İnce ayarcılar siziiii

Kıbrıs'ta eskilerin kullandığı bir deyim vardır; hasanın külahını hüseyine hüseyin külahını hasana uydurmak diye. CTP-DP Hükümeti tam da bunu yapıyor işte. Tabii bizim eleştirilerimiz CTP kanadına. DP kanadı sadece sayısal ve simgesel olarak hükümetten duruyor. Pasifin de ötesinde pasif bir Demokrat Parti var karşımızda her zaman olduğu gibi.

Malum Cumhurbaşkanlığı seçimleri geliyor diye Hükümet maaşlara zam ve elektriğe indirim getirdi. Takdir edersiniz ki eskiden medya bu kadar güçlü olmadığı için Hükümetin yaptığı ali cengiz oyunları bu kadar göze çarpmazdı. Sendikalar o kadar bir çok bağırırdı ki "bunlar yine para istiyor" derdi vatandaş. Ama işler şimdi öyle değil.

SEKTÖRE TAMAM DA VATANDAŞ NANAY

Bildiğiniz gibi petrol fiyatları 130 dolar varilinden 49 dolarlara kadar geriledi. Buna göre zaten otomatiğe bağlanmış olan akaryakıt fiyatları düştü. Hükümet malum elektriğe bir indirim yapacak ama nasıl yapsın da hep vatandaşa ve sektöre şirin görünsün hem de zarar etmesin şeklinde güzel bir ince ayar yaptı. Gerçi sektör bu indirimden memnun olmadı çünkü zaten gereğinden fazla pahalıydı onlar için elektrik.

Elektrikteki indirimini incelediğimizde yüksek kilovat elektrik kullanan yani büyük işletmeler ve oteller gibi, restoranlar gibi; işte bu tür işletmeler için çok da iyi olmasa bir indirim yapılmış oldu. Zaten uzun süredir turizm sektörü ve diğer büyük işletmelere makul bir elektrik indirimi yapılamıyordu; şimdi bu oldu ama gelin görün ki düşük kilovatla elektrik kullanan kesim yani bizler sade vatandaşlar olarak bu işten hiç birşey anlamadık. Ortalama bir aile 400 kw elektrik kullanır; işte bu kesime yapılan indirim sadece laftan ibaret kaldı.

Yapılan hesaplamalara göre elektrik konusundaki basit tablo şöyle "100 kws tüketen kullanıcının fatura tutarı 87,98 TL'den 82,60 TL'ye düşecek yani %6,5 oranında indirimden yararlanacak. Ülkemizde en fazla kullanım alışkanlık miktarı olan 400 kws tüketenlerin faturası 252,98 TL'den 234,40 TL'ye düşecek yani %7,9 oranında indirimden yararlanacakken; 500 kws tüketenlerin faturası ise 313,48 TL'den 287,20 TL'ye düşecek yani %9,1 oranında indirimden yararlanacak.

Yani anlayacağınız sade vatandaşa bu işin bir hayrı dokunmadı. Hükümet petrole bağlı olarak yapması gereken indirimi yapmazken bir de indirim mekanizmasında hileye başvurdu.

HAYAT PAHALILIĞI

Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Tahir Gökçebel'in hayat pahalılığı ile ilgili açıklamasına bir göz attım. Tahir başkan fotoğrafı oldukça net okumuş ve Hükümetin hayat pahalılığını uygularken ki yaptığı sözde ince ayarı gözler önüne serdiğini gördüm; " Burada hayat pahalılığı uygulaması kaldırılırken "Az Alana Çok Vereceğim" diyen hükümet, sahtekârlığı çok güzel kamufle ederek 2,000 TL alan 72,74 lira, 10,000 TL alan kamu görevlisine de 72,74 TL vermiştir. Aynı şekilde 2,000 TL alan 2011 sonrası kamu çalışanına da, 6,000 TL alana da 130 TL vermiştir. Az alana çok, çok alana az vereceğim diyerek hayat pahalılığını donduran bu hükümet sahtekârlığın daniskasını yapmıştır. Bununla da kalmayarak asgari ücretin 1,560 TL'den 1,675 TL çıkması ile birlikte % 1'den fazla bir artış gizlenerek çalınmıştır" http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/152757/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Fotoğraf ancak bu kadar net okunabilirdi doğrusu. Sendikacılar bu ilin hesap kitabını çok iyi yapabildikleri için maliyenin rakamlarla nasıl oynadığını çok daha iyi görüyorlar.

EMEKLİLİLERE BİRŞEY YOK

İşin bir vahim tablosu daha var. Zar zor geçinen emekli maaşlarına ise hayat pahalılığı yansıyan artış sadece 20 lira gibi komik bir rakam. Hani el insaf dedirten cinsten. Daha bunun asgari ücretlisi var ki bu konuyu bu hafta çok konuşacağız.

******************

OSCAR'I ARATMADILAR

YDÜ Başarıya, sanata ve sanatçıya verdiği değeri göstererek farklılığını yine ortaya koydu. Her yıl geleneksel haline getirilen bu etkinlik adeta yıldız ağırladı desek yeridir. Video Müzik Ödülleri ülkemizde sadece YDÜ'de yapılması ve törenin oscar törenlerini aratmaması elbette taktir edilecek bir olay. Sanat denilince Türkiye ve Dünya da popüler olmuş ve kabul görmüş sanatçıları kimseler ağırlayamazken YDÜ bu işi kendine has tarzıyla başarıyor işte. İnsan haliyle gururlanıyor.

Kadim dostum İrfan Günsel'in konuşmasında da verdiği mesajlar son derece önemliydi. İrfan "Toplumların yaşayışları, alışkanlıkları, kültürleri hakkında ipuçları verir. Dinlediğimiz şarkılar, sevdiğimiz sanatçılar karakterimizi yansıtır, kendimizi bulmamıza tanımamıza fırsat tanır. Bu faktörlerin birleşimi de kültürümüzü tanımlar, dış ülkelere karşı bizleri tanıtır. Ülke kültürü için son derece önem taşır. Müzik kültürüne destek olan her müzisyen ve bir karakteri yansıtan her oyuncunun değer taşır. Sanatçıları takdir ve teşvik etmek görevimizdir…"

Şimdi dönüp bir bakın bu ülke de sanata ve sanatçıya, bununda ötesinde ülke insanının dünya sanatçılarıyla göz göze gelebilmesine olanak tanıyan başka bir kurum var mı. Keşke olsa, keşke daha fazla olsa, umarım olur. Buna ülke olarak toplum olarak çok ihtiyacımız var. Bugün Kültür bakanlığının sanata ve sanatçıya ayırdığı toplam katkı bin lira komik bir rakamken ki bunu bile kullanmakta sanatçı bin bir zorluk çekiyor, YDÜ'nün yaptıkları ile kıyaslama durumumuz bile olmuyor. O kadar uzaklar birbirlerine.

YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ

Elbette bu yıl da birbirinden kıymetli sanatçılar, sunucular ve başarılı dizi oyuncuları ödüllendirildi. Fakat bir kategori vardı ki ona değinmeden geçmek olmaz. Bu kategori elbette ki Yaşam Boyu Meslek Onur Ödülü. Bu kategoride Oya Başar, Cihan Ünal ve Sıla 4 ödüle layık görüldü. Aslında sadece bu kategoride yapılan seçimler bile YDÜ Video Müzik Ödüllerinin klasmanını göstermek için yeterli. Bu kategoriden söz etmişken ülkemizde elli yıldan fazla müzik icra eden Sıla 4 için de bir kaç kelime söylemek gerekiyor. Gerçi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan ödülü Sıla 4'e taktim ederken gerekenleri söylemiş ve haklarını teslim etmiştir. Savaşan'ın "Suat Günsel'e ki bu çatı altında pek çok ilki ülkemize kazandıran ve bizlerin de buna hizmet etmesine fırsat veren kişiyi selamlamak istiyorum" derken ben bunu tüm ülke adına bir talep olarak aldım.

YDÜ'yü ülkeye kazandıran ve dünya insanının hizmetine sunan adamdır Suat Günsel, felsefenin de takipçisi İrfan olmuştur. Kaderi yaratan Tanrı'nın bu iki insanı bu topluma kısmet etmeleri önemli bir yazgıdır bence .

Bazen göremesek de şüphesiz ki gerçekler güneşten daha parlak ve daha aydınlıktır.

*******************

GÜNÜN SÖZÜ

Ben nerde bir çift göz gördümse, tuttum onu güzelce sana tamamladım, sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu.

Cemal Süreya