Uyuşturucu gerçeği göze batıyor

Yayın Tarihi: 24/02/15 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
  • Özellikle mutsuz olan gençler arasında hint kenevirinden öte bonzai türü uyuşturucu madde kullanımı son derece popüler oldu ve bunun yaşı 16'lara kadar düştü. İnanılmaz bir artış bu , birçok genç neredeyse hint kenevirini deniyor, serbest olmasını dahi savunanlar var, bu yetmezmiş gibi bonzai hortladı ve kontrolsüz bir şekilde büyüyor. Gelin görün ki devletin bu yönde de bir politikası yok.

Açelya projesinin sonuçları açıklandı önceki gün. Sonuçlar her zaman ki gibi tüyler ürperticiydi. Psikolojik ve aile danışmanı Sibel Dinçyürek ile dün kısa bir telefon görüşmesi yaptık. Özellikle baz alınan Gazimağusa Maraş bölgesindeki durum gerçekten vahim. Uyuşturucu madde kullanımının hiçte küçümsenemeyecek boyutta olduğunu anlattı bana ve ekledi "sorulara cevap vermek istemeyenlerde oldu". Bu sözler uyuşturucu kullanımının ne kadar da korkutucu boyutlarda olduğunu anlatıyor bize".

İş bu kadarla kalsa iyi. Bilmem ne kadar farkındasınız ama antidepresanların oldukça yoğun kullanıldığı bir ülke durumundayız. Herkes hasta mı? Değil tabii ama herkes mutsuz. Evet hepimiz mutsuz bir şekilde yaşıyoruz hem de birçok şeye sahip olmamız rağmen.

Kıbrıs Postası'nın bir süre önce açtığı intihar dosyasının verileri hala aklımda duruyor, rakamlar son derece korkutucu, böylesine küçük bir ülke için ortalama günde 18 kişinin intihara teşebbüs etmesi inanılır gibi değil. Anlayın artık ne durumdayız.

Ne poliyannacılık yapacağım ne de felaket tellallığı bu yazıda ama her ne sebepten yaşıyorsak yaşayalım ölmeyi tercih ediyoruz en sonunda. Bu nasıl bir cesarettir?

Bir gün Prof Dr Mehmet Çakıcı ile intihar vakalarını konuştuk, kendisi bu tür vakaların engellenmesi konusunda son derece başarılı olmuş bir kişidir, özellikle askeri vakalarda ve keza sosyal vakalarda.

Çakıcı intihar etmeyi düşünen kişinin tam edecekken vazgeçtirilmesi halinde intihar edecek olan kişinin bu teşebbüsten pişman olduğunu ve vazgeçtiğini anlatmıştı.

DEVLET İNSANINDAN UZAK

Önemli bir gerçek bu. Devletin kendi insanının psikolojisiyle ilgilenmek gibi bir misyonu ya da derdi yok,diyeceksiniz ki onlarca psikolog var, o onlarca psikoloğun en az yarısı kendi işini yapmaya ehil değil, bu da işin bir başka gerçeği.

İngiltere de çok yaygın olduğunu duymuştum, devlet belli dönemlerde her eve bir psikolog gönderiyor diye, eğer günde 18 intihar vakası varsa Sağlık bakanlığının çoktan alarma geçmesi gerekiyordu.

Bakan Gulle bu konuda çok merak ediyorum hiçbir şey yapmayı düşündü mü ya da bir fikri var mı?

İLAÇLARDAKİ KORKUNÇ PATLAMA

Öyle pek de ucuz ilaçlar değil anti depresanlar, en az 8 ay kullanmanız gerekiyor ve depresyonunuzu ya da mutsuzluğunu aşamıyorsanız mutlaka bir psikiyatriste gitmeniz gerekiyor. Hiç kimse bundan kaçınmamalı çünkü tedavi edilmeyen depresyonlar ya aşırı mutsuzluklar ölümle ya da intihara teşebbüsle sonuçlanabiliyor ki daha bir gencimizi geçtiğimiz gün kaybettik.

Neyse ki ruh hastalıklarını tedavi etme konusunda bilim dünyası son derece iyi ilaçlar üretiyor artık.

BONZAİ VURA DEVİRE GELİYOR

Özellikle mutsuz olan gençler arasında hint kenevirinden öte bonzai türü uyuşturucu madde kullanımı son derece popüler oldu ve bunun yaşı 16'lara kadar düştü. İnanılmaz bir artış bu , birçok genç neredeyse hint kenevirini deniyor, serbest olmasını dahi savunanlar var, bu yetmezmiş gibi bonzai hortladı ve kontrolsüz bir şekilde büyüyor.

Gelin görün ki devletin bu yönde de bir politikası yok.

Eee peki ne olacak? Cevabı çok basit öleceğiz dostlar. Birçok eve giren bonzai gibi uyuşturucu kullanımının da ardında gençlerin kapıldığı içinden çıkılmaz depresyon ve aşırı mutsuzluk sendromu geliyor.

Kimse kusura bakmasın ama birinci görev ailelere düşüyor, kendi çocuklarına bu konularda pür dikkat kesilmesi gereken öncelikli olarak aileler.

Peki aileler ne yapıyor, baba bir film anne bir film birçok ailede, kimse kırılmasın ama ne yazık ki aileler artık dağıldı, birbirlerine kenetlenemiyorlar ve herkes kendi hayatını yaşıyor.

Bakınız ne intihar ne de uyuşturucu bağımlılığı bir günde olmuyor, hepsinin bir süreci var, hepsinin kökleri var.

İpin dört ucunu goyverdik anlayacağınız…

***************

GİRNE TURİZM LİMANI BERBAT

Kaç haftadır Girne turizm limanını konuşuyoruz, her fırsatta da gerek ben gerekse diğer meslektaşlarım özellikle kordon boyundaki mendireğin çöktüğünü yazıyor. En son geçtiğimiz hafta uğramıştım oralara. Girne belediyesi bir levha asmış "mendirekten bölgesi tehlikelidir" diye. Turizm bakanı Serdar Denktaş'ın umursuzluğunun kurbanı mı oluyor diye düşündüm. Dün bu konuyu konuşmak için Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü'yü aradım ve mesaj attımsa da bana geri dönen olmadı. Girne belediyesinin bu konuda farkındalık yaratması ve kamuoyu oluşturması gerekiyor. Umarım sayın başkan her ne kadar turizm limanı kendisine bağlı olmasa da limanın düzenlenmesi için bir kamuoyu oluşturma kampanyası başlatır !

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

HÜKÜMET BELCOLA TABELASINA BENZİYOR, TABELA VAR AMA KENDİSİ YOK

BİR İŞ ADAMI

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.