Soyer, CTP için hala umut!

Yayın Tarihi: 09/01/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

CTP-BG Eski Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Ferdi Sabit Soyer ile dün oldukça güzel bir söyleşi yaptık. Soyer sohbetin hemen başında partilerinin adayı Sibel Siber'in seçimleri kazanacağını belirterek başladık sohbete. Ferdi bey her CTP denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biridir. Başbakanlığı döneminde kendisini en çok eleştiren gazetecilerden biri olmama rağmen hafta da birkaç defa beni arar ve eleştirdiğim konularda beni bilgilendirirdi. Konuları tartışır, ben eleştirilerimi yöneltirdim, kendisi de uzun uzun cevaplardı.

Ne alınırdı ne gücenirdi. Son derece alçak gönüllü bir başbakandı desem yeridir.

Şimdi aldanda her hangi bir siyasinin aleyhine bir cümle yazı yaz, hemen küserler, alınırlar, on tane aracı koyarlar ağır bir şey yazmayasın diye.

Uzun bir aradan sonra Ferdi bey ile bir araya geldik ve hayli uzun sohbet yaptık. Hükümetin vizyonunu ve çalışmalarını daha net ortaya koyması gerektiğini anlattı; ekonomik sıkıntıların aşılması noktasında hükümetin elinden geldiğini yaptığını da sözlerine eklemeyi ihmal etmedi.

Ferdi beyin konuşmasından anladığım kadarıyla CTP'deki bazı konulardan rahatsızlığı var ancak bu rahatsızlığı onu yıldırmıyor. "yorulduk çok yorulduk ama yılmadık, yılgınlığımız yok ve olmasına da izin vermeyeceğiz" dedi. Tüm bunları söylerken yüzündeki kararlılık duygusu son derece belli ve hakimdi açıkçası.

Hükümetin işleyişinden yana da rahatsızlıkları var ama birçok sorunu da UBP hükümetinden miras bulduklarını söylüyor. Yanlış da sayılmaz; ülke de en uzun hükümet dönemi UBP'ye ait.

Ama Ferdi bey umutlu hayli umutlu hem de. Sorunların aşılabileceğine ve CTP'nin daha iyi bir pozisyona gelebileceğine ciddi anlamda inanıyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi, Hükümet ettiği dönemde Kıbrıs Türk halkı adına önemli işlerde yaptı, yapmaması gereken yanlışlarda. Bunları çokça yazıp çizdik.

Bu hafta gerçekleşen hayvan üreticilerinin eylemini sordum kendisine; "haklılar, alacaklarını istiyorlar, buna diyecek bir şeyim yok ancak açılan pankartı doğru bulmadım. Açılan pankart eylemle ters düştü. Bu ülkenin üreticisi her türlü gıdanın yurt dışından mı gelmesini istiyor, tamamen batmak mı istiyor, bu ülke de üretim artık birsin mi istiyor ki yetiş diye pankart açıyorlar" dedi ve söz konusu pankartın eylemle uyuşmadığını ifade etti

ÖZERSAY'A AĞIR ELEŞTRİ YAPMADIM

Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay'a yönelik yaptığı ağır eleştiriyi hatırlattım kendisine. "ben ağır eleştiri yapmadım. Kudret bey, vatandaşların kendi parti toplantılarına katılmalarına rağmen kendi partilerine değil de Kudret beyin kendisine oy verecek sessiz çoğunluk olduğundan bahsetti. Ben de bu tür insanların kaypak ve iki, yüzlü insanlar olduğunu söyledim. Kudret beyim kendisine böyle bir hitabım olmadı. Ne demektir bu; benim yanımda gözükecek ama sana oy verecek. Böyle siyaset mi olur. Kimse kimsenin yanında gözükme zorunluluğunda değil. Bu ülke de artık böyle seçmen kitlesi olmamalı. Kim partiliyse ya partisine sahip çıkacak ya da düşüncesi neyse o yönde oy kullanacak" diye yanıtladı.

CTP TOPARLANMASI LAZIM

Başkanla bu sohbetin ardından kendi kendime düşündüm ve söylendim. CTP denilince akla ne gelir diye sorsalar bana ya da kendi kendime bu soruyu sorsam Ferdi Sabit Soyer'in döneminde ya da Talat'ın döneminde hak ve hukuka saygı duyan, kendi ülkesinin değerlerini sonuna kadar koruyan, kendi kişisel sıkıntılarını ve öfkesini ülkenin kurumlarından çıkarmayan, sinir ve hiddetle hareket etmeyen entelektüel kimlik değerleriyle topluma örnek olan bir parti derdim.

Şimdi kendi kendime bu soruyu sorduğumda açıkçası ne oldu bu partiye diyorum. Biri büyü mü yaptı diyorum bu partiye.

Yani UBP'deki bu dağınıklık olmasaydı CTP buralara gelip oturamazdı diye düşünüyorum. Ya da şu an CTP'nin başında Talat ile Soyer olsaydı bunlar yaşanmazdı.

Sayın Başbakan alınmasın, kişisel olarak kendisini çok sever sayarım her ne kadar bir selamımız kalmasa da. Kalmadı çünkü Özkan bey değişti; yakaladığı bu başbakanlık koltuğunu gerektiği gibi kullanamıyor, elini masaya vuramıyor, birileri sürekli Özkan beye yanlışlar yaptırıyor.

Evet hükümette olan her zaman eleştirilir ancak Yorgancıoğlu hükümeti ve şürekası ne yazık ki hükümet olmanın gerekliliğini yerine getiremiyor.

TOPLU HAKLARIN GASPI HEP DEVAM ETTİ

"Anayasa ve yasaların yok sayılarak, Toplu İş Sözleşmesi Hakkı'nı ortadan kaldırmaya yönelik olarak yapılan saldırılara CTP-DP Hükümeti sessiz kalırken, Başbakan Yorgancıoğlu'nun, partisi muhalefetteyken, dönemin hükümetine "Grev ve toplu Sözleşme Hakkına saygı" daveti henüz hafızalardan silinmedi… Ekim 2010'da, Meclis'teki "Göç Yasası" tartışmaları sırasında, kürsüye çıkan dönemin ana muhalefet partisi lideri Yorgancıoğlu, "Anayasada örgütlenme, iş bulma, toplu sözleşme, grev, referandum hakkı var mıdır? Vardır. Ancak bu UBP hükümeti bu haklara saygı gösteriyor mu? Hayır!" şeklinde öfke dolu sözler sarf etmişti." http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/140262/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Başbakan Özkan Yorgancıoğlu'na saygımı muhafaza etmekle beraber bu hükümeti kaç kişi yönetiyor sorusunu sormaktan kendimi alamıyorum, bu hükümetin kaç tane başı var sorusunu sormaktan kendimi alamıyorum. Aylar öncesinde yazmıştım, Yorgancıoğlu bu süreci iyi kullanabilirse bu ülkede geleceğin Reisi Cumhuru olmaya adaydır demiştim ya da siyasete ara vermeye.

HAZİRANDA CTP'DE HERŞEY DEĞİŞECEK!

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Bir kadın, söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa, erkek artık tüm şansını kaybetmiştir.

Pablo Neruda

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.