Sınır %33,4

Yayın Tarihi: 14/04/15 07:37
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

* Şüphesiz ki Sibel hanım sadece CTP'nin oylarını alarak seçilemez, seçilmeyi bir yana bırakın her halukarda % 34 oranında bir oy alması gerekiyor ki ikinci tura kalabilsin. Bunun için de tüm CTP'lilerin ve birçok başka partilinin ve birçok partisizin Sibel hanıma oy vermesi gerekiyor.

** Sibel hanımın henüz seçimlerle ilgili medyaya çıkmaması, bunun için henüz hazırlanmamış olması, geçici hükümetteki pasif Başbakanlık görevi ve bunun ardından temsili bir görev olan Meclis Başkanlığı'nın ötesinde sarsıcı bir imajını henüz ben göremememiz Sibel hanım adına kaygı verici bir durumdur.

*** CTP'nin yaşanan pek çok olumsuzluk karşısında Hükümette gerekli otoriteyi kuramaması ve 21 vekille maç dışı kalacak olmasının diyeti elbette ki Özkan Yorgancıoğlu'na kesilecek ve Özkan bey 21 vekille partisini ana muhalefete düşürmekle karşı karşıya kalacak.

Eleştirmeyim diyorum ama tutamıyorum kendimi. CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber'in cesurca girdiği seçim yarışında sergilediği performansa hayranım, öncelikle bunu söyleyim. Oldukça zor bir işin içine girdi, bunun kendisi de farkında. Zaman zaman farkında olmadan sinirlenebiliyor ya da gerilebiliyor, bunu aşması gerektiğini yakınındaki ekibine de bir defasında ifade ettim. Anlıyorum kolay bir mesele değil, kariyerinde başarısından ötürü değil koşulların rüzgarıyla bu kadar hızlı yükselmiş bir kadının Cumhurbaşkanı adayı olup devlerle karşı karşıya gelmesi.

Hele hele CTP içinde yaşanan sorunlar, , Sibel hanımı ister istemez daha şansız kılacaktır. İkinci tura bırakır mı sorusuna hala ben hayır diyorum. Geçtiğimiz günlerde de kaleme aldım, Talat ve şürakası Sibel hanımı destekleme kararı aldı. Peki bunun karşılığı ne olacak?

Talat parti başkanı. Tabii Sibel hanım kazanır ve yerine boşalan koltuğa Talat aday olması halinde işler değişiri. Ya Sibel hanım kazanamazsa, bunu kimse düşünmüyor tabii. Dahası, velev ki Sibel hanım kazandı, Özkan Yorgancıoğlu, Talat'a "buyurun hünkarım gelin oturun başbakanlığa ya da başkanlığa " mı diyecek? Sizce o kadar kolay olacak mı bu süreç?

Hep bunlar iyi konuşulması tartışılması ve incelenmesi gereken konulardır.

Sibel hanımın ikinci turu kazanıp kazanmaması konusuna yeniden değinecek olursak şu an ki koşullara baktığımızda hala Sibel hanım neden ikinci tura kalsın sorusunun cevabını veremiyoruz.

Şüphesiz ki Sibel hanım sadece CTP'nin oylarını alarak seçilemez, seçilmeyi bir yana bırakın her halukarda % 30-%35 oranında bir oy alması gerekiyor ki ikinci tura kalabilsin. Bunun için de tüm CTP'lilerin ve birçok başka partilinin ve birçok partisizin Sibel hanıma oy vermesi gerekiyor.

Daha da önemlisi Sibel hanımın henüz bu konuda medya önünde yeterli performansı gösterememiş olması önemli bir sıkıntı. Geçici hükümetteki pasif Başbakanlık görevi ve bunun ardından temsili bir görev olan Meclis Başkanlığı'nın ötesinde sarsıcı bir imajını henüz göremememiz Sibel hanım adına kaygı verici bir durumdur.

Niye yazıyorum bunları; Sibel hanımı kötüleyim diye değil, Sibel hanıma neden oy versin ki sorusunun cevabını CTP ve Sibel hanım da sorgulayıp ona göre bir strateji çizsin diye.

İkinci tur için illaki Sibel hanımın en az "% 33,4" oy alması gerekiyor, bakınız en az bu oy oranını alması gerekiyor.

İşte bu oyu alabilmesi için Sibel hanımın hem tüm CTP'lilerin hem de birçok diğer partilinin oyunu alması gerekiyor.

Eğer CTP'de uzlaşı içinde bir aday belirlenmiş olsaydı ki bu olmadı, işte o zaman CTP'nin adayının şansı olabilirdi ancak gelin görün ki CTP'de keskin iki taraf var şu an.

Adeta yoldaşın yoldaşı vuracağı bir döneme girildi diyebiliriz CTP içinde. Şüphe yok ki bu Pazar böyle bir olumsuzluk yaşanabilir.

CTP'deki belli grupların Eroğlu'nu destekleyebileceği kimin aklına gelirdi ki ama oldu işte yerel seçimlerde.

Açıkçası ben Talat'ı da suçlu buluyorum, bu işe erken soyunmasa ve kavga çıkarmasaydı, parti tavanıyla arasının açık olduğunu basına taşımasaydı, bu süreç mutlaka kendisine dönecekti, kaçınılmazdı Talat'ın adaylığı.

Ancak gerginlik yaşanınca da Talat haliyle adaylıktan vazgeçmek zorunda kaldı. Kim olsa vazgeçerdi. Fakat Talat aday olmadığı için şu an CTP'nin güçlü bir adayı da yok. Talat ya da Soyer Sibel hanımı gerçekten ne kadar destekleyecek bu herkesin aklında büyük bir soru işareti olarak duruyor.

Kamuoyundaki algı her türlü yanlışı yapabilecek yegane parti olarak UBP'yi kabul ederdi ancak CTP'nin ilk büyük ortak deneyiminden sonra ve bugün gelinen noktada, Büyükelçiliğin de raporunu göz önünde bulundurursak aynı algı artık CTP içinde oluşmuştur.

CTP içinde bozulan ve dağılan disiplinin yani esas olandan "mayadan" yani "sosyalist anlayıştan" uzaklaşılmasının ardından çirkin rekabet, rakiple yok olma pahasına işbirliği, menfaat çatışmaları; hep bunlar CTP'nin şu an yaşadığı ciddi sarsıntılardır.

Öyle anlıyorum ki bu dağınıklık kendini gelecek yıl ki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hissettirecek. CTP, olası Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de kaybederse önlenemez bir düşüşe geçer.

Bu konuda birçok CTP'linin hem fikir olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Buna bağlı olarak ilerleyen süreçte CTP hükümetinin bozulma aşamasına geleceğini göz önünde bulundurursak, CTP'nin yaşanan pek çok olumsuzluk karşısında Hükümette gerekli otoriteyi kuramaması ve 21 vekille maç dışı kalacak olmasının diyeti elbette ki Özkan Yorgancıoğlu'na kesilecek ve Özkan bey 21 vekille partisini ana muhalefete düşürmekle karşı karşıya kalacak.

*******************

GÜNÜN SÖZÜ

"Açık çay içerdi hep, demli olunca bardağın diğer t?r?fınd?n beni göremezmiş, Öyle derdi…"

Cem?l Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları