Akıncı bu günlere kolay gelmedi

Yayın Tarihi: 01/05/15 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı dün yeminini etti ve resmen KKTC'nin dördüncü cumhurbaşkanı oldu. Memlekete hayırlı olsun. Mustafa Akıncı benim için ne ifade eder diye düşündüm bir an için yazımı yazmaya başlamadan önce, neden seviyorum Akıncı'yı bende ki etkisi neydi ve neden birçok siyasinin arasından Akıncı'yı sevmiştim diye düşündüm. Daha Kıbrıs TV'de haber programı yaptığım yıllardı; hafızamı zorlayıp neden Akıncı'yı sevdiğimi, neden o yıllarda TKP'ye üye olduğumu hatırlamaya çalıştım. Şu an TDP Basın sorumlusu olan meslektaşım Kemal Burgaç; KTV Haber merkezinin sorumlusuydu ve yanılmıyorsam beni TKP'ye üye yapan da Kemal'dı. Hafızam beni yanıltmıyorsa böyleydi.

Sebepsiz ve gerekçesiz bir Akıncı hayranlığıydı bu heralde. Yıllar geçti; BDH kuruldu, ilk başarısının ardından uzun sürmeden başarısızlık gelmişti. O zaman ki seçimlerin ardından BDH başarısız olmuş ve bir tek Akıncı seçilmişti. Akıncı ile seçim sonrası karşılaştığımızda "neden böyle oldu" diye sormuş ve "ne yapalım Gökhan halk bizi anlamadı, şu an ki konjonktür hayale inanmayı daha doğru kıldı" demişti. Hiç unutmuyorum. Annan planının hemen sonrasıydı ve CTP'nin yükselen bir trendi vardı; bu inanılmaz bir trendi; CTP olması mümkün dahi olmayan pek çok hayal pompalıyordu halka, Denktaş ve Eroğlu'ndan bıkan halk da CTP'nin rüzgarına çoktan kapılmıştı. Sonrası hüsran oldu o ayrı mesele.

Hatrı sayılı bir süre hiç Sn Akıncıyla görüşmedik, ara sıra programa davet ettimse de gelmek istememişti, yalnız bana değil hiçbir kanala gitmiyordu. Derken birgün beni aradı; hem Serdar Denktaş'ın danışmanlığını yapıyorum hem de Demokrat Bakış'ın Genel Koordinatörüydüm; "Lefkoşa Belediye başkanlığı döneminde yaptığı işleri bir kitap da topladığını ve gazetelerin genel yayın yönetmenlerine hediye ettiğini, ziyaretime gelmeyi istediğini söylemişti"; başımızla beraber deyip buyur ettik. Demokrat Parti Genel Merkezi o zamanlar , CTP'nin az ilerisinde soldaydı "bu da Serdar Denktaş'ın sıkça kullandığı bir espriydi".

Çıktı ve geldi; Güvenç Cantaş'la birlikte ağırladık; ve kitabını imzalayıp bana takdim etti. Aldım kitaplığıma yerleştirdim, okudum da; hepsini olmasa da tabii.

O günden sonra Mehmet Harmancı dostumun belediye başkanlığı seçimlerinde sıkça bana konuk geldi ve Mehmet'e hayli destek verdi, en son desteği de benim programımda vermişti;

"bakınız ben Harmancı'nın kazanacağını görüyorum, siz halkımda ricam onu desteklemenizdir" demişti ve Mehmet seçimi kazandı. Burada Akıncı'nın rolü çok büyüktür.

Sonra cumhurbaşkanlığı seçimleri geldi bir yemek sonrasında televizyon programları yaptık, çok sık olmasa da; birinci tura giderken son televizyon programını yine bende yaptı; "gel abi dedim, sana uğurlu gelirim ben; seni kıracağıma kafamı kırarım" deyip geldi. Sabah programlarına başladığımda yılın ilk konuğu kendisiydi; "birbirimize şans getirelim" diye temenni de bulunmuştuk canlı yayında, sanırım bu temennimiz gerçek de oldu.

Onu seven biri olarak seçilme sürecinde benim pek de söz edilebilecek katkım olmadı; en azından ben böyle düşünüyorum ve en nihayet tarafsız kalmaya çalışan bir gazeteci olma zorunluluğum vardı. Bir çok TDP'li dost elinden gelenin fazlasını yaptılar Akıncı için. Tebrik etmek lazım.

İlk turda az bir farkla ikinci gelmiş ikinci turda zaten yüksek bir oy almayı başardı.

Dün yemin törenini ve devri teslim törenini tvden izledim; böyle şeylere gitmeyi sevmem genelde.

Gururlandım; mutlu oldum; yıllar önce neden ve niçin sevdiğimi bilmediğim Akıncı'ya karşı yine pek anlam veremediğim bir duygu hissettim.

Hakkıydı, gerçekten hakkıydı, Allah da bu hakkı teslim etti. Oldukça zor bir görevi var, yıpranması için bazı yerler ciddi çaba sarf edecek, Akıncı bunlara hazırlıklı olmalı.

Çözümü gerçekleştirecek ve bunun hem başarısını hem de başarısızlığını yani tüm sonuçlarını karşılayacak maneviyata ve enerjiye kendini hazırlamalı.

Mustafa Akıncı, bugünlere kolay gelmedi; azim, sabır, hoş görü ve inancı O'nu halkın sevgilisi yaptı yeniden.

Başarılar diliyorum Sn Başkan;

Kalemimiz sizin üzerinizden halkı üzenlere iki tarafı keskin kılıç gibi olacak.

***************

TATAR GÖREV VERİLİRSE ADAY

UBP Lefkoşa Milletvekili ve Maliye Eski Bakanı Ersin Tatar ile dün uzun ve güzel bir sohbet yaptık. Sohbette konu haliyle UBP kurultayında aday olup olmayacağına geldi. Ben de açıkça kendisine sordum; güldü ve "sende bilirsin, genelde görevden kaçmam denir böyle sorulara, eğer taban uygun görürse ve böyle bir görev verilir tabii ki görevden kaçmam" dedi. Anlayacağınız Sn Tatar UBP kurultayında aday olabileceği yönünde ilk ve net sinyalini vermiş oldu.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Bugün kaderimizin efendisi olduğumuza, bize verilen görevin gücümüzü aşmadığına ve onun ıstırap ve zahmetlerinin benim dayanıklılığımın ötesinde olmadığına eminim. Kendi nedenimize inandığımız ve kazanmak için yenilmez bir iradeye sahip olduğumuz sürece zafer bize uzak olmayacaktır.

CHURCHILL

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları