hiç hata da olmaz.

Sayın Altıner daha fazla konulara girmeyeceğim, biz havacılık için en doğrusu neyse onu yapmaya çalışıyoruz, birilerine menfaat vermedik diye eleştiriliyorsak yapacak birşey yok".

**************

BOŞ YERE GÜRÜLTÜ

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu'nun YDÜ Hastanesi konusunda kendi bakanını savunan bir açıklama yapması son derece normal. Levent Özadam abimizin söyleşisini okudum da Özkan bey olabildiğince sakin ve yuvarlak cevaplar vermiş özellikle YDÜ konusunda. Ortada bir suç olsa ya da suç unsuru olsa Sağlık Bakanlığı anında hastane işlerine el kordu, sağlık bakanlığının durumu sadece şüphelerden ibaret. Bakan Gülle yanlış anlamasın beni ama birilerinin kışkırtmasına gelip sinirli açıklamalar yapmış bence. Bakınız şimdi ben kalkıp herhangi bir devlet hastanesine gitsem yarın sabah ki köşeme o kadar uygunluksuz fotoğraf çeker basarım ki bakanımız çok zora girer. Girne hastanesi önemli bir müdahaleyi dahi hala yapamayıp Lefkoşa'ya göndermek zorunda kalıyorsa, avuç içi kadar küçük Kuzey Kıbrıs'ta hala sağlıkta yapılması gereken reformlar yapılamıyorsa ki ben bunda Bakan Gülle'yi suçlamıyorum, elindeki imkanlara göre bir şeyler yapabilecek, işte bu noktada bu tür aslı astarı olmayan organ mafyası şüphelerini bırakıp, Devlet hastanelerini YDÜ hastanesi ile denk bir seviyeye taşımaya çalışmalı.

Bakanımızın yapması gereken bu aslında.

Bu arada Özkan bey seçime kadar kabinede değişim yok demiş, seçimden sonra hükümet değişmezse tabii, anketler ve parti organları belirleyecek Cumhurbaşkanı adayı kim olacak demiş, peki sizin gönlünüz de yatan kim? Sanki Talat değil gibi…

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Biz başka severdik, o nedenle başka sevemedik.

Nazım Hikmet

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları