Denktaş AK Parti'ye mi kafa tutuyor?

Yayın Tarihi: 19/05/15 07:47
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Oldukça klasik bir söylem haline geldi "Hükümetin ömrü yok" konuşmaları. Ama CTP-DP hükümetinin gerçekten de ömrü yok. Gelin 2013 yılını başından alalım ve hızla bugüne gelelim. Çok hızlı özetleyelim yaşananları. Bir hükümet genelde neden istifa eder ya da neden düşer, başarısız olduğu için. Genelde bu nedenle böyle olur. Değil mi? Peki UBP hükümeti başarısız mıydı? Hayır değildi? Yoksa başarısız mıydı?

Maaşlar gününde ödeniyor ve yatırımlar sürüyordu. Doğru muyum? Evet doğruyum. Yakınacak ya da şikayet edecek çok şey bulabiliriz.

CTP ile DP birlikte çalışıp UBP'yi böldüler ve düşürdüler. Dönemin Cumhurbaşkanı Eroğlu bu projeye başkanlık yaptı. Eroğlu keşke bu tür bir senaryoya girişmeseydi; bugün hala Cumhurbaşkanıydı. CTP de hükümet olabilmek adına bu oyuna dahil oldu.

Yaşananlara şöyle bir bakınca insan ister istemez kendi kendine soruyor, nereye gidiyoruz ve başımıza daha neler gelecek diye. Son derece yanlış yönetildiğimiz açık bir gerçek.

Konusu geçti diye değineyim; Serdar Denktaş ne olduysa oldu ve görevinden istifa etme kararı üretti ve hemen başladı AK Parti hükümetinin bakanlarına ve Hükümetin KKTC'de atadığı bürokratlara verip veriştirmeye.

Bana göre haklı değil; nasıl ki Serdar bey başta Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AK Parti'nin KKTC politikalarını benimsemiyor ve eleştiriyor; pek ala Türkiye AB Bakanı Volkan Bozkır da merhum Denktaş beyin politikalarını eleştirebilir. Kimse kimseyle aynı fikirde olacak diye bir şey yok ki; ya da Merhum Denktaş bey tabu değil ki eleştirilemesin.

Eleştiri mekanizması son derece normal.

KIBRIS TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ ARTIK İŞE YARAMIYOR

Ben de bir Kıbrıs Türk Milliyetçisi olarak görebilirim kendi kendimi ama Serdar bey göremez kimse kusura bakmasın. Görseydi bugüne kadar bu ülke çoktan başka yerlerde olurdu. Çok uzun yıllar Denktaş soyismi iktidarlarda kaldı. Sonuç? Sonuç ortada.

Hala Türkiye aşağı Türkiye yukarı, ver Türkiye ver Türkiye. Verdiler yıllarca, zaman zaman başımıza da kaktılar verdiklerini, gücümüze gitti ve bir kardeş olarak bu abiye bizlerde laf ettik toplum olarak, en doğal hakkımıza sığınarak. Olur abi kardeş arasında kavga, tartışma; beraberinde barışmada olur.

Ama yıllarca Türkiye'nin Kıbrıs'taki varlığını savunanlar, Türkiye hükümetlerini yere göğe sığdıramayanlar şimdi bir numaraları Türkiye hükümeti düşmanı oldular.

Ne yazık ki mesele ve sorun menfidir, duygusal değildir. Serdar Denktaş'ın Kıbrıs Türk halkının gelecekte daha iyi noktalara gelmesi yönünde herhangi bir kaygısı yoktur; buna Allahın bir olduğuna inandığım gibi inanırım. Eğer Denktaş'ın bu halk ve bu ülke iyi günlere varsın diye bir kaygısı olsaydı varırdı.

Eroğlu ve Denktaş ikilisinin eseri ortadadır. Bugün hala Ankara Hükümetleri KKTC Devletine para aktarmak zorunda kalıyorsa bu yıllarca kötü yönetilmemizin sonuçlarıdır.

TC YARDIM HEYETİ CEVAP VERSİN

Denktaş'ın basın toplantısında, Denktaş ağırlıklı olarak TC Yardım Heyetini suçladı, ardından buradaki ekibi bir nevi Türkiye'ye şikayet etti, sonra o da olmadı AK Parti Hükümetinin kabinesiyle takışmaya başladı. Daha ne olur bilemem ama TC Yardım heyetini hedef alan açıklamaların ardından ki bu Denktaş'ın eleştirilerinin odağında Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça hedef gösterilmeye çalışılmaktadır, ben olsam çıkar ve bazı şeyleri açıklardım. Bu eleştirilere cevap verirdim; verirdim ki taş taş üstünde kalmayacaksa kalmasın. Ama gelin görün ki Türkiye Devletinin devlet yapısı bu tür çekişmelere girmeye müsait değildir.

DENKTAŞ VAKFI NEDEN PROJEYİ ÜSTLENDİ

Açıkçası ben tüm hengameyi buraya bağlıyorum, duyumlarım o yönde. Merhum Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş'ın anıt mezarı neden ayrılan bütçeyle yapılmıyor da Denktaş Vakfı dışarıdan temin edeceği parayla bunu yapacak? Denktaş bey bu toplumun lideri, babası özetle herşeyiydi, yani bu devlet Denktaş bey adına yapılacak ne varsa üstlenmek ve ödemekle mükelleftir. Proje iptal oldu dedi Serdar bey ve açıkladı gerekçelerini, açıkçası ben tatmin olmadım. Bir açıklama daha yapmalı bu konuda.

DENKTAŞ KİME MEYDAN OKUDU?

Daha önce de kaleme aldım, yine söyleyim yeri gelmişken, Serdar Denktaş'ın olduğu hiçbir hükümet bu ülkede icraat yapamaz, başarılı olamaz. Bunun tek sebebi ise Serdar bey ile AK parti arasındaki husumet. Bunu dünya biliyor ben yeni bir durumu dile getirmiyorum.

UBP Hükümeti varken neden maaşlar hiç aksamadı ve yatırımlar devam etti?

Neden düzenli maaş artışları verildi ve aksamadı?

Daha da önemlisi aklıma gelmişken dile getireyim neden CTP-DP hükümeti bozuldu ve CTP-ÖRP hükümeti kuruldu. Bu soruların cevabını biliyorsanız ki biliyorsunuz o zaman CTP-DP hükümetinin de ömrünün uzun olmadığını idrak edersiniz.

Olay bu kadar basittir.

AK Parti düşmanlığı ya da Türkiye de ki siyasi otoriteye muhalif politikaların siyaseten kamuoyu yaratacağını sanıyorsa Serdar bey, bu mümkün değil. Yani kendisinin bir Kıbrıs Türk milliyetçisi olmadığını, son derece katı bir liberal olduğunu hepimiz biliyoruz.

Ama Serdar beyin amacı kavgayı sokağa taşımaksa ve Türkiye hükümeti ile Kıbrıs Türk halkını karşı karşıya getirmekse ki muhtemelen bu yolu deniyor onu da başaramayacak zira bu hükümetteki ömrü uzun değil.

CTP-UBP HÜKÜMETİ KURULACAK

CTP'nin kurultayından sonra CTP-UBP hükümetinin kurulacağını tahmin ediyorum. CTP-UBP Hükümeti Talat'ı Başbakan yapar ve bu ülkeyi de refaha ulaştırır.

Bunu lafazanlık olsun diye yazmıyorum; siyaset beyler; dengeleri örtüştürme sanatıdır. Bunu yaptığınız zaman mutlu olur ülkeniz.

Bakın elektriğe zam geliyor; kaçarı yok.

Benzin zamlandı.

Tüp gaz ve gıda maddeleri zamlandı. Artış yok, ay sonu maaş krizi var ve 13. Maaş da muallakta. Bu durum Hükümetin CTP kanadının başarısızlığı değil kesinlikle. Hade yüzdürün bu gemiyi de görelim, halkın canını yakmadan yüzdürün de görelim.

Şeyhülislamın hikayesini de anlatalım unutmadan. Öğretmen tarih dersinde anlatmaktadır "Osmanlı imparatorluğu sefere çıkmadan önce Şeyhülislamdan fetva alırdı ve öyle sefere çıkardı" der. Zeki geçinen bir öğrenci öğretmenine soru sorar "peki öğretmenim yani Şeyh fetva vermezse sefere çıkılmaz mıydı?"

Öğretmen bu soruya pişkin bir cevap verir "fetva vermeyen Şeyhülislamın kellesi gider yerine fetvayı verecek olan gelirdi"…

Herkes kısmetine düşeni alsın bu hikayeden.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

YENİ BİR ROLEX VE DOKUZ MİLYONLUK EV ALMAK İSTİYORUM

FERNANDEZ GORGİA

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları