Bayraktar'ın onuru ne kadar kırılmıştır acaba!!!

Yayın Tarihi: 04/11/14 07:39
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

* Ortada delilleri ve emareleriyle işlenen bir cinayet var. Polisin Vechi'yi konuşturmak için zaten şiddet uygulamadığı komisyon raporunda da yer alıyor, dahası polisin Vechi'ye söylediği sözler iddia olarak isimlendiriyor, sonra da komisyon diyor ki "iddia ama bizce öyle oldu". Kusura bakmayın ama tam bir asparagas iş yaptınız. Bir cinayet soruşturmasını KKTC Anayasa'sının maddeleriyle ilişkilendirmeniz bile "polisi nasıl yapsak da biraz olsun suçlu çıkarsak" havasında yapılmış eylem gibi duruyor.

** Aynı komisyon hocalarla ulemalarla irtibata geçsin ve bağlantı kursun Mehmet Bayraktar'ın ruhuyla ve sorsun bakalım, hunharca öldürülürken onuru ne kadar kırıldı, bir daha çocuklarını ve sevdiklerini göremeyeceğini hissederken onuru ne kadar kırıldı.

Evet evet, Başbakan aynı komisyon üyelerine bir görev daha versin, madem ki Özkan bey bu kadar hak hukuk peşinde olan bir devlet büyüğümüzdür; "Mehmet Bayraktar ölürken onuru Anayasa'nın bilmem kaçıncı maddesine ve AİHS'e göre ne kadar kırıldı" bunu komisyon araştırsın ve kamuoyuyla paylaşsın.

Polis Müffettişi Mehmet Bayraktar'ı öldürdüğü iddiasıyla polis tarafından tutuklanan ve kısa bir süre sonra Bayraktar'ı öldürenin Mehmet Vechi olduğuna dair delillere ulaşan polisin, yürüttüğü soruşturma sırasında intihar ederek kendi yaşamına son veren Mehmet Vechi ile ilgili rapor dün açıklandı. Başbakan Özkan Yorgancıoğlu'nun hukuk devletini neredeyse hiçe sayarak, yargının ve polisin güvenilirliğini dahi sarsmak pahasına bir komisyon kurarak Vechi'nin intiharını soruşturtmasını önceki yazılarımda da sert bir dille eleştirmiştim.

Hala aynı noktadayım. Komisyon raporunu okudum. Komisyon raporunda uzun bir giriş yaptıktan sonra detaylara giriyor ama rapora giriş esnasında tarafsızlıktan bahsediyor.

Şunu belirtmek gerekir ki bu komisyon her ne kadar bağımsız olduğunu söyleşe bile velev ki tarafsız olsa bile siyaseten partizanlık yaparak Polis Genel Müdür Pervin Gürler'i görevinden alıp yerine CTP'li olan bir polisi atama çabasıyla yapmış olduğu bir girişim algısı ve dayanağı nedeniyle her zaman şüpheyle bakacağımız, bakmamız gereken bir komisyon olmuştur olacaktır.

Bakınız bir polis müfettişi öldürüldü ve cinayete teşebbüsten itham edilen ve bu yönde sağlam emarelerin olduğu polis teşkilatı tarafından açıklanan bir başka kişi intihar etti.

Hayatını kaybetmiş iki kişi arkasından yazılar yazmak, konuşmak başkası için olmadığı gibi benim içinde hiç hoş değil.

Ancak söz konusu siyaset uğruna, partizanlık uğruna Başbakan Özkan Yorgancıoğlu'nun ve şürekasının bir polis genel müdürünü görevden almanın yollarını aramak uğruna verilen bir savaş haline geldiyse, bu partizanca tavrın karşısında da durmak gerekir.

KOMİSYON BAYRAKTAR'IN ONURU KIRILDI DİYE ARAŞTIRDI MI?

Komisyonun raporunda sonuç olarak şöyle bir ifade kullanıldı "Sonuç itibarıyla, Mehmet Vechinin poliste, itirafını almak üzere onur kırıcı ve aşağılayıcı bir işleme tabi tutulduğu kanaatine vardık. Polis örgütü, bu işlemleri ile Anayasa'nın 14.maddesi ile AİHS'nin 3.maddesini ihlal etmiştir, çiğnemiştir". http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/146175/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Ve bu ifadeler hem KKTC Anayasa'sına hem de Avrupa İnsan Hakları'na maddelerine dayandırıldı.

Yani koca komisyon Vechi'yi polis öldürmüştür diyemedi, polisi suçlayacak bir şey bulamadı ama KKTC Anayasa'sının 14. Maddesine dayandırarak polisi muamelesinden dolayı suçlu buldu ve ekledi ne yazık ki bu suçların cezası yok.

Ortada delilleri ve emareleriyle işlenen bir cinayet var. polisin Vechi'yi konuşturmak için zaten şiddet uygulamadığı komisyon raporunda da yer alıyor, dahası polisin Vechi'ye söylediği sözler iddia olarak isimlendiriyor, sonra da komisyon diyor ki "iddia ama bizce öyle oldu".

Kusura bakmayın ama tam bir asparagas iş yaptınız. Bir cinayet soruşturmasını KKTC Anayasa'sının maddeleriyle ilişkilendirmeniz bile "polisi nasıl yapsak da biraz olsun suçlu çıkarsak" havasında yapılmış eylem gibi duruyor.

Kelime anlamıyla ciddiyetten uzak bir iş yaptınız kıymetli komisyon üyeleri.

Tabii burada komisyon Başbakan Yorgancıoğlu'ndan ne görev aldıysa onu yaptı; şimdi Başbakana bir gazeteci olarak ben çağrı yapıyorum, aynı komisyon hocalarla ulemalarla irtibata geçsin ve bağlantı kursun Mehmet Bayraktar'ın ruhuyla ve sorsun bakalım, hunharca öldürülürken onuru ne kadar kırıldı, bir daha çocuklarını ve sevdiklerini göremeyeceğini hissederken onuru ne kadar kırıldı.

Evet evet, Başbakan aynı komisyon üyelerine bir görev daha versin, madem ki Özkan bey bu kadar hak hukuk peşinde olan bir devlet büyüğümüzdür; "Mehmet Bayraktar ölürken onuru Anayasa'nın bilmem kaçıncı maddesine ve AİHS'e göre ne kadar kırıldı" bunu komisyon araştırsın ve kamuoyuyla paylaşsın.

Komisyon utanmasa cinayet zanlısının büstü de dikilse bu onur kırılmasının manevi telafisi için fena olmaz diyecek.

Olacak iş değil.

AZMETTİREN KİM YA DA KİMLER?

Tabii ortaya bir başka önemli soru daha çıktı. Polis ve Başsavcılık yürüttüğü soruşturmada Mehmet Bayraktar'ın öldürülmesiyle ilgili tek şüpheli olarak Mehmet Vechi'yi uzun süreli tutukladı ve Bayraktar'ın kan DNA'sıyla Mehmet Vechi'nin elbiselerinde bulunan kanın DNA'ları tuttu. Vechi bu elbiselerin kendisine ait olduğunu da ifadesinde kabul da etti zaten, dahası polis bu elbiseleri Vechi'ye satan kişilere de ulaştı, dahası polisin güvenlik kameralarından Vechi'nin olay mahalline yani Kuruova köyüne gittiğini tespit ettiği kamera kayıtlarına da ulaştı. Yani her şey ortada; cinayette ortada.

Peki bu cinayet neden işlendi? Mehmet Vechi'ye bu cinayeti işleten kimler oldu? Yani birileri Vechi'yi azmettirdi mi bu cinayetin işlenmesi için.

Ben buradan Başsavcılığa ve polise çağrıda bulunuyorum, madem ki bu Hükümetin Polis teşkilatına güveni yok ve polis teşkilatı ve bazı kişiler İntihar olayını polisin üzerine yıkmaya çalışıyor; Başsavcılık ve poliste Vechi'nin cinayet gününden gün geriye tüm telefon kayıtlarını ve mesajlarını incelesin, Vechi'ye yakın kişiler de soruşturma kapsamına alınsın, bakalım azmettiren var mı? bu cinayeti işleyene işleten var mı?

Madem ki bu cinayet ve intihar muallakta kaldı; soruşturma sürecine bir de işin bu yönünü ekleyin.

Olayla ilgili yazılarımla ilgili Mehmet Bayraktar'ın ailesi bana destek ve üzüntülerini anlatan haberler yolladılar, onlar sessizce yaslarını ve matemlerini tutuyorlar.,

Allah hem Bayraktar hem de Vechi için rahmet etsin. Ortada son derece üzücü ve çirkin bir olay vardır ama kimse de böylesine bir ölüm hikayesinin üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışmasın.

GÜNÜN SÖZÜ

Her ölüm erken ölümdür

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.