YDÜ yoluna devam ediyor

*Günsel "Ne isterse olsun YDÜ hastanesinin tepe taklak gitmesini bekleyenler hayal kırıklığına uğramıştır. Evet devletten almamız gereken 80 milyon tl'nin üstünde bir alacak vardır, şu an için bu borç ödenmediği gibi hastalar daha külfetli ve daha pahalı bir yol seçilerek yurt dışına gönderilmektedir. Açıkçası alacak konumuz mahkemede o bir şekilde çözülecek ama ben yollarda, yurt dışında ezilen, hırpalanan vatandaşlarımıza üzülüyorum".

** bir gazeteci olarak merak ediyorum; Bakan Gulle acaba bir çıkış yolu olarak ve YDÜ'yü cezalandırmak adına bu yolu seçmiş olabilir ama daha pahalı olmasına karşın Türkiye'deki hastaneler ödeniyor mu? Ödendiyse ne kadarı ödendi? Yoksa hastanelere sürekli borç takan bir Sağlık bakanlığımız mı var artık? Yoksa ne olmasa Türkiye o borçlarımızı öder mi? Anlıyor musunuz ülke sağlığı olarak ne durumdayız…

***25 bin öğrencinin eline bir mum verseniz ve hepsini Lefkoşa'nın merkezinde toplasanız, Lefkoşa'dan yeni bir güneş doğdu sanacak uzaydan bakanlar.

Yakın Doğu Üniversitesi ve bana göre Günsel ailesinin felsefesini ileriye taşıyacak tek adam olarak gördüğüm kadim dostum İrfan Günsel ile bir araya geldik. Birkaç meslektaşımla birlikte ziyaret ettiğimiz İrfan'la birlikte YDÜ hastanesinde çalışanlar, doktorlar ve öğrencilerle birlikte son derece sade ve sıcak bir öğle yemeği yedik. Sohbet haliyle mevcut siyasi yapının değerlendirilmesiyle başladı, sonra haliyle hükümet ile YDÜ Hastanesi arasında hala yaşanan sorunlarla devam etti.

Dert yanan, sızlanan, sorunları durmaksızın anlatan bir insan bir profili İrfan'a son derece uzak. Sorun son durumu, onu size anlatır, sonra da motivasyonunu göstermekten çekinmez.

İrfan "ne isterse olsun YDÜ hastanesinin tepe taklak gitmesini bekleyenler hayal kırıklığına uğramıştır. Evet devletten almamız gereken 80 milyon tl'nin üstünde bir alacak vardır, şu an için bu borç ödenmediği gibi hastalar daha külfetli ve daha pahalı bir yol seçilerek yurt dışına gönderilmektedir. Açıkçası alacak konumuz mahkemede o bir şekilde çözülecek ama ben yollarda, yurt dışında ezilen, hırpalanan vatandaşlarımıza üzülüyorum. Her şey para mı sanıyorsunuz, belki bazıları için her şey para ama biz zorluğa itilen kardeşlerimiz için üzülüyoruz şu an" dedi ve devam etti yaşanan süreci anlatmaya.

İrfan'ın kibar anlatımını ben biraz açayım, haksızlık olunca kaba bir adam olmaktan geri duramıyorum. Bizim devletin 80 milyon tlden fazla borcu var YDÜ hastanesine; hiçbir surette ödemeye yaklaşmıyor. Hatta hatta Bakan Gulle "gelin eski borçları silelim yeni bir sayfa açalım" dahi diyebiliyor.siz düşünün artık. YDÜ hastanesiyle uzlaşma bir türlü sağlanamıyor, hatta Sağlık Bakanlığı baktığınız hastaların faturasını yollayın diyor; asıl komik olan konu da bu aslında "hastane faturalandırdığı ücretlerin kdvsini devlete ödemek zorunda kalıyor ama devlette bakım ücretini alamıyor" böyle saçma şey mi olur Allah aşkına. Vergiyi ödeyeceksin ama masraflarını alamayacaksın.

Bunu da geçtik 10 milyon TL'ye yakın faturalandırılmış alacaklar var, Sağlık Bakanlığı bunları da ödemiyor. Anlayacağınız Sağlık Bakanlığı, YDÜ Hastanesine olan borcunu ödemek istemiyor.

BAKAN GULLE UMARIM DEVLETİ ZARAR SOKMAZ

KKTC devletini başka sorunlar bekliyor. Bakan Gulle bugün var yarın yok o makamlarda, sonuçta gün gelecek görev süresi bitecek ve gidecek. Şu an YDÜ hastanesi ile uzlaşı sağlanmadığı için hastalar daha yüksek tarifeden Türkiye'deki üç özel hastaneye gönderiliyor. YDÜ'den daha pahalı hepsi, yani benim aklıma şu soru geliyor haliyle "o hastaneler ödeniyor mu ve ödenecek mi?"..

Bilirsiniz Devlette devamlılık esastır. Yani Bakan Gulle acaba bir çıkış yolu olarak ve YDÜ'yü cezalandırmak adına bu yolu seçmiş olabilir ama Türkiye'deki hastaneler ödeniyor mu? Ödendiyse ne kadarı ödendi?

Yoksa hastanelere sürekli borç takan bir Sağlık bakanlığımız mı var artık? Yoksa ne olmasa Türkiye o borçlarımızı öder mi?

Anlıyor musunuz ülke sağlığı olarak aslında ne durumdayız…

Umarım sağlıklı bir şekilde çözülür bu sorunlar temennisini yaptık hep birlikte. Ayrılırken giderayak YDÜ üniversitesinin 25 bin öğrencisiyle Türkiye'deki vakıf üniversiteleri içerisinde en büyük üniversite olduğunu da öğrendim.

25 bin öğrencinin eline bir mum verseniz ve hepsini Lefkoşa'nın merkezinde toplasanız, Lefkoşa'dan yeni bir güneş doğdu sanacak uzaydan bakanlar.

Anlıyor musunuz uzaydan bakan kardeşlerim???

İşte İrfan dostum; bu güneşi sadelik ve bilgelikle yöneten bir adam.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Ağlıyordum. O gidenler, "Sen iyi bir insansın" diyordu. Ve hiçbiri de aslında; iyi insan sevmiyordu.

Cemal Süreya