Batmışların kaprisi

Yayın Tarihi: 18/09/14 07:47
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
*Kelime anlamıyla batmış bitmiş bir ülkedir Yunanistan. Sürekli AB'den çıkma tehdidiyle mali yardım gören, şantajla, tehditle Almanya'dan para yardımı alan bir yönetimi var Yunanlıların ve bu ülke de Avrupa Birliği'nde olduğu için kapris yapıyor, laf söylüyor

**Kıbrıs Cumhuriyeti'nin elindeki tek koz Avrupa Birliği üyesi olmaları, başka filmleri yok. Düşünsenize büyük bir zenginlik ve ferah içindeyken yapmış oldukları kötü yönetimler sonucunda kendi halkının bankalardaki mevduatlarına el koyma ayıbına kadar düşen bir yönetime sahip Kıbrıslı Rumlar.

Yazının hemen başında söylemekte fayda görüyorum; liberal demokrat bir kimliğe sahip olmama karşın aşırı milliyetçi söylemlerden son derece nefret eden bir anlayışım vardır. Ama Rum-Yunan ikilisine karşın biraz küstah bir yazı kaleme alma ihtiyacı hissediyorum.

2003 Yılında karşılıklı geçişlerle ilgili sınır kapıları açıldığında inanılmaz bir izdiham olmuştu. Rumlar, Türk tarafına geçip köylerini gezerken, Türkler yalnızca eski köylerini gezmekle kalmamış Rum marketlerini de zengin etmişlerdi. Bu durum birkaç yıl öncesine kadar da devam etti. Hatta şu an batmış marketler zinciri olan Orfanis'in Kıbrıslı Türk müşteriler tarafından uzun yıllar süpvansiye edildiği iddia edilir.

Tabii kapitalist düzen; sert bir dille eleştirecek değilim, isteyen istediği yerden gider alış veriş yapar. Hatta birçok vatandaşımız Rum tarafındaki marketlerden Maden in Turkey diye fark etmeden çok elbise almışlardır.

Dedim ya kapitalist düzen; sınayı alanda anlaşması var Türkiye'nin AB'ye üye ülkelerle mal alıp mal satıyor. Bu işin vatanı milleti ya da duygusallığı yok.

Geçelim bu gerçek ama tatsız konuyu.

Gel zaman git zaman Rumlar, Avrupa Birliği üyesi olmalarına karşın eskiye dayanan ve aynı mezhebi paylaştıkları Rus kardeşleriyle yanlış işlere bulaşancalar Merkel öyle bir tokat vurdu ki Rum tarafına hala ayağa kalkamadılar.

BATMIŞ BİR KIBRIS CUMHURİYETİ

Kıbrıs Cumhuriyeti'nin elindeki tek koz Avrupa Birliği üyesi olmaları, başka filmleri yok. Yaz aylarında onlar da bizim gibi kuraklık çekiyorlar, önceki yıllara oranla eski turist sayıları da yok; Rum tarafına her geçtiğimde bilhassa hafta içi günlerde yolların, sokakların boş olduğunu, birçok binanın üzerinde kiralık ilanlarının asılı olduğunu görmüşümdür.

Yani işin Türkçesi Rum tarafı kelime anlamıyla batmış bir cumhuriyet ve batmış bir devlettir.

Övündüklerinde bir harmanlık yer isterler ama parasız bir övünmeden başka bir şey değildir bu.

Düşünsenize büyük bir zenginlik ve ferah içindeyken yapmış oldukları kötü yönetimler sonucunda kendi halkının bankalardaki mevduatlarına el koyma ayıbına kadar düşen bir yönetime sahip Kıbrıslı Rumlar.

Rum tarafından beslenen bazı arkadaşlar hiç bu konuları anmazlar ama.

MORAYI MI SATAYIM DEMİŞTİ?

Yakın geçmişte dönemin Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun "Ne istiyorsunuz Mora yarımadasını mı satayım" http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/18382649.asp

deyişini hala kimse unutmadı.

Kelime anlamıyla batmış bitmiş bir ülkedir Yunanistan. Sürekli AB'den çıkma tehdidiyle mali yardım gören, şantajla, tehditle Almanya'dan para yardımı alan bir yönetimi var Yunanlıların ve bu ülke de Avrupa Birliği'nde olduğu için kapris yapıyor, laf söylüyor, asker işgalcidir, Türkler kötüdür falan filan..

Antonis Samaras daha geçtiğimiz hafta, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir toplantı da gergin bir konuşma yaşamıştı.

BM'YE DÜŞMAN BİR ANASTASİEDES

Türkiye Başbakanı Davutoğlu'nun gelin birlikte Kıbrıs'a çözüm getirelim teklifine oldukça ağır bir cevapla karşılık verdi Yunanistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Kutras. İşgalci dedi, askerini çek dedi.

Kardeşim zamanında da Türk askeri yoktu, binlerce kadın ve çocuğu Rumlar ve Yunanlılar katletmedi mi?

Hade çıksın Türk askeri peki ya sonra? 1974'e kadar ne yaşandıysa aynıları yaşanır. Bunlar hamaset değil, gerçekler..

BM Genel Sekreteri Moon'un Kıbrıs konusuyla ilgili al ver aşamasına gelindi sözlerine Rum Lider Anastasides'in bu sözlerden geri adım atılmazsa görüşmelere devam etmeyeceği tehdidi eklendi.

Ne kaprisler ne kaprisler, sürekli bir ayak sürümeler, sürekli bir görüşmeleri çıkmaza sokmalar.

Anlıyorum Rumlar çözüm istemiyor ama Davutoğlu'nun da ifade ettiği gibi bunu söylerler ve bu iş kapanır herkes de bakar başının çaresine.

Demokrasi de çareler tükenmez.

Bir de Anastasiedes'in sürekli övündüğü bir başka mesele daha var; hiçbir şekilde Birleşmiş Milletleri istemiyor, Downer'i kovdum, şunu gönderdim, bunu getirttim diye övünüyor, ne biçim bir devlet liderliğidir bu.

Açıkçası bizim hiç böyle devlet başkanımız olmadı, olmaz da . İngiltere'nin üslerini istemezler, Amerikalıları istemezler, Türk askerini istemezler, sanırım Rumların Katolik-Müslüman düşmanlığı var. Ortodoks olmayan bizden değil mantığındalar.

Sonuç olarak batmış iki ülkeden ötesi değildir Kıbrıs Cumhuriyeti ile Yunanistan, eski zenginliklerinin son demlerini ve miraslarını kullanıyorlar şimdilik. Sırf Ruslara katılmasınlar diye Avrupa Birliği'ne almak zorunda kaldıkları bu iki Ortodoks ve Rus hayranı ülkenin derdini, kaprisini ve günahını çekmektedirler.

Birçok insan KKTC'yi ve Türkiye'yi beğenmez, elbette ki kendi ülkemizin ve Türkiye'nin önemli yanlışları var ama biraz araştırın iki ülke arasındaki farkı.

************

GÜNÜN SÖZÜ

Artık ne geri gelmeni beklerim ne de ben gelirim. Nasılsa ben bir şey kaybetmedim, sen bensizliği seçtin. Karar senin.

NAZIM HİKMET

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.