Arınç müdahale etmezse !

Yayın Tarihi: 12/02/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Basit bir transfer meselesi gibi görünen konu Türkiye-KKTC arasında dosta düşmana karşı hoş olmayan bir sürece girecek. Bu işin uluslararası arena özellikle Türkiye'ye kötü sonuçları olacaktır. Vakti zamanında nasıl ki Hristofyas, Talat'la görüşme masasına oturduğunda Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti kimliklerini koymuş ve "benim vatandaşlarım" diyebilmişse, gelecek aylarda KOP da bunu tüm dünyaya Kıbrıslı Türkler adına yapma hakkını elde edecek.

Türkiye ile iyi ilişkilerimizin olduğu bir gerçek ama yeteri kadar iyi mi o ayrı bir konu. İşte o ayrı konuya bu yazımızda değineceğiz. Bir kere şunu peşinen söyleyelim; Türkiye'nin KKTC'ye her anlamda ciddi yardımları olduğu bilinen bir gerçek. Birçok kez konuştuğum sektör temsilcileri ve üreticiler hükümete veryansın ederken, Türkiye'nin Lefkoşa büyükelçiliğine teşekkür etmeden geçmiyorlar.

Hangi sektör temsilcisine bekledikleri ödemeleri sorsam; aldığım yanıt hep aynı; "elçilik taahhüt ettiği her şeyi ödüyor, hiçbir aksama yok ancak maliye bakanlığı ödemiyor". Evet aldığım yanıt hep böyle.

Peki Türkiye ile ilişkilerimiz olması gereken nokta da mı sorusuna gelelim.

Tabii ki değil. Hem de iki açıdan olması gereken noktada değil.

AYAKLARIMIZIN ÜZERİNDE DURMA NİYETİMİZ YOK

İlk önce çuvaldızı kendimize batıralım. Türkiye bugüne kadar verdikçe verdi, para vermenin ötesinde yol yaptı, okul yaptı, hastane yaptı. Düşünsenize bir devlet, bir başka devlete ne istediyse verdi. Hala da veriyor, götürün projeleri önlerine koyun, akıllı bir iş ise parayı veriyorlar.

Peki bizim hükümetlerimiz ne yaptı bugüne kadar sorusuna gelelim. Yaptılar birşeyler ama çok az denecek kadar. Ne olmasa askeri burada, stratejik olarak bize muhtaçlar mantığı ile geçti günler.

Mantık ve algı da böyle olunca yine de iyi niyet çerçevesinde bu çark döndü ve hala daha da dönüyor.

PARADAN ÖNEMLİ ŞEYLERDE VAR

Malum bu kalleş dünyanın gerçekleri de var. Kıbrıs'ın Kuzey'i tanınmamış bir toprak parçası. Türkiye her şeyiyle burada olmasından ötürü gerekli desteği veriyor vermesine ama gelin görün ki herşey para değil işte. Türkiye her ne kadar KKTC'yi tanıdığını söylese de tanımadığı, tanıyamadığı gerçeği var. Türkiye büyük bir devlet olmasından ötürü dünya devleriyle ciddi işbirliği var. Hem de her alanda işbirliği var; işte bu nedenle bazı ekonomik konular gündeme geldi mi herşey bir anda zora giriyor, ticaret deseniz öyle, ulaşım öyle ve en önemlisi de spor alanında yaşanan sıkıntılar.

Dedim ya dünya gerçekleri var. Avrupa Birliği'ne üye ülkelerle sınai alanda işbirliği anlaşması olduğu için Rum tarafıyla da yani tırnak içinde söyleyelim "Kıbrıs cumhuriyetiyle" de alış veriş yapıyor. Yapacak da, dedik ya dünya gerçekleri var.

Ticari alanda işbirliği burada bitse iyi spor alanında da birlikte maç yapıyorlar. Rum takımları ile Türkiye takımları kendi ülkelerinde birlikte maç da yapıyorlar.

Yapacaklar da tabii dünya gerçekleri var. Var olmasına var beyler de bu garip Kıbrıs Türkü daha nereye kadar evdeki ikinci hanım muamelesi görecek. İşte karşımıza çıkan soru bu.

Türkiye'nin bize kıydığı nikah resmi nikah değil, imam nikahı. Aldık kabul ettik Müslümanız kabulümüz ama resmi nikah ne zaman meselesi var. Hade onu da boşverdik;

BU FİLM "KOP"AR

Kısa süre sonra Türkiye ve KKTC arasında spor alanında ciddi söylem gerginlikleri yaşanacak eğer Ankara Hükümeti harekete geçmezse.

Meseleyi biliyorsunuz. Türkiye liglerine, Türkiye takımları tarafından yapılan transferler Kıbrıs Türk Futbolunu kilitleme noktasına getirdi, bunun da ötesinde Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu'nun konuyu Türk Futbol Federasyonu'nun gündeme taşıma çabaları sonuçsuz kaldı. TFF, KTFF'yi kaale bile almadı desek yeridir. O kadar aracı konuldu gerekli görüşmelerin olması ve çözüme ulaşılması için ama gelin görün ki bu konuda hiçbir ilerleme sağlanamadı.

Kelime anlamıyla Türk Futbol Federasyonu, KKTC'ye sırtını döndü ve banane dedi.

İşin özeti bu. KTFF'de ne karar aldı sonuç olarak; 45 gün içinde KOP'a resmi üyelik başvurusu yapacak ve bu iş Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenliği altına girecek. Bunun prestij açısından ne tür sıkıntılarını bizim Hükümet hesap edebiliyor mu?

Spor Bakanı Serdar Denktaş konuyla ilgili sadece açıklama yapmakla yetindi, o da haklı TFF'ye ulaşacak, Ankara Hükümetinden yardım isteyecek durumu yok heralde.

ARINÇ DEVREYE GİRMELİ

Bülent Arınç; Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs İşlerinden de sorumlu bakanımız. Son derece ciddi ve bir devlet adamıdır kendisi. Duygusal ve Kıbrıslı Türklere önem veren bir yapısı vardır. Bülent beyin ivedilikle devreye girip Türk Futbol Federasyonu'nun Türkiye kulüplerinin Kuzey Kıbrıs'taki futbol Kulüplerine verdiği bu ciddi zararın önüne geçilmesini sağlaması gerekir. Aksi takdirde KKTC'deki kulüpler Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait olan KOP çatısı altına girme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

Basit bir transfer meselesi gibi görünen konu Türkiye-KKTC arasında dosta düşmana karşı hoş olmayan bir sürece girecek.

Bu işin uluslararası arena özellikle Türkiye'ye kötü sonuçları olacaktır. Vakti zamanında nasıl ki Hristofyas, Talat'la görüşme masasına oturduğunda Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti kimliklerini koymuş ve "benim vatandaşlarım" diyebilmişse, gelecek aylarda KOP da bunu tüm dünyaya Kıbrıslı Türkler adına yapma hakkını elde edecek.

Anlıyor musunuz meselenin ne kadar ciddi olduğunu?

Son olarak keşke biraz erken davranıp Sn Arınç'tan konuyla ilgili bir söyleşi talebini Türkiye Lefkoşa Büyükelçiliğine iletmediğim içinde kendime kızdım açıkçası. Kıbrıs Türk toplumunun doğru mesajlara ihtiyacı var.

********************

GÜNÜN SÖZÜ

Hüzün ki en çok yakışandır aşıklara. Yandık, yakıldık; ama hüzünden yana asla yakınmadık. Ne de olsa biz mahzun bir Peygamberin ümmeti değil miyiz? Hüzün taze tutar aşk yarasını. Yaramdan da hoşum, yârimden de.

ŞEMS

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.