Başbakan, Bakırcı'yı çalıştırmıyor mu?

Yayın Tarihi: 30/09/14 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

* Duyduğuma göre gelecek suyun, projelerinin sağlıklı uygulanabilmesi, yaşanacak sorunlar karşısında müdahale edecek ekiplerin kurulabilmesi için yaklaşık bir yıldır Bakan Bakırcı'nın Başbakan Yorgancıoğlu'ndan mühendis istihdamı talep ettiğini ancak Başbakan Yorgancıoğlu'nun Bakırcı'ya karşı kayıtsız kaldığı yönünde. Anladığım kadarıyla Hükümetin CTP kanadı, su konusunda DP kanadının toplum tarafından başarısız ve beceriksiz görünmesini istiyor.

**Kıbrıs'a gelecek olan su projesinin mali yapısına Rum işadamı Orfanidisin ortak olmak istediği hatta o tarihlerde Girne'de lüks bir otelde bazı Türk siyasi parti temsilcileri, Türkiye'den bir firma ve Orfanidisin katıldığı gizli bir toplantı yapıldığını öğrenmiştim.

AK Parti'ye yakın iki eski dostumu ağırladım birkaç günlüğüne, hani benimde AK Parti de dostlarım var demek için söylemiyorum ama konuyu getireceğim bir nokta var, ondan yazının başında belirteyim dedim. Memleketin dört bir yanını gezdik hep birlikte, yol üzerlerinde hala su boruları sağlı sollu duruyor. "Su'nun projesi ne olacak?" diye sordu; "bende bilmiyorum" dedim; "nasıl bilmiyorsun?" diye sordu "başta Bakan Bakırcı ve devamla hükümet dahi bilmiyor" dedim ve uzunca konuştuk bu konuyu.

Su, adaya zorunlu çözümü dahi getirecek en önemli unsurlardan biri hatta petrolden bile daha önemli. Bu nedenle bu suyu kim, nasıl, neden getirecek, ne yapacak birilerinin bunu topluma çıkıp anlatması lazım.

Konuyla ilgili bakan Hamit Bakırcı'nın "bu suyu biz yönetemeyiz" sözü uzun uzadıya sert tartışmalara neden oldu. Koca bakanın gelecek olan su ile ne tür projelerin hayata geçirileceğini bilmediğini düşünmek saflık olur; biz gelecek suyu yönetemeyiz sözünün arkasında Bakan Bakırcı ve ekibinin başarısız oluşu mu var yoksa yapılan anlaşmalara göre bu işin etki ve yetkilisi biz mi değiliz? Hangisi var?

SU KİME GELİYOR?

Dedik ya gelecek olan su gerçekten son derece önem arz ediyor, öyleyse bu suyun gelişi ile ilgili neden hala bir heyecanı yok bakanlığın ya da medyanın ya da toplumun? Hiç düşündünüz mü bunu?

Kıbrıs'ın genelinde uzun yıllardır kuraklık yaşanır, bu kuraklığın acısını en çok çeken bakanlardan biridir Önder Sennaroğlu; kuraklık olur, maliye bütçe vermez falan filan. Yani suyun geliyor olması büyük olay, peki tekrar soruyorum, bununla ilgili olarak neden bir hareketlilik ve heyecan yok kimse de?

Kutlay Erk'in Hamit Bakırcı'ya iliştiğine bakmayın siz, Kutlay Erk de bazı gerçekleri biliyor. Türkiye'den KKTC'ye pardon Kıbrıs'a gelecek olan suyun sadece bizim için değil çok başkaları için getirildiğini ve aylardır bunun dedikodusunun yapıldığını, kaldı ki söz konusu suyun yönetim yetkisinin bizde olmadığını da eminim biliyordur Kutlay Erk.

Şimdi gelelim bu suyun ne işe yarayacağına ve kimin için Kıbrıs'a geldiğine?

SU VE İSRAİL

Yıllar önce su projesi gündeme geldiğinde bu projenin daha önce Türkiye-İsrail arasında yapılacak bir işbirliği projesiyle Türkiye'den İsrail'e satılacağı ancak arada doğan anlaşmazlıklar nedeniyle bozulduğunu duymuştum.

Dahası Kıbrıs'a gelecek olan su projesinin mali yapısına Rum işadamı Orfanidisin ortak olmak istediği hatta o tarihlerde Girne'de lüks bir otelde bazı Türk siyasi parti temsilcileri, Türkiye'den bir firma ve Orfanidisin katıldığı gizli bir toplantı yapıldığını öğrenmiştim.

Tabii bana bunları vakti zamanında anlatan su projesiyle yakından ilgisi olan birkaç kişiydi. Doğruluğunu teyit etme ihtiyacı hissetmemiştim.

Şimdi Türkiye'den su gelecek, elbette ki Kıbrıslı Türklere de faydası dokunacak bu suyun, hatta suyun geçeceği pek çok tarla Türkiye'den gelen bazı yatırımcılar tarafından tarım maksatlı kiralandı bile.

Tüm bunları bir araya getirdiğimizde Türkiye'den gelecek olan suyun Kıbrıs'ın Kuzeyine önemli bir rahatlama sağlayacağını ve üreticinin gücünü artıracağını kimse inkar edemez.

Ancak şunu da herkesin bilmesi gerekir ki gelecek su, başta Rum tarafına ve İsrail'e de satılacak, gelecek olmasının en önemli nedenlerinde diğer iki nedeni de bu.

Çok derin konulardır girmek istemiyorum ama Kıbrıs'ta var olan sadece şekilsel siyasi bir sorundur ve bu sorun bizim ve Rumlar arasındadır aslında. Gerek Türkiye'nin gerekse birçok komşu ülkenin Rum tarafıyla son derece iyi ticari ilişkisi bulunmaktadır.

Liberal demokrat bir düşünceye sahip olduğum için ben saydığım tüm bu olası gelişmeleri ya da yaşanan gelişmeleri son derece normal buluyorum. Bu yazıyı kaleme alma sebebim ise Bakırcı'nın suyu biz yönetemeyiz demesinin ardında yatan başka gerçeklerin olduğunu anlatma ihtiyacıdır.

BAŞBAKAN, BAKIRCI'YI ÇALIŞTIRMIYOR

Bakırcı'yı çok fazla tanımam ancak kısıtlı imkanlarla iş yapmaya çalıştığını da bilirim. Duyduğuma göre gelecek suyun, projelerinin sağlıklı uygulanabilmesi, yaşanacak sorunlar karşısında müdahale edecek ekiplerin kurulabilmesi için yaklaşık bir yıldır Bakan Bakırcı'nın Başbakan Yorgancıoğlu'ndan mühendis istihdamı talep ettiğini ancak Başbakan Yorgancıoğlu'nun Bakırcı'ya karşı kayıtsız kaldığı yönünde.

Anladığım kadarıyla Hükümetin CTP kanadı, su konusunda DP kanadının toplum tarafından başarısız ve beceriksiz görünmesini istiyor.

Tabii bu konuda Bakırcı da yanlış yapıyor, söz konusu su projesinde madem ki yaşanan ciddi sıkıntılar var bunu kelime anlamıyla deşifre etmesi gerekir. Bakınız Arabacıoğlu, Maliye bakanlığının kendisine uyguladığı daha doğrusu DP'nin bakanlıklarına uyguladığı mali ambargoya karşı gereken sesi vermediği için görevinden istifa etmek zorunda kaldı.

Bir aralar Bakırcı da istifanın eşiğine gelmişti,iyi hatırlıyorum. Arabacıoğlu'na yapılanlar uzunca bir süredir Bakırcı'ya da yapılıyor anladığım kadarıyla, heralde Bakırcı da baktı ki olmuyor, boş verdi.

Zaten bu hükümet kavgayla kuruldu, bedduayla yürüyor.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Senin için yapraklarını kopardığım papatyalardan özür diledim dün gece. "Haklısınız dedim, ne sevdiği belli, ne sevmediği."

Pablo Neruda

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları