Yardım heyetine muhtaç etmeseydiniz

Yayın Tarihi: 26/05/15 07:42
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • TC Yardım heyeti, bu ülke demokratik anlamda gelişene ve kendi ayaklarının üzerinde durana dek varlığını korumak zorundadır. Yıllarca verilen paraların hesabı sorulmadı diye bugün oldu hala eski bir hastanede, çökmüş yollarda ve abuk subuk bir memlekette yaşıyoruz.
  • Şimdi TC Yardım heyeti, kişiler zengin olmasın ve memleket kalkınsın diye göz açtırmıyorsa hakkını teslim edeceksiniz.

  • "Sen ver parayı ama karışma, biz nasıl harcayacağımızı biliriz", diyenlerin eseridir külliyen batmış bir memlekette yaşıyor olmamız.

Birkaç gündür aldı başını gidiyor T C Yardım heyeti tartışması. Serdar bey her fırsata yerden yere vuruyor yardım heyetini dolaylı yönden Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Akça'yı. Yardım heyeti Büyükelçiye bağlı; dolaylı olarak Halil beyde Ankara'ya bağlı. Yani Serdar beyin asıl hedefi aslında Ankara hükümeti. Haa yine de hükümette görürsek Demokrat Parti'yi hiç şaşmam.

Keşke herşey eski günlerdeki gibi olsa diyor belki de Serdar bey içinden. Yani Türkiye versin parayı gerisine karışmasın. Zaten yıllarca böyle olduğu için binlerce memur istihdamı yaratıldı, memlekete harcanacak paralar başka yerlere harcandı ve zenginler türedi. Tüm siyasilerin hoşuna gitti bu durum; Serdar Denktaş da dahil. Yazdık ya daha önce bu düzeni yıllarca en iyi savunan sağ partiler oldu, nemalananlar da onlar oldu. TC Yardım heyetinden o zamanlar kimse yakınmadı, başta Serdar bey olmak üzere herkes Anavatan aşağı Anavatan yukarı dedi. Tüm sağ görüşte olan siyasiler hep bir ağızdan biz Anavatansız ne yaparız dediler. Yeter ki ver Türkiyem yeter ki ver senden büyük Anatavan mı var. Ver; ver ki biz siyasiler ve yandaşlarımız zenginlesin. Öyle de oldu. Türkiye yıllarca sormadı "kardeşim bu kadar yardım ediyoruz ne yapıyorsunuz siz bu paralarla" diye.

Sonra birgün geldi ve Türkiye verdiği paraların hesabını sorar oldu; o zaman da hep birlikte barra çektik. Al askerini al elçini git bu memleketten dedik. Sonra bunu diyenler de hükümet oldu ve onlarda Anavatancı oldular.

Sıkışınca barra, parayı verince anne-baba-evlat kardeş olduk vesselam.

YARDIM HEYETİNE MUHTAÇ ETMESEYDİNİZ

Bakınız beyler; bence de Türkiye Yardım heyeti kalksın, alsın valizini gitsin buralardan. Büyükelçisi her kimse Türkiye'nin sadece açılışlarda görelim kendisini; o kadar. Ben de isterim böyle olsun.

Bende istemem Türkiye'de, başta Sn Erdoğan olmak üzere tüm siyasiler yanlış yönlendirildiğinde ve yetersiz bilgilendirildiğinde oldukça ağır sözleri duymak, benim de gönlüm kırılıyor bu acı sözleri Türkiye'yi yönetenlerin ağzından duyduğumda.

Ama hani Aziz Nesin demişti ya "biz adam olmayız", işte biz adam olsaydık ve bu devlete sahip çıkıp bu devleti her şeyiyle adam etseydik, bugün ne Yardım heyetine ihtiyacımız kalırdı ne de Ankara Hükümetinden yardım istemeye. İşte o zaman ciddi anlamda iki ülke kardeş olurdu.

Kimsenin gücüne gitmesin ama bu ülkeyi Eroğlu-Denktaş ikilisi hazıra alıştırdı, ne olmasa bu iş yıllarca böyle gider dendi. Bu zümrenin peşinden koşanlar zengin oldu, garip Kıbrıs Türk halkı da bugün oldu hala sürünüyor.

İşte birileri zengin olurken halkın geneli fakirleşti.

Kalksın yardım heyeti diyor Serdar bey, bir sorun bakalım niçin kalksın. Ne oldu ne sorunlar yaşandı son zamanlarda ki kalksın? Bir sorun bakalım bunları.

Hele hele son bir ay içinde neler oldu. Günlerdir, Denktaş yardım heyetine kelime anlamıyla saldırıyor. Daha önce de yazdım, ben olsam yardım heyetinin yerinde son birkaç ay da ne oldu bitti bir basın açıklaması yapar, ateşi buza çevirirdim.

KENDİ AYAKLARIMIZIN ÜZERİNDE DURAMADIĞIMIZ SÜRECE

Bakınız beyler, ortada gün gibi açık bir gerçek var ki Yardım heyeti Türkiye'den gelen yardımları, yani paraların eğer kontrolünü yapmazsa, yani bu ülke de bu tür kontrol kurulmazsa siyasiler bu maddi katkıları menfi yolda kullanabilir.

Bu geçmişte de çok yaşandı hala zaman zaman yaşandığını da duyarım. İspatı yoktur diye konuları burada aktarmıyorum, belge gelsin hemen korum sayfanın ortasına. Bakarsınız gelir bir ses kaydı gelir bir belge yayınlarım, hiç çekinmem.

Netice itibarıyla TC Yardım heyeti, bu ülke demokratik anlamda gelişene ve kendi ayaklarının üzerinde durana dek varlığını korumak zorundadır. Yıllarca verilen paraların hesabı sorulmadı diye bugün oldu hala eski bir hastanede, çökmüş yollarda ve abuk subuk bir memlekette yaşıyoruz.

Şimdi TC Yardım heyeti, kişiler zengin olmasın ve memleket kalkınsın diye göz açtırmıyorsa hakkını teslim edeceksiniz.

"Sen ver parayı karışma, biz nasıl harcayacağımızı biliriz", diyenlerin eseridir külliyen batmış bir memlekette yaşıyor olmamız.

****************

MESAJI OLAN ALSIN

Sn Hüseyin Özgürgün; kurultaya tek aday kalmak için var gücünüzle tüm UBP'li vekiller üzerinde çalışıyormuşsunuz, yalnız yanınızda duranlara dikkat, durur gibi yapıyorlar yine.

Sn Sunat Atun; olası bir kurultayda aday olmayacağınızı duyduk ama sanki birileriyle barışmışsınız, duyunca şok oldum, inanmak istemedim. Ama her tarafa anlatılıyor bu barışma ve destek, haberiniz olsun.

Sn Önder Sennaroğlu; yeni başbakanlık koltuğunda bir sizin adınız bir de Ömer Kalyoncu'nun adı yazıyor diye duydum.

Sn Ferdi Soyer; bir süre ekranlara çıkmayacağım dedikten sonra geçtiğimiz hafta sizi AS TV ekranlarında gördük. Hayırlısı !!!

Sn Cemal Özyiğit; iki de bir de erken seçim çağrısı yapmaktan vazgeçin Allah aşkına, seçimlere daha var. Bir sene daha parlamento yok size. Koltuğu sıkı tutun, birileri hazırlanıyor.

Sn Mustafa Emiroğluları; yine yıldızınız parlamış. Televizyon ekranlarını doldurmuşsunuz. Bu DAÜ konusu deprem yaratacak desenize.

Sn İsmail Arter; sizin gibi temiz bir siyasetçiye kalksın biri de laf atsın, başına gelebilecekleri hayal bile edemiyorum.

Sn Sonay Adem; eskiden telefonlarınıza bakmazdınız, şimdi hep kapalı çıkıyor. Allah aşkına tamam mısınız? Yeni kabine de size bakanlık yok. Talat'ı eleştirmeye devam edebilirsiniz.

Sn Oktay Kayalp; dün biri bana sence Kayalp ne olur diye sordu; ben de vekil olur dedim. Yoksa bakan olur mu deseydim?

Sn Necdet Osam; nasıl aküleri tam şarj ettiniz mi? Yakında üzerinize hayli gelinecek, hazırlıklı olmalısınız.

Sn Ahmet Sözen; boğazınız nasıl toparlandınız mı? Görüşmeci siz olsaydınız şimdiye Mavroyannisi hasta etmiştiniz. Artık bir canlı yayın yaparız.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Bir yanlışlık var; sen bu denli güzel, ben bu denli sevdalı olmayacaktık.

AZİZ NESİN

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları