Yeni hastane ve yeni menfaatlar mı?

Yayın Tarihi: 12/01/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

*Biliyor musunuz ki Sağlık Bakanlığı bir ambulansı bir başka hastanenin hizmetine vermekte zorlanıyor, çünkü ambulans sıkıntısı var. Hastanelerdeki cihazların bazıları bozuk ve çalışmıyor, gerekli, doktor ve hemşire istihdamı bütçedeki sıkıntılardan ötürü yapılamıyor, mevcut hastaneler önemli vakalara müdahale edemiyor ama biz Güzelyurt'a yeni hastane yapacağız. Cengiz Topel'i güçlendirmek ve teşkilatlandırmak daha kolayken sil baştan yeni bir hastane yapacağız ama vakalara yine Lefkoşa bakacak.

**Peki neden benim Sağlık Bakanlığım mevcut Cengiz Topel hastanesini güçlendirmek yerine yeni hastane yapma hevesine düştü? Neden? Yoksa birileri menfaat mı sağlayacak yeni yapılacak bu hastaneden? Açıkçası benim aklıma başka bir hastane geldi bir anda. CTP her hükümete geldiğinde yeni bir hastane yapma hevesi geliyor siyasilerin içine.

Haftalardır eylemlere şahit olduk. Dört bir yandan üreticiler Lefkoşa'ya geldi ve hükümete eylem yaptı. İyi kötü istediklerini aldılar ama sadece hayvan üreticileri alabildi haklarının küçük bir kısmını. Narenciye üreticileri yine parasız. Eğer Güzelyurt'ta yaşıyorsanız ezilmeye, parasız kalmaya, icabında hastanesiz kalmaya, ölen yakınlarınızı Lefkoşa'ya defnetmeye hatta mümkünse hastaneye yetişemeden ölmeye mahkumsunuz demektir.

Güzelyurt'ya yaşamak aynı zamanda hükümetlerin tanımadığı bir ilçe olmanın ötesinde işsiz ve yalnız kalmaya mahkum binlerce genç anlamına geliyor.

Yanlış mıyım?

Güzelyurt'ta bir süre önce yeniden gündeme gelmişti Cengiz Topel hastanesinin kapanması. Zaten kapansa vay kapanmasa vay. Yeterli ve gerekli sağlık hizmetlerinin verilemediği, bazı doktorların sürgün edildiği, dahası bazı doktorların dahi nöbetlerini gerektiği gibi tutmadığı bir hastane durumuna düşürüldü.

Hani kalp krizi geçirecek olsanız nerede kalp krizi geçirmek istersiniz diye bir soru vardır? Vatandaş "tabii ki hastanenin önünde" der, doktor da yanıtlar "yanlış cevap, kalp cerrahının yanında" der. Bir doktor arkadaşım bunu örnek vermişti, ülkemiz hastaneleri için. Ne yazık ki Güzelyurt için bu fazlasıyla geçerli.

GÜNSEL GÜZELYURT'A EL VERDİ

Vakti zamanında Suat Günsel çorak Dikmen tepelerine YDÜ'nün temellerini atarken herkes ona çılgın gözüyle bakmıştı; bugün YDÜ zirvedeki yerini aldı.

Bizim hastaneler ne yazık ki her anlamda dökülürken, YDÜ hastanesi öleni diriltebiliyor. O kadar uzak birbirine devlet hastaneleri ile YDÜ hastanesi.

Geçtiğimiz gün Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Güzelyurt Dispanseri Güzelyurt'a ve çevresine hizmet etmek amacıyla açıldı. Pediatri, Kadın-Doğum, Dahiliye, Aile Hekimliği ve Genel Cerrahi olmak üzere tüm branşlarda Güzelyurt bölgesi halkına hizmet verecek. Dispanser dediklerine bakmayın madem ki işin içinde cerrahilik var orası bir hastane demektir.

Kanayan yarayı durdurabilir demektir. Bunun ne demek olduğunu anlayın artık siz.

YENİ HASTANE VE YENİ MENFAATLAR MI?

Peki neden benim Sağlık Bakanlığım mevcut Cengiz Topel hastanesini güçlendirmek yerine yeni hastane yapma hevesine düştü? Neden?

Yoksa birileri menfaat mı sağlayacak yeni yapılacak bu hastaneden? Açıkçası benim aklıma başka bir hastane geldi bir anda. CTP her hükümete geldiğinde yeni bir hastane yapma hevesi geliyor siyasilerin içine.

Cengiz Topel'e doktor bile gönderemezken benim Sağlık Bakanlığım, gerekli, doktor ve hemşire istihdamı dahi yapamazken, bunun içinde bütçesi yokken, milyonlarca ödemediği borçları dururken, Allahın bir emar cihazının tamiri bile aylar sürerken, birileri bana söylesin, sil baştan yeni bir hastaneyi yapacak para nasıl bulunacak? Sığınak fonu buna yeterli gelecek mi?

Gelin görün ki her ne halse nerede kaza olursa olsun önce bölge hastanesine sonra da Lefkoşa Devlet hastanesine getiriliyor. Demek ki bölge hastaneleri fosssss. Zaten bu trend şimdi değişti. Artık kaza yapan önce devlet hastanesine sonra da kaza yapanın yakınları tarafından YDÜ hastanesine yönlendiriliyor; hiçbir surette devlet hastanesinde bırakmıyor insanlar ailelerini.

Çünkü bırakırlarsa ölme tehlikesi yüksek de ondan. Onlarca örnek verebiliriz.

CENGİZ TOPEL'DE KADRO 25'TEN 5'E DÜŞÜRÜLDÜ

Cengiz Topel hastanesinde 25 doktor hizmet verirken ve bir dönemin en gözde hastanelerinden biriydi. Zamanla bu hastanenin doktor kadrosu beşe düşürüldü.

16 MİLYONA HASTANE Mİ OLUR?

Duyduğuma göre Sağlık Bakanı Gulle Sığınak fonunda bulunan 16 milyon lira ile Güzelyurt'a bir hastane yapmayı planlıyor. Mağusa hastanesi ise vakti zamanında 40 milyon liranın üstünde bir ücrete mal olmuştu. 16 milyon liraya tam teşekküllü bir hastane yapılabilir mi?

Daha da önemli, bir soru geliyor benim aklıma . hangi bölgede kaza olursa olsun, önemli müdahaleler Lefkoşa Devlet hastanesine getirilirken, yani bu vakalara bölge hastaneleri gerekli müdahaleyi yapmakta yetersiz kalıyorken, söz konusu bölge hastanelerini güçlendirmek yerine neden sil baştan o da yarım yamalak bir hastane yapma hevesi.

Biliyor musunuz ki Sağlık Bakanlığı bir ambulansı bir başka hastanenin hizmetine vermekte zorlanıyor, çünkü ambulans sıkıntısı var.

Hastanelerdeki cihazların bazıları bozuk ve çalışmıyor, gerekli, doktor ve hemşire istihdamı bütçedeki sıkıntılardan ötürü yapılamıyor, mevcut hastaneler önemli vakalara müdahale edemiyor ama biz Güzelyurt'a yeni hastane yapacağız. Cengiz Topel'i güçlendirmek ve teşkilatlandırmak daha kolayken sil baştan yeni bir hastane yapacağız ama vakalara yine Lefkoşa bakacak.

Ama ne ilginçtir ki YDÜ, Güzelyurt'a bir dispanser açınca, Sağlık Bakanlığı da hastane yapmaya karar verdi.

Hade bakalım hayırlısı…

*************

KONSANTRE SATILMIŞ, BAK SEN!!

Yaklaşık 10 aydır bekleyen narenciye konsantresi en nihayet satıldı ve üreticiye parası ödenecek. Sevindirici bir haber elbette ki ama insan kendini sormadan alamıyor; 10 aydır bekleyen konsantre eylemler sinsilesi olunca bir anda satılıverdi. Birileri bu yükü daha fazla çekemeyeceğini anlamı olmalı. Ne dersiniz Sn Sennaroğlu?

Bu arada müsteşarınız Hasan Kestigül emekli oluyormuş, yeni müsteşar kim oluyor??

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Bahtsızlıklarımızı da, mutluluklarımızı da abartırız. Aslında ne söylediğimiz kadar bahtsızızdır, ne de söylediğimiz kadar mutlu.

BALZAC

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.