Erk: "Başbakan olsaydım aday olmazdım"

Yayın Tarihi: 25/03/15 07:43
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

*"Demokratik haklarıdır. Her ikisi de aday olup başkanlık için yarışabilir; ama bu arzu ettiğim bir şey mi diye sorarsanız tabii ki hayır. Açıkçası Başbakan Yorgancıoğlu ile İkinci Cumhurbaşkanı Talat'ın karşı karşıya gelmesi hoş bir durum olmaz. İlla ki biri, kazanır ve biri kaybeder ama bu durum parti içindeki bazı kesimlerde mutsuzluk ve hoşnutsuzluk yaratabilir. Ben böyle birşeyin olmasını istemem. Eğer ben Başbakan olsaydım kesinlikle Talat ile böyle bir yarışa girmezdim, bunu yapmazdım, açıkça söyleyim"

**" İsmet Akim Kıbtek'i son derece başarılı bir şekilde yönetiyor. Dikkatinizi çekmek isterim ki Kıbtek de iyi yönde ne yapıldıysa hep CTP döneminde yapılmıştır. Oldukça zor durumda olan Kıbtek, biz Hükümete geldikten ve İsmet Akim bu görevi devraldıktan sonra çok daha iyi noktalara geldi. Bundan sonra daha iyiye gideceğini düşünüyorum.

CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk ile dün Kıbrıs Genç TV'de sabah güzel bir söyleşi yapmak için buluştuk. Peşinen söylemeliyim ki Kutlay Erk ile yaptığım her program ve her sohbet son derece içten ve son derece samimi geçer. Dün ki program da aynen öyle geçti. Kutlay erk entelektüel kimliği ve ideolojik görüşleri son derece yüksek ve tutarlı bir aydındır bana göre. Zaman zaman her ne kadar içinden çıkıp sert açıklamalar yapıyor olsa da ben bunu onun biraz da şahin kimliğine bağlıyorum.

Sohbet başlar başlamaz karşımda son derece sakin, birlik bütünlük çağrısı yapan, hani ağzından manşet olabilecek sözleri zar zor çıkarabileceğim bir genel sekreter oturuyordu.

Kutlay bey peşi sıra soracağınız sorularla bunaltabileceğiniz bir politikacı değil ancak O'nu parti sorumluluğu ve CTP'nin halk için önemi konusundan yakalarsanız ağır ağır konuşmak istediğiniz yere getirebilirsiniz. Dedim ya benim program yapmaktan keyif aldığım bir adam.

"CTP'NİN SORUMLULUĞU YÜKSEK"

" Toplum CTP'yi eleştirme noktasında bazen acımasız olabiliyor. Çünkü CTP'nin başarısız olmasına ya da hata yapmasına tahammülü yok. İllaki başarılı olmalı. Çünkü CTP, ister CTP'li olsun isterse başka partili olsun her zaman herkesin sığınacağı ve destek göreceği, kendini güvende hissedeceği bir parti olmuştur. CTP kucaklayıcı ve toparlayıcıdır, bu nedenle sorumluluğu yüksek. Vatandaş CTP'den hep daha iyisini bekliyor, tabii beklemek de hakkı".

"BAŞBAKAN OLSAYDIM ADAY OLMAZDIM"

26 nisan sonrasında belki olağanüstü belki de vakti zamanında CTP kurultayının yapılacağını ve bu kurultayda Talat ile Yorgancıoğlu'nun yarışma ihtimalinin bulunduğunu, iki önemli dostun karşı karşıya gelme ihtimalinin bulunduğunu hatırlattım Kutlay beye; " demokratik haklarıdır. Her ikisi de aday olup başkanlık için yarışabilir; ama bu arzu ettiğim bir şey mi diye sorarsanız tabii ki hayır. Açıkçası Başbakan Yorgancıoğlu ile İkinci Cumhurbaşkanı Talat'ın karşı karşıya gelmesi hoş bir durum olmaz. İlla ki biri, kazanır ve biri kaybeder ama bu durum parti içindeki bazı kesimlerde mutsuzluk ve hoşnutsuzluk yaratabilir. Ben böyle birşeyin olmasını istemem. Eğer ben Başbakan olsaydım kesinlikle Talat ile böyle bir yarışa girmezdim, bunu yapmazdım, açıkça söyleyim" dedi.

"İSMET AKİM BAŞARILI"

KIB-TEK Başkanı İsmet Akim'in iki jeneratör almasını ve Kıb-Tek'in geldiği son aşamayı değerlendirmesini istedim Erk'ten; " İsmet Akim Kıbtek'i son derece başarılı bir şekilde yönetiyor. Dikkatinizi çekmek isterim ki Kıbtek de iyi yönde ne yapıldıysa hep CTP döneminde yapılmıştır. Oldukça zor durumda olan Kıbtek, biz Hükümete geldikten ve İsmet Akim bu görevi devraldıktan sonra çok daha iyi noktalara geldi. Bundan sonra daha iyiye gideceğini düşünüyorum" dedi ve ben hemen arkasından Kıbtek yönetimi ile Hükümet arasında bir uyumsuzluk olup olmadığını sordum; Erk "gerek Enerji bakanlığı olsun gerekse hükümetle olsun Kıbtek yönetiminin hiçbir sorunu yoktur. Oldukça uyum içinde bir çalışma gerçekleşmektedir" diye yanıtladı.

"DP KURUMSAL BİR PARTİ DEĞİL"

Erk'e Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında olası hükümet senaryolarını sordum. Erk bir erken seçimden yana ama erken seçimlerin de ülke yapısına zarar verdiğini söylemekten geri durmuyor. 2000 yılından bu yana her yıl bir seçim yapıldı ve referandumlar da dahil; 15 seçim yaşandığını anlattı.

Erk "Olası bir erken seçim beklemiyorum, biz erken seçimden kaçmayız ama neredeyse her yıl bir seçim yaşıyoruz. Bu iyi bir şey değil. Kolay kolay erken seçim olmaz. Özellikle sağ kökenli partiler seçime gitmez, bir daha seçilmeme korkuları var. Meclisteki koalisyon seçenekleri çok da iyi değil. DP ile uyum sorunlarımız olduğu doğru, başlarda bu daha fazlaydı ama şimdilerde azaldı" dedi ve bakanlıkların paylaşımını sorum kendisine. Dedim ki örneğin eğitim gibi ciddi bir bakanlığı neden DP'ye verdiniz bu CTP'nin elinde olması gerekmez miydi? "Erk benim bu düşüncemi hemen kabul etti; "bunda haklısınız, CTP'nin elinde olması gerekirdi çünkü DP, CTP gibi kurumsal bir parti değil, CTP gibi teşkilatları yok. Keşke tüm bakanlıklar CTP'de olsa" dedi ve gülüştük.

"DP, CTP'NİN HIZINA YETİŞEMEZ"

Hükümet icraatlarının yavaş gittiği ve yatırımların para olmasına rağmen gerektiği gibi yapılamadığı eleştirisini sorum Kutlay beye "Hükümet olarak elimizden geleni yapıyoruz, unutmayın ki bir de hükümet ortağımız var. DP elbette ki CTP'nin hızına yetişemez. CTP olarak parti yönetiminin vizyonunu ve manifestosunu Hükümet başarıyla uyguluyor. Elbette ki daha iyi olmalı ama parti olarak Hükümeti her zaman denetliyoruz. Parti yönetimi her zaman Hükümetin parti vizyonunu uygulaması konusunda hassastır" dedi ve ekledi "Hükümet başarılıysa bilin ki bu CTP parti yönetiminin başarısıdır" ifadesini kullandı.

Sonuç olarak Erk'in açıklamaları cesur ve zehir zemberekti diyebilirim.

*****************

"SEN BENİM ESKİDEN DEĞİL ESKİMEYEN DOSTUMSUN"

Uzun zamandır kahvesini içmediğim bir dost kapısına uğradım; Gencay Eroğlu. Her ne kadar Derviş Eroğlu'nun kızı olsa ve siyaseten ben O'nun babasını hep eleştiren bir gazeteci olmuş olsam da Gencay hanımla bizim aramızda eski yıllara dayanan bir dostluk bir arkadaşlık var. Kaçtır kahve içmek için sözleşsek de bir türlü ayarlayamamıştık. Dün dostum Alihan Pehlivan ile birlikte Gencay hanıma uğradık ve kahvesini içtik. Macunlar da işin cabası. Gencay hanım her ne kadar bir Eroğlu olsa dahi, O bu soyismin ağırlığında kaybolmuyor, bu soy ismin arkasına sığınmıyor, tabii ki gurur duyuyor soyadıyla ne de olsa babasının kıymetlisi ama ben O'na bu pencereden bakmıyorum. Gençleri örgütlemesi ve sanata aşık etmesi, sosyal faaliyetlere kazandırması, uyuşturucu ile mücadele alanında verdiği mücadele ve en önemlisi birçok gencin O'nu güvenilir ve iyileştiricisi bir öğretmen gibi görmesi, Gencay hanımı pek çok insandan farklı biri yapıyor. Uzun uzun konuştuk ve yaptığı işleri anlattı. Siyaset dedim, seçimler dedim; "seçimleri bilmem, işime bakıyorum" diye yanıtladı. Elbette ki babasının kazanmasını ister, ister istemesine ama siyasete bulaşmaktan son derece uzak ve bundan kaçınıyor. Varsa yoksa gençleri. Bu nedenle Gencay hanıma ne zaman siyasetten sıkılsam uğrar bir kahvesini içerim, o odada siyaset değil, seçim değil ülke sorunlarını ve gençliği konuşuruz hep. Bu nedenle Gencay hanım bir yerlerde önemli bir kahve dostu olarak hep baki kalacak benim için.

*********************

Günün Sözü

Bir ilişkide güvensizlik varsa oradaki sevgi yalandır. Ve güvenilmek, sevilmekten daha büyük bir iltifattır.

Paulo Coelho

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları