Bağımsız seçmen dönemi başladı!

Yayın Tarihi: 09/04/15 07:34
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

*Olası bir erken seçimde partiler mühür yerine yine karma oy tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar. Az mühürlü çok tercihli vekil dönemi başlayacak. Bu da bize KKTC seçmeninin artık sürü psikolojisinden çıkarak kendine güvenen seçmen kimliğine erişmeye başladığını gösteriyor. İşte cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adayların yalnızca kendi partilerinden değil de başka partilerin seçmeninden oy beklentisi bundan kaynaklanıyor.

Oldukça ilginç bir seçim dönemi yaşıyoruz. Alışılmışın çok ötesinde hem de. Bu ciddi bir değişim. Bu değişim meselesi ilk önce belediye başkan adaylarıyla başladı. Bağımsız aday furyası çıktı. Bağımsız adayları destekleme fikrinin arkasında yatan iki ana neden vardı. Birincisi partiler arası anlaşmazlıktan doğan ayrılıklar ki bu durum aslında partilerin ittifakı gibi gösterilmeye çalışılmıştır. Bir diğeri ise parti hesaplaşmalar ve intikam politikasıdır.

Örneğin iskele ve lefke belediye seçimleri buna en güzel örnektir. Mağusa ve Girne'yi saymıyorum çünkü her iki belediye de tam bir ittifak çalışmasıdır.

Bağımsız adaylık meselesi ifade ettiğim gibi ilk belediye başkanlığı seçimleriyle çıktı ve popüler oldu, önceleri de tek tük bağımsız adaylar vardı.

Şimdi de cumhurbaşkanlığı adaylıkları konusunda bağımsız kelimesi ağırlık kazandı. Hani bir tür partiler üstü, filanca partinin değil de her kesimin adayı algısı gönderilmeye başlandı bilinç altına.

Bunun yapılmasındaki en önemli gaye, seçmenin artık partili olmaktan vazgeçmesi meselesidir. Aslında asıl bağımsız olan seçmenin kendisidir, siyasi adaylar değil.

Düşünsenize son beş yıldır yaklaşık olarak % 30 oranında bir sandık protestosu var ve bu oran kendi istikrarını koruyor. 176 bin seçmen üzerinde hesaplandığında 50 bine yakın seçmen sandığa gitmeyecek anlamı çıkıyor.

Elli bin sandığa gitmeyen seçmenin yanında en az yarısı kadar partisi olmayan ve ortada gezen seçmen kitlesi var, işte bu kitle her geçen gün büyüyor.

Yerel seçimlerde bir başka partinin desteklediği adayı, başka partilerin de seçmeni destekledi. Yani örneğin Gazimağusa da İsmail Arter bağımsız aday olarak seçimlerde aday oldu ama arkasında UBP-DP'nin net desteği olduğu herkesçe biliniyordu, işte CTP'li seçmenin de hatrı sayılı bir kısmı CTP'nin adayını değil de Bağımsız aday olan İsmail Arter'i desteklerken aslında UBP-DP'li olmadı ama CTP'li olma kimliğini de yitirmiş oldu, bağımsız olmayı tercih etti.

Diyeceksiniz ki bu adaya bakar, bu görüş tutarlı değil. Yanlış yalnızca adaya bakmıyor işte; cumhurbaşkanlığı seçiminde de şu an oylar bölünmüş durumda. Partilere ait gibi görünen oylar birçok bağımsız adaya kayacak, bu davranış onları artık partisiz, partiler üstü yani bağımsız seçmen, hani şu kararsız dediklerinden kılacak.

Yine ikna olmayanlar için bir başka örnek daha vereyim. 2013 milletvekilliği genel seçimlerinde seçmenin büyük bir çoğunluğu karmaya oy kullandı. Karma oy ne demek peki?

Yani birçok partili kendi partisine mühür vurmayı reddetti ve parti listelerindeki beğendiği adaylara oy verdi. Daha başka türlü söyleyim, partilerini terk edip birçok partiden yana tercihlerini kullanmış oldular. Peki şimdi bir daha soralım; bu durum onları hala partili mi kılar yoksa partisiz mi kılar?

Pek tabii ki partisiz kılar.

Seçmenin önemli bir bölümü sandığı protesto ederken, önemli bir bölümü de önce kararsız sonra da bağımsız seçmen olmayı tercih etti.

Yani partilerini reddederek bağımsız oldular.

Öyle sanıyorum ki olası bir erken seçimde partiler mühür yerine yine karma oy tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar. Az mühürlü çok tercihli vekil dönemi başlayacak. Bu da bize KKTC seçmeninin artık sürü psikolojisinden çıkarak kendine güvenen seçmen kimliğine erişmeye başladığını gösteriyor. . İşte cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adayların yalnızca kendi partilerinden değil de başka partilerin seçmeninden oy beklentisi bundan kaynaklanıyor. Örneğin haftaya gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tüm adayların başka partilerin tabanından oy almaları halinde kazanmaları mümkün olacak.

Aslında bu durum benim biraz da tehlikeli bulduğum tek bölge seçim sistemine doğru bir gidişatta olduğumuzu gösteriyor.

YENİ BİR PARTİ SİLER SÜPÜRÜR

Bu durum bana Türkiye'de AK Parti'nin doğuşunu da hatırlatıyor. Mevcut partilerden usanan bıkan halkın yeni bir umut olarak gördüğü AK Parti hükümeti uzun yıllardır tek başına iktidar olmayı başardı. İşte KKTC'de de doğacak yeni ve vizyonu güçlü bir parti seçeneği, giderek dağılan, partisizleşen ve bağımsız seçmen haline dönüşen kitlenin tek adresi olmayı başarabilir.

***************

MESAJI OLAN ALSIN

Sn Ozan Ceyhun; AK Parti İzmir beşinci sıra milletvekilliği adaylığınız hayırlı olsun. Bir dostunuz olarak hakikaten çok sevindim. Sizden gıcık kapanların gözü aydın desenize. Erken zamanda Kıbrıs'a bekliyorum.

Sn Talip Atalay; aday olamamanıza sevindim açıkçası. Bize müftü olarak lazımsınız. Biliyorum belki siz üzüldünüz ama demek ki AK Parti de bazı şeylerin daha zamanı gelmemiş.

Sn Aziz Gürpınar; bir süre önce proaktif proje atılımlarınızla ilgi odağı olmuştunuz, haliyle seçim var, belki gündem farklı ama ülkemizde vatandaş olsun olmasın oldukça fazla hem zihinsel hem de bedensel engelli çocuklar var. Bu çocuklara ve ailelere düzenli gıda ve ilaç yardımı yapmanın yollarını bulmalısınız.

Sn Gencay Eroğlu; Gençlik Dairesi Müdürü olarak gençlerin uyuşturucudan kurtulması yönünde siz ve arkadaşlarınızın da çabaları takdire şayandır. Merak etmeyin çalışmalarınızı tüm basın yakından takip ediyor. Seçimlerin ardından tempo yükseltme zamanı gelecek sanırım, değil mi?

Sn Mehmet Ali Talat; Sibel hanımın kazanması için yollara düştüğünüzü görüyorum. Bu biraz son hafta olmadı mı? Birkaç tv programına da katılmalısınız. Güçlü dönüşünüz için bu şart.

Sn Rasıh Reşat; öyle tahmin ediyorum ki seçimlerden sonra bol bol golf oynamaya başlayacağız.

Sn Günay Çerkez; kaç gündür sesiniz çıkmıyor. Başka gazeteci dostlar mı buldunuz; yoksa modaya uyum siz de seçim çalışmaları mı yürütüyorsunuz? Sağlam bir medya ekibi olarak yanınızdayız. Her zaman.

Sn Tahsin Ertuğruloğlu; sizi pek sahada göremiyorum. Sizin o % 5'lik oy potansiyelinizi Eroğlu'na havale etseniz yarışı Derviş bey kazanacak; yoksa UBP kurultayına mı saklıyorsunuz ?

****************

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanoğlunun edepten nasibi yoksa, insan değildir. İnsan ile hayvan arasını ayıran edeptir.

ŞEMS

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.