Gökyüzü büyük olabilir mi hiç güneşten?

YDÜ Veterinerlik Fakültesi ve Hayvan Hastanesi'ni dün gidip ziyaret ettik bazı meslektaşlarımla. Bizzat Suat Günsel bize eşlik etti ve birlikte inceleme fırsatı buldum yakından. Açıkçası modern dünya ülkelerinde olan ve Suat hoca sayesinde biz de de hayata geçen hayvan hastanesi için hem sevindim öte yandan da gücüme gitti biraz. Neyin gücüme gittiğini anlatacağım birazdan. YDÜ hastanesi yalnızca ülke adına değil tüm dünya adına kalitesini ve varlığının önemini anlatmaya bir gazeteci olarak kelime bulamazken, YDÜ hastanesinin yaratılmasındaki anlamı nasıl anlatacağım diye düşündüm yazımı yazmaya başladığımda.

Artık hepimizin hayatlarında önemli bir kesit oluşturuyor ev hayvanları. Birçoğumuz sağlıklı yaşam adına çıkıp köpeğimizle yürüyüş yapıyoruz hem de her Allahın günü, birçoğumuz bizi göçe zorlayan bu memlekette birkaç kuşun cıvıltısını duyarak dinleniyoruz evimizde.

Ve gelin görün ki hasta olduklarında birçoğunu tedavi etsek dahi kaybediyoruz, çünkü doğru şekilde tedavi edemiyoruz aslında birçoğunu. Çoğu zaman teknik ve bilgi anlamında veterinerlerimiz yetersiz kalabiliyor.

YDÜ hayvan hastanesi ev hayvanlarını tedavi etmenin ötesinde dünyayı yılda birkaç kez sallayan kuş gribi, ebola, brucella, deli dana gibi öldürücü salgınları da anında tespit edebilecek ve kitleleri ölümden kurtarabilecek bir donanıma sahip. Yani hayvan hastanesi her ne kadar ev hayvanları tedavi etmek için kurulmuş gibi görünse de insan sağlığına doğrudan müdahale edebilme konusunda tam ehil.

Gelelim YDÜ Hayvan hastanesinin kuruluşundaki anlama ama sırayla gidelim. Hatırlıyorum bir zamanlar YDÜ aman diğer üniversitelerin önüne geçmesin daha fazla öğrenci alamasın diye onlarca engel çıkarırlardı; o günler geçti, 25 bin üniversite öğrencisi üç bin de kolej öğrencisiyle eğitim sektörünün açık ara tek lideri oldu.

Lefkoşa'da son derece eski ve birçok kitabı istesiniz de bulamayacağınız, bütçesi dahi sandüç parası olan bir devlet kütüphanesine mahkumduk hepimiz, YDÜ kampusu içinde kaybolmanıza yetecek kadar ve dünyayı ayağınıza getirecek donanımda bir kütüphane var şimdi. Siyasi partilerin birçoğu bile genel kurullarını bu kütüphanenin salonlarında yapıyor. Dahası ülkede kültür etkinliklerini, sahne sanatlarını derneklerin icra edeceği salonların yoksunluğunu da yine YDÜ kütüphanesinin salonları gideriyor.

Sağlam girer hasta çıkarız diye halk diline yerleşmiş ve adeta atasözü olmuş bir özdeyişti bu devlet hastanelerimiz için. Tuvaletleri pis, çoğu zamanların doktorların imkan açısından müdahalede yetersiz kaldığı, Türkiye ve Rum tarafına muhtaç bir ömür sürdüğümüz ve çoğu zamanda ölmek zorunda kaldığımız bir sağlık sistemine mahkumduk dostlar. YDÜ Hastanesi kuruldu ve yaşama tutunduk. Uzun uzun anlatmaya kalksam hastaneyi sayfalar yetmez. Her ne kadar Sağlık Bakanı Gulle şimdilerde bu hastanenin batması için heves etse de bu asla gerçek olmayacak. Dünyaya doktor yetiştiren ve ölecek denilen vakaları yeniden hayata bağlayan bu hastanenin varlığını ve varlığının ötesinde yarattığı gücü, temsiliyeti ve felsefeyi neyle satın alabiliriz, nasıl ödeyebiliriz?

Bu kazanç kelime anlamıyla Tanrı'nın bu ülkeye hediyesi.

Bu ülke de tahmininizden öte insan yalnız yaşıyor, her birinin mutlaka kedisi, köpeği ve kuş var. belki bazılarımız için kulağa önemsiz gelebilir ama birçok insanın hayat arkadaşı olabiliyor bir ev hayvanı ve 5-10 sene aynı evi paylaşabiliyor, işte bu hayvanların ömrünü uzatacak ve yok pahasına ölmesini engelleyecek bir hayvan hastanesi hayata geçti. Birçok ailenin çocuğunun ciddi anlamda duygusal bağı olan ev hayvanı var. Tüm bunların uzun ömürlü olacak olması artık YDÜ hayvan hastanesine bağlanmış durumda. Ev hayvanların varlığı ve onlara bağlı gelişen bir gıda sektörü var, kelime anlamıyla önemli bir ekonomi aynı zamanda.

Olmayanın en iyisini ülke insanına kazandırmak idrakini en iyi hayvan severler bilecektir. Hayvanınız hastaysa götürün YDÜ hastanesine devlet hastanesinden dahi daha donanımlı, ameliyathanelerden bir hayvanın tüm rahatsızlıklarını giderecek tam teşekküllü bir hastane.

Gücüme giden ne biliyor musunuz? Bizim devlet hastanesindeki emar cihazı dahi bozuk. Anlıyor musunuz? Hayat kurtaran YDÜ hastanesi gibi bir imkanı kullanmayan ve özel hastanelere, Türkiye'deki hastanelere vatandaşı muhtaç eden Sağlık Bakanı Gulle, kendi söküğünü dahi dikemiyor ama YDÜ her anlamda ama her anlamda şifa dağıtmayı adeta kendine görev bilmiş durumda.

Suat hocayı engelleyemiyor, durduramıyor hiçbirşey. Hayal ediyor, düşünüyor ve sabah uyanınca yapıyor.

Mum ışığında ders ver bir öğretmenin hizmet tutkusu O'nu ülkesi adına istediği her şeyi yapmaya muktedir kılıyor. Hani Tanrı'nın yürü ya kulum dediklerinden.

Siz ateşli elle tutabilir misiniz dostlar, tutan var işte;

Şimdi söyleyin Gökyüzü büyük olabilir mi hiç Güneşten…

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Aşkın bu denli sıradan olmadığına inanıyorum ben. Önce sıradanları yaşayacaksın ki, gerçek olanı anlayabilesin.

NAZIM HİKMET