Çalışma Bakanlığı üvey evlat olduğu sürece...

Yayın Tarihi: 19/12/14 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Çalışma Bakanlığı ekiplerinin dün yaptığı denetimlerde bir meslektaşımızın darp edilmesi kabul edelecek bir şey değil. Umarım bunu yapanlara gerekli yasal işlem uygulanır. Bu tür darpların ve şiddet uygulamalarının önüne geçilmesi için Çalışma Bakanlığı ekipleri bundan sonra polisle gitmesi gerekiyor demek ki. Bu Çalışma Bakanlığının ciddi bir ihmalidir deyip bakanlığa hatta Bakan Gürpınar'a sayfalar dolusu eleştiriler sıralayabiliriz aslında. Hatta çalışma hayatıdır, SSK'dır kadın sığınma evidir derken yazarda yazar gideriz. Mesele bakanlıkta ya da bakanda değil.

Çalışma Bakanlığı herşeyden önce Hükümetin üvey evladı olmaktan kurtarılmalı. CTP ki hani sosyal yaşama, insan haklarına, emeğe falan filan daha çok önem veren bir partidir, değil mi?

Hepimiz CTP'yi öyle biliriz. Ben dahil herkes CTP'nin emek partisi olmadığını biliyor. Elbette ki bir UBP kadar kötü değiller ama öyle emekçi falan da değil ne yazık ki CTP.

Çalışma bakanlığı bu ülke de en çok dikkat edilmesi, üzerinde emek harcanması ve en geniş bütçelerden birine sahip olması gereken bakanlıklardan biri. Peki bu neden yapılmıyor sorusunu soralım kestirmeden; hiçbir başbakanın ya da hükümetin umurunda değil de ondan.

BÜTÇESİ KIT KANAAT

Evet, Çalışma Bakanlığının bütçesi olması gerekenden hayli az ve yetersiz olduğu için, gerekli personellerin istihdamı dahil, araba, ulaşım, mesai ödemeleri hep bu tür şeyler hatta güvenlik de buna dahil bakanlığın önemli eksikliklerinden.

SOSYAL HİZMETLER YETERSİZ

Bunu çalışma bakanlığını eleştirmek olsun diye yazmıyorum, Sosyal Hizmetler Dairsei genç kızların uğramış olduğu saldırılar olsun, şiddet olsun, tecavüz olsun ya da gençlerin rehabiletesi konusunda, şiddet gören kadınlarla ilgili ve daha birçok konuda olaylara müdahale etmede hem personel hem de araç bakımından ciddi eksiklikler yaşıyor. Sosyal hizmet uzmanlarının vakalara müdahale ederken hiçbir güvenliği yok desek yeridir, hatta birçok yere kendi araçlarıyla gittiklerini dahi duymuştum.

Şimdi bakanlığın parası olsa, tüm bunları karşılayacak, yok ki bu sorunlar yaşanıyor.

İŞYERİ DENETİMLERİ

Bir süre önce işyeri baskınları daha sık yapılıyordu, şu sıralar buna ara verildi diye düşünüyordum ki işte bu darp haberiyle farkına vardık ki denetimler yapılmaya başlandı. Umarım bakanlık daha sık ve daha sert bir şekilde bu denetimleri sürdürür ve ara vermez. Bilhassa Girne bölgesinde bazı elemanların bu denetimlere çıkm a konusunda isteksiz olduklarını ve görevden kaçtıklarını duymuştum.

Bakanlığın hiçbir şekilde taviz vermemesi gerekiyor. Bu nedenle işyeri denetimlerine en iki polis ile bazı baskınlar yapılırsa, kaçak yaşama izin vermeye niyetli işyeri sahipleri de bu tür yanlışlardan korkar ve çekinir diye düşünüyorum.

Yani Çalışma Bakanlığı gibi kilit noktada olan bir bakanlığın ağırlığının her haliyle toplumda hissedilmesi gerekiyor. Ama birileri oy vermeyecekmiş, birileri seçim zamanı para yardımı da yapmayacakmış, birşeyler düzelsin istiyorsak bunları da göze alacağız artık.

DENİZ LİMANLARI SORMA GİR HANI

İş yalnızca Çalışma Bakanlığına bir ağırlık kazandırmakla bitmiyor, İçişleri bakanlığının da kaçak yaşamın kontrol altına alınması için ciddiyetle olaylara eğilmesi gerekiyor. Ercan havalimanı ne kadar da ciddi ve korunaklı değil mi? Kuş uçmuyor oralarda, ya da en azından biz öyle sanıyoruz, peki deniz limanları neden laçka?

Neden cebinde üç kuruş parası olan gelip o limanlardan elini kolunu sallayarak girebiliyor, duyduğpuma göre limanlarad x-ray cihazı da yokmuş. Yani deniz limanları daha korunaksız daha ciddiyetsiz. Sanki bir ülkenin arka bahçesi gibi bir şey.

Polis zaman zaman kimlik sahtelemiş kişiler yakalamıyor mu? Bu ve buna benzer insanlar deniz limanlarının yetersiz olduğunu biliyor ki sahte kimlikle adaya oralardan giriş yapmaya cesaret ediyor.

Sonuç olarak hükümetin kendisi ilk önce Çalışma Bakanlığının bu ülkedeki öneminin farkına varacak ve eksikliklerini gidermek için gerekeni yapacak. Hükümetler bu bakanlığı dikkate almadığı sürece, bakanlık aciz, korunmasız, yetersiz bir şekilde olayların üzerine gitmeye devam eder, eder de sonuç alamaz, başarılı olamaz.

Kaçak yaşamda ısrar edenlerde hükümet korkusu olsun bakalım bu sorunlar yaşanır mı? Daha geçtiğimiz yıl ölümlü iş kazaları ve birçok olay yaşanmadı bu ülke de..

Bu yazıklarımın Bakan Gürpınar ile alakası yok. Aziz beye hangi gazeteci ne sorarsa sorsun sonuçta çıkıp kendi hükümetini eleştirecek değil ya, bir şey bulup teselli edecek belki basını ama işte bu işer teselliyle değil, Başbakanın ve maliye bakanının desteğiyle çözülebilir ancak.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Aşk, bazen gitmekIe kaImak arasında verdiğin en büyük savaştır. Sevmeyenin akIı, gerçekten sevenin kaIbi kazanır bu savaşı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları