Katılımlar davalık olabilir

Yayın Tarihi: 08/12/14 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

* Gerçekleşen toplantıda hiçbir şekilde oy çokluğu ile bu katılma evet çıkmadı, Genel Başkan, Tüzüğün sekizinci maddesini uygulamadan kendi inisiyatifiyle karar üretmesi sonrasında çıkan sert tartışmaların ardından UBP içindeki bir grubun bu katılımları mahkemeye vermeyi düşündüğünü ve katılımların davalık olması halinde tüzüğe uygun hareket edilmeden yapıldığı gerekçesiyle katılımların iptal edilebileceği dedikoduları var.

** Kaşif gelecek yıl ki kurultayda adaydır, velev ki aday olmasa bile destekleyeceği başkanla pazarlığını yapar, istediği de olmazsa yine alır vekil arkadaşlarını başka bir parti kurabilir. Bu siyasi negatif olasılıkları Başkan Özgürgün bilmiyor mu? Başkan olamadığı için UBP'yi iktidardan eden, bakanlıktan alındığı için DP'yi terk eden bir politikacı neden gelecek sene kurultayda aday olmasın?!!!

*** Bu arada bu hafta UBP'de bir sürpriz gelişme olabilir…

En nihayet Ahmet Kaşif, Serdaroğlu ve Bakırcı olaylı bir şekilde UBP'ye katıldılar. Uzun zamandır kış uykusunda yatan Ulusal Birlik Partisi, başta Genel Başkan Hüseyin Özgürgün olmak üzere, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'na da sert tepkiyle sarsıldı. Öncelikle UBP Genel Başkanı Özgürgün'ün nasıl olur da ben yaparım olur mantığı ile bu katılımları gerçekleştirdiğini anlamakta güçlük çekiyorum.

Çok da fazla yüklenmek ya da ağır eleştiriler yapma arzusunda değilim Sn Özgürgün'e; sevdiğim ve değer verdiğim siyasi kişilerden biridir, oldukça da severiz birbirimizi ama bu üç vekilin UBP'ye katılımları yanlış bir tarz ve yöntemle olmuş bunu söyleyim.

Her zaman destek verdiğim ve sonuna kadar savunduğum Özgürgün'ü bu noktada eleştirmek durumundayım, ne yazık ki bu katılımlar yanlış bir yöntemle oldu Sn Başkan.

İster inanın ister inanmayın parti tabanından almış olduğunuz tepki diğer vekil arkadaşlarınızın avuçlarını ovuşturmalarına neden oldu, siz tepki gördüğünüz için birçok insan da sevindi.

Keşke bu katılımı ki bir gazeteci olarak sonuna kadar yanlış buluyor olsam da, etik bulmuyor olsam da yine de tüzüğe bağlı bir şekilde yapsaydınız.

EROĞLU'NA TEPKİ BÜYÜK

Önümüzde bir cumhurbaşkanlığı seçimi var ve öyle sanıyorum ki Derviş bey tüm UBP'lileri kucaklamak ve kırgın tüm UBP'lilerle barışmak zorunda. Bana anlatılanlardan anladığım kadarıyla Derviş beyin isteği üzerine bu katılım tüzüğün 8. Maddesini hiçe sayarak gerçekleşti.

Özgürgün, Reisi cumhur için tüm tepkileri göğüsledi diyelim, vakti zamanında da bunu İrsen Küçük için yapmıştı.

Her ne kadar Hüseyin beyi yanlış bulsam da Cumhurbaşkanı Eroğlu'na olan bağlılığından ötürü bunu yaptı; netice de Hüseyin bey bir genel başkandır, kurultay günü geldiğinde aday olur kazanır ya da kaybeder, o ayrı konu. Parti üyeleri bunun değerlendirmesini yapar ama ya Derviş bey; şu an kendisine özellikle hem Lefkoşa hem de Mağusa'dan doğan tepkileri nasıl bertaraf edecek, nasıl yumuşatacak, nasıl bu tepkilerin, tepki oyu olarak başka bir adaya gitmesini engelleyebilecek?

Birileri de çıkıp bu soruların cevabını vermeli, vermese de olur, bu soruların cevaplarıyla yüzleşmek zorunda kalacak olan Derviş Eroğlu'nu hazırlamalı.

KATILIMLAR DAVALIK OLABİLİR

UBP içindeki güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre gerçekleşen toplantıda hiçbir şekilde oy çokluğu ile bu katılma evet çıkmadı, Genel Başkan, Tüzüğün sekizinci maddesini uygulamadan kendi inisiyatifiyle karar üretmesi sonrasında çıkan sert tartışmaların ardından UBP içindeki bir grubun bu katılımları mahkemeye vermeyi düşündüğünü ve katılımların davalık olması halinde tüzüğe uygun hareket edilmeden yapıldığı gerekçesiyle katılımların iptal edilebileceği dedikoduları var.

KARAR DEFTERİNDE İMZA YOK

Üç vekilin UBP'ye katılımlarının oylanması sonrasında gerekli destek çıkmadığı için Genel Başkan Özgürgün'ün inisiyatif alarak bunu yapması, GYK toplantısının katılım konusu ile ilgili usule uygun olarak toplanmaması ve ortada oy çokluğuna bağlı bir karar olmadığı için karar defterine hiç yazılı ve imzalı döküm de yapılmadığı için, bu kararın geçersiz olduğunu söyleyen UBP yetkilileri var.

Bu konunun mahkemeye götürülmesi ihtimali ise ciddi şekilde konuşuluyormuş.

Söz konusu bu üç vekilin UBP'ye katılımını eleştirdiğim için beni eleştirenlerde oldu ve ÖRP'de destek veriyordun yorumunu yapan okurlarım oldu. Doğrudur ÖRP'nin katılımına destek veren yazarlar arasındaydım, çünkü vakti zamanında Turgay Avcı ve UBP'den ayrılan diğer vekiller UBP'yi bu hareketleriyle iktidardan düşürmemişlerdi; dahası UBP'ye yeniden katılımları da bu şekilde ben yaparım olur mantığıyla olmamıştı.

Arada dağlar kadar fark olduğunu düşünüyorum.

ÜÇ VEKİLİN KATILIMI KAÇINILMAZDI AMA

Şunu da söylemekte yarar görüyorum; her ne kadar siyaseten ben dahil birçok gazeteci ve birçok UBP'li bu katılımı desteklemese de söz konusu üç vekilin UBP'ye katılımı kaçınılmazdı. Bu katılım bugün olmasa en geç cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından olacaktı. Ancak bu katılım bu şekilde metazori ve dayatmayla yapılması, tüzük uygulanmadan yapılması son derece yanlış oldu.

İşte bu nedenle, bu üç vekil UBP'ye değil Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iddialı aday olması gereken Derviş Eroğlu'na ne ölçüde zarar verecek o iyi hesaplanması gerekirdi. Öyle anlıyorum ki bu yapılmamış.

Kaşif, Serdaroğlu ve Bakırcı UBP'ye katılmasalarda zaten Derviş bey için çalışacak ve ona oy toplayacaklardı. Mesele katkı meselesi değil, para meselesi de değil diye düşünüyorum.

KAŞİF, BAŞKANLIĞA ADAY DEĞİLİM DEMİŞTİ

UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, söz konusu üç vekilin hiçbir bakanlık talep etmeyeceklerini ve kurultay da aday olmayacaklarını söylediklerini ve yazılı imzalı belge vereceklerini ifade etti. Vakti zamanında Sn Kaşif, otoriter bir Ankara Büyüğümüze de aday olmayacağım rahat olunuz dememiş miydi? Ya da İrsen Küçük de yazılı imza vermemiş miydi?

Yani siyasette bu tür imzalı belge verecek garantilerinin bir garantisi olmadığını hep birlikte yaşadık gördük.

Kaşif gelecek yıl ki kurultayda adaydır, velev ki aday olmasa bile destekleyeceği başkanla pazarlığını yapar, istediği de olmazsa yine alır vekil arkadaşlarını başka bir parti kurabilir.

Bu siyasi negatif olasılıkları Başkan Özgürgün bilmiyor mu?

Başkan olamadığı için UBP'yi iktidardan eden, bakanlıktan alındığı için DP'yi terk eden bir politikacı neden gelecek sene kurultayda aday olmasın.

Neyse olan olmuş artık, bundan sonra olacaklara bakmak lazım. Bunları tarihe not düşmek açısından kaleme alayım dedim.

Benim kehanetlerim genelde tutar; ama bu sefer tutmaması dileğiyle…

Bu arada bu hafta UBP'de bir sürpriz gelişme olabilir…

GÜNÜN SÖZÜ:

İnsan ulaşamadığı herşeyin "delisi", ulaştığı herşeyin "nankörüdür.

Pablo Neruda

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları