Tatar: "Yorgancıoğlu'na haksızlık ediyorlar"

* Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra nasıl bir hareketlilik beklendiğini de sordum ve ekledim "CTP'de Özkan Yorgancıoğlu'na yönelik bir operasyon hazırlığı var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz diye". Tatar bir cümleyle olayı özetledi "Yorgancıoğlu'na haksızlık ediyorlar, tüm mesele koltuk kavgasıdır. Sen git ben geleyim kavgasıdır. Bakın yine söylüyorum Özkan beye haksızlık ediyorlar. Makam mevki kavgasıdır. Yoksa Özkan beyin suçu yok" dedi.

Ne bahtı kara milletiz diye söylendim kendi kendime yazıya başlarken. Yetemedik kendi kendimize gitti. Sanırım yetemeyeceğiz de. Bu kolay bir şey midir peki? Evet kolay bir şeydir ama alıştırıldığımız alışkanlıklarımızı değiştirebilirsek, peki değiştirebilir miyiz? pek sanmıyorum.

İnsan bin lira kazanırken bin liralık yaşar, yüz binlik yaşamaya alışırsa artık yaşam tarzı odur. Hani 1960 yokluk yıllarından 1983 varlık yılları arasındaki büyük uçurum gibi. Zaman zaman Zeren Mungan'ın açıklamaları beni umutlandırsa da endişelendirir; çünkü Soyer hükümeti döneminde ki Zeren bey de o zamanlar Maliye Bakanlığı müsteşarıydı, Ferdi beyin en büyük hayaliydi "denk bütçe" ama gelin görün ki hükümetten apar topar gitmek zorunda kalmıştı Ferdi bey.

Gitmelerinin sebebi ise şimdi tartışılan göç yasasıydı. Hani 47/2010 kamu çalışanları aylık ve ücretlerini düzenleyen yasa.

Soyer hükümeti 13/1/2009'da bu düzenlemeyi meclise sevk etti ve 17/1/2009 erken seçim kararı aldı. Bu yasanın geçmesi için para vermekten usanan Erdoğan hükümeti, bu yasayı Ferdi beye dayatmıştı. Sırf yasa kadük olsun ve hayatta uygulamaya geçmesin diye hükümet erken seçim kararı aldı ve sonrasında da yasa kadük oldu.

Sonrasında iktidara gelen Eroğlu hükümeti bu yasada iyileştirmeler yaparak meclise sundu ve uygulamaya kondu bu yasa. Bir farkla CTP hükümeti işe başlangıç olarak 1200 tlyi öngörmüştü UBP bunu 1600 tl'ye çıkarmıştı. Tek fark buydu.

Acı bir yasaydı kamuda yeni işe başlayacak olanların maaşlarını % 38 oranında kırpmıştı.

1/1/2011 den sonra kamuda istihdam % 38 düşürülmüştü. 13. Maaş dışında başka ödeme yoktu. Toplu sözleşmelere sınırlandırmalar getirilmişti.

Sendikalar küçük değişiklikler yaparak vekillere verilmek üzere söz konusu bu yasayı yeniden meclise sundu. Komitelere ivedilikle götürülerek görüşülmesini istedi. Bu konuda muhalefet ve iktidardan sadece Doğuş Derya bu ivediliğe evet oyu kullandı. Hükümet tam anlamıyla ivedilik konusunu reddetti.

HÜKÜMETİN MAZARETİ HAZIR

Hükümet muhalefet partilerinin desteği ile iyileştirilmiş halde komitelerde görüşülmesi için meclise gelen sendikaların önerisini kendine göre makul gerekçelerle reddetti. Başbakan Yorgancıoğlu'na göre göç yasasını kendileri de değiştirmek istiyorlar, bunu böyle kabul etmiyorlar ancak bu yasanın değişebilmesi için mali alt yapı gerekiyor ve bu alt yapı henüz hazır değil. bu nedenle de ivediliğe onlara göre gerek yok. Hükümet bu konuda bir çalışma yapıp Çarşamba günü meclise sunacak. Hükümet kısa bir sürede nasıl verimli değişiklikler hazırlayacak ve meclise sunacak o da ayrı bir konu.

Aslına bakarsanız CTP-DP hükümeti de yasanın anomali getirdiğini kabul ediyor ama bunu hızlı bir şekilde revize etmeye ya da iyileştirmeye evet demiyor.

Bu ve buna benzer ekonomik sorunları konuşmak için dün Maliye eski Bakanı Ersin Tatar ile güzel bir söyleşi yaptık Genç TV'deki sabah programımda. Her zamanki formu yerindeydi Ersin beyin. Program başlamadan seçimleri sordum ve haliyle Derviş beyin durumunu nasıl gördüğünü. Hani biz gazetecilere siyasiler program öncesinde off the record pek çok şey söylerler. Ersin bey oldukça rahat bir yüz ifadesiyle "bu iş bitti Derviş bey bu işi büyük ihtimal ilk turda alacak" dedi, emin misiniz diye sordum tekrardan "gece gündüz çalışıyoruz inan bana bu iş bitti" diye tekrarladı.

Neyse programa girdik ve programda da bu söylediklerini tekrar etmeyi ihmal etmedi. Haklı olup olmadığını bekleyip hep birlikte göreceğiz.

Tatar ile bütçe açığından tutunda zamanında ödenemeyen iç borçlara kadar ve yapılan istihdamlara kadar pek çok konuyu konuştuk.

TATAR "HAYAT UCUZLAMADI"

"bütçe açığı her geçen gün artıyor. Öyle ifade edildiği gibi 30 milyonlarda değil. Üretici hala ödenebilmiş değil. Bir kere hükümetin ciddi anlamda bir iç borcu var, ciddi anlamda piyasaya borcu var. Öyle anlıyorum ki bütçede piyasaya ödenmesi gereken borçların kaynağı bütçe de yok. Olmayınca da borçlanarak bu borçlar ödenmeye çalışılıyor. Yalnızca bütçe kaybı açısından da bakmamak lazım olaya, bir de ekonomi var. Ekonominin zayıfladığını ve gerilediğini görüyoruz. Ekonomi dediğimiz özel sektör ve halkın alım gücündeki azalma ön plana çıkıyor. DPÖ'nün verileri sizi kandırmasın, imkansızlıklar nedeniyle o veriler geçmişten geliyor. Yani bugünün verileri değil hayatın ucuzlaması, hayat ucuzlamış olabilir ama hayat altı ay önce ucuzlamıştır ya da bir süre önce. Şu an hayat ucuz mu? Ucuzdur diyebilir miyiz?"

Hızla yükselen ve zar zor biraz inişe geçen dövizin durumunu sordum, Türkiye'nin bu yıl ki performansının kötü olacağı yönündeki dedikoduları sordum ki gerçekten öyle bir dedikodu var. Tatar oldukça ilginç bir bakış açısı getirdi.

TATAR "DÖVİZİN YÜKSELMESİNİN OLUMLU ETKİLERİ DE VAR"

" Türkiye ekonomisi son derece iyi noktadadır. Bunu elde ki veriler söylüyor ben söylemiyorum. Dövizin yükselmesini herkes kötü olarak yorumluyor ama öyle değil işte. Öyle ülkeler var ki parası değer kaybetsin diye uğraşıyor çünkü parsı değerli olduğunda bu doğrudan ihracatına ve ülkeye gelen turist sayısına etki ediyor. Dövizin şu an Türkiye de yüksek olması belki sokaktaki vatandaşı olumsuz etkiliyor ancak devletin kendisine ekonomik olarak ciddi artılar kazandırıyor. Buna bu gözle de bakmak lazım. Paranın değer kaybetmesi ucuz ülke olmanıza ve daha çok ticaret yapmanıza, daha çok turist kazanmanıza vesile oluyor"

TATAR "YORGANCIOĞLU'NA HAKSIZLIK YAPILIYOR"

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra nasıl bir hareketlilik beklendiğini de sordum ve ekledim "CTP'de Özkan Yorgancıoğlu'na yönelik bir operasyon hazırlığı var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz diye".

Tatar bir cümleyle olayı özetledi "Yorgancıoğlu'na haksızlık ediyorlar, tüm mesele koltuk kavgasıdır. Sen git ben geleyim kavgasıdır. Bakın yine söylüyorum Özkan beye haksızlık ediyorlar. Makam mevki kavgasıdır. Yoksa Özkan beyin suçu yok" dedi.

Bir yandan belki de haklı olabilir Ersin bey. Özkan beyin ülkeyi çok da iyi yönettiğini söyleyemeyiz, çok yanlışı var ve ekibi gerçekten tamam değil. Ancak tüm bunlara rağmen bir operasyonla değiştirilme girişimi elbette ki makamsal bir talep ve sevdadır da bir parça. İnsan neden bir makama oturmak ister ki, en iyi hizmeti kendinin vereceğine inanır, bunun menfaatlerini kendisi almak ister ve gücü varsa bunu mutlaka dener.

***************

ÖZSEZER UBP İLE YOLUNA DEVAM EDİYOR

UBP Dikmen Belediye Meclis üyesi dostum Mehmet Özsezer dün beni aradı ve kısa bir telefon sohbeti yaptık. Haliyle konu seçimlerdi ve nasıl gittiğini sordum; " Derviş Eroğlu'nun bu seçimleri kazanması ülkemiz için son derece önemli. Milli çizgide Sn Eroğlu gibi tecrübeli ve değerli bir devlet adamının görevine devam etmesi ve halkına hizmet etmesi için ben ve arkadaşlarım yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Halkın hem Derviş beye hem de UBP'ye son derece ihtiyacı var sevgili dostum, bu nedenle UBP saflarında Derviş bey için gereken ne varsa yapmaya devam edeceğiz, bu boynumuzun borcu" dedi ve reise cumhura Dikmen bölgesinde gerekli desteği sağladıklarını anlattı bana.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Sevmeye layık olmayanı hatırlayarak değerli etme! Dönmek mi istiyor, bir şans daha verme. Unutma; sevgi yürekli olana yakışır.

ŞEMS