Özgürgün istifa mı ediyor?

Yayın Tarihi: 28/04/15 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun seçimleri kaybetmesinin ardından gözler UBP'ye çevrildi. DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, Akıncı ile çalışacağız, selamlıyoruz dedi ve işin içinden çıktı. Peki UBP'den kopup UG'yi kuranların da fikri bu mudur? Yani DP kanadını bir yana bırakalım; Derviş Eroğlu'nu yürekten destekleyen Ulusal Güçler milletvekillerinin de fikri de bu yönde midir?

Evet gelelim tekrardan UBP. Bu saatten sonra UBP ne yapacak, nasıl bir yol izleyecek; herkesin ciddi anlamda merak ettiği konu bu. Geçtiğimiz hafta aldığım bir duyumu paylaşmıştım, dün aldığım bir başka önemli duyumu daha kaleme alıyorum; Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eroğlu'nun başarısız olmasından ötürü UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün'ün bu hafta içinde parti genel başkanlığından istifa edebileceğini duydum. Bilhassa konuk olarak davet ettiğim birçok UBP'li vekil program tekliflerimi reddetti ve bu birkaç günün geçmesi gerektiğini ifade ettiler.

UBP içerisinde daha geçtiğimiz haftadan başlayan "Eroğlu'nun kaybetmesi halinde Özgürgün istifa etmeli" söylentisi aldı yürüdü.

Başbakan Yorgancıoğlu'nun göz önünde bulundurursak belki de Hüseyin beye de yakışan benzeri bir davranış sergilemesidir ancak iş sadece Hüseyin beyle bitmiyor; Genel Sekreter ile birlikte tüm ilçe başkanlarının da istifa etmesi ve olağanüstü kurultaya gidilmesi gerekiyor ki zaten UBP kurultayı Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle hayli gecikmişti.

Özgürgün başta olmak üzere tüm parti organları istifa edip erken genel kurul kararı alsa dahi bu kurultay zaten Eylülden önce olmaz. Özgürgün bu kararı alır ve isterse yeniden aday olur, UBP tabanı da Özgürgün'ü isterse yeniden seçer.

Demokrat Parti de durumlar farklı, Serdar Denktaş, UG'yi bir tarafa ayırsak siyaseten zaten UBP ile, Eroğlu ile rakip bir parti aslında. Herkes bilir ki UBP ile DP'nin arası her zaman limoni olmuştur. Bu nedenle Serdar Denktaş'ın istifa etmesi gerekmez.

Ancak UBP için durum böyle değil.

EROĞLU İNTİKAM ALACAK MI?

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Pazar gecesi Saray'ın avlusunda veda konuşmasını yaparken son seçimi olduğunu ancak aktif siyasete devam edeceğini açıklamıştı. İşte bu nokta da vermek istediği asıl mesaj neydi bunu doğru okumak doğru anlamak lazım.

Öyle sanıyorum ki şunu demek istemiş olabilir;

  1. Hala aktif siyasetteyim ve seçilmem için çalışmayan vekillere ilk erken genel seçimde seçim kaybettireceğim.

  2. Kurultayda aday olmak isteyenler her kimse ki bana çalışmadı boşuna aday olmasın kaybetmesini sağlayacağım.

Evet; sanırım Eroğlu'nun net mesajı buydu. Aktif siyasette olma gerekçesi başka ne olabilir ki seçim kaybetmiş bir siyasinin. Hele hele bir daha aday olmayacağını açıklamışsa, hele hele bu son seçimiyse, nasıl aktif bir siyasi yaşam olabilir. Aktif siyasi yaşam ya bir partiyi dışardan yönetmekle olur, ya bir hükümeti yönetmekle ya da genel başkan seçtirip kaybetmekle olur.

Kim bilir belki de lafın gelişi söylemiştir Derviş bey aktif siyaset lafını ama bana pek öyle gelmedi.

***************

EN SON İHTİYACIMIZ OLAN ŞEY "GERGİNLİK"

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha Mustafa Akıncı yemin dahi etmeden medya yoluyla Akıncı'nın iki ülke kardeştir söylemine tepki göstermesi ülke genelinde bir rahatsızlık yarattı. Ne yalan söyleyim Akıncı'nın söylemleri son derece yerinde ve doğru söylemlerdir. Sn Erdoğan, KKTC'ye yönelik önceki söylemlerinde yaptığı hatayı bir kez daha yaptı ve medya üzerinden böyle bir açıklama dile getirdi. Bu tür söylemlerin Erdoğan gibi önemli bir siyasetçinin, devlet adamının basın üzerinden yapması Kıbrıs Türk halkının Sn Erdoğan'dan sadece soğumasına neden olur ki, bu durum da sadece hem Sn Akıncı'nın hem de Sn Erdoğan'ın düşmanlarını sevindirir, başka da birşeye yaramaz.

Türkiye'de yaşayan herkesin Kıbrıslı Türkleri sevdiğine ve değer verdiğine inanırım, keza Kıbrıslı Türkler de Türkiyesiz bir gelecek düşünemez ama bu ilişkilerin iki devlet düzeyinde olmadığına vurgu yapmak KKTC'yi dünya tanımında olduğu gibi alt devletçik yapar. Öyle sanıyorum ki Sn Erdoğan, KKTC'yi bir alt devlet, küçük, yavru devlet olarak görmemektedir, böyle olmasın diye de zaten Başbakanlığı döneminde KKTC'ye çok ciddi yardımlar yapmış ve bu yardımların doğru şekilde kullanılması konusunda takipçi olmuştur.

İnanın ki Kıbrıslı Türkler, Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile olan zaruri ilişkilerinden zaruri olmasına rağmen rahatsızdır zaten, ve Türkiye tarafından bir üvey evlat muamelesi görüldüğü toplumda her geçen gün daha da hissedilmektedir.

Bu yanlış bir algı olsa dahi bu algıyı güçlendirecek ve Erdoğan sevgisini bu topraklardan uzaklaştıracak açıklamalardan siyasiler bence kaçınmalıdır.

Akıncı, Kıbrıs'ın Kuzeyinde sevilen bir siyasetçidir, Sn Erdoğan'da öyledir, bunun bozulmasına iki siyasi de izin vermemeli.

Yoksa birileri zaten her iki halkı birbirine düşman etmeye hazır bekliyor. Aman dikkat.

******************

GÜNÜN SÖZÜ

O Beni Herhalde Sevmiş! Oysa Ben Onu Her Halde Sevmiştim.

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları