Hükümet ideolojisi "reformist"

Yayın Tarihi: 16/07/15 07:37
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

**Bu hükümet ne sosyalist ne de kapitalisttir; KKTC'de artık yeni bir kavram var REFORMİST

En nihayet yeni hükümet kuruldu. Her ne kadar hepimize tuhaf gelse de bu yeni bir hükümet; ilginç isimlerden oluşuyor demeyeceğim birçok ismin yeni olması iyi olduğu kadar hükümete dezavantajlar da yaratacak bir durum aslında; bunun nedeni ise CTP-UBP hükümetinin geniş bir hükümet olmasından ötürü reform hükümeti sloganıyla yola çıkması ve başarısız olma lüksünün olmayışı gerçeği. CTP-DP hükümetinin Ankara hükümeti ile ciddi uyum sorunu yaşadığı ve birçok yatırımın gerçekleşmesini bir yana bırakın reformların gerçekleşmediğini hepimiz biliyoruz.

İşte bu denli zor ve ciddi kararlılıklar isteyen bir hükümetin kabinesinin de siyaseti ve devleti iyi bilen kişilerden oluşması gerekirdi ki bu nispeten olsa da gerektiği kadar yok.

HÜKÜMETTEN BEKLENTİ YÜKSEK

Bir kere bu hükümetten Türkiye başta olmak üzere tüm ülkenin beklentisi yüksek. Bu nedenle her ne kadar kendisi bu söze kızsa da Sn Talat'ın gölge başbakan olarak işi hiç de kolay değil. Talat akıllı ve gelecek vizyonu sağlam bir siyasetçidir. Talat başkanlığında bir hükümetin başarısız olma lüksü yok, hele hele hükümet etme de yıllardır siyaset arenasında koşan UBP'nin de bu hükümette oluşu yeni hükümetin başarılı olma zorunluluğunu bir o kadar daha artırıyor.

HAYATIN UCUZLAMASI ZORUNLULUĞU

Bir kere bu hükümetin karşı karşıya olduğu bir başka önemli konu daha var. İki ülke arasındaki mali protokolün başarıyla uygulanması gerekiyor. Yorgancıoğlu-Denktaş hükümeti bunu layıkıyla değil hiç yerine getirememişti. Reformlar uygulanmadığı için de protokolün meyvelerini hükümet yiyememiş ki bunu argo anlamda söylüyorum buna bağlı olarak da toplumda bu menfaatten yani kamusal menfaatten yoksun kalmıştı.

Günün sonunda belki sendikalar bu işten memnun olmuştu ama bugün gelinen noktaya baktığınızda ülke de son çıkan birkaç yasanın dışında taş taş üstüne konulmadığını hepimiz görebiliriz.

İşte CTP-UBP hükümeti mali protokolü eksiksiz uygulayacağı için ki uygulamalıdır sendikalarla ve toplumun bazı kesimleriyle kavga etmek zorunda kalacak.

Adı üstünde reform hükümeti. Eğer reformlar hayata geçmezse Ankara ile Lefkoşa uyum sorunu yaşamaya devam eder. Bu olur mu peki? Hayır olmaz. Talat, Ankara ile en iyi çalışacak siyasilerden biridir.

Sendikaların kavgasının ve gürültüsünün halk tarafından duyulmasını engellemek için hükümet ilk yapması gereken icraat, ülke deki geçim sıkıntısının hafiflemesi için temel ihtiyaçların ucuzlamasını sağlamaktır. Yani sokaktaki vatandaş kazandığı parayla mutfağa daha çok erzak götürebilmeli.

Bazı girdiler çıktılar ucuzlatılamayabilir ancak temel gıda maddeleri ucuzlatılabilir; yasaklar ve fonlar uygulanabilir, vergi borçlarının affedilmesi değil kolay ödenmesi sağlanabilir.

Yani işin özeti Kıbrıs'ın Kuzeyinde hayatın ucuzlaması gerekiyor. Bu kadar basit.

BÜYÜKELÇİ RAPORUNDA UYARMIŞTI

Hatırlatın Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça'nın geçtiğimiz yıl yayınladığı raporu ve yaptığı uyarıları. Sn Akça ülke ekonomisinin daha iyi noktalara taşınabilmesi için Ankara-Lefkoşa arasında yararlanılabilecek en iyi şanslardan biriydi; bence daha iyi bilgisinden ve zekasından yararlanılabilirdi; ama bu şans birkaç gün sonra bu ülke den gidiyor ve bence Kıbrıs Türk halkının çıkarları açısından ciddi bir kayıptır.

26 kasımda kaleme aldığım yazımın bir bir bölümünü yeni hükümetin kulağına küpe olması açısından yayınlıyorum.

http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/1/col/160/art/23486/PageName/KIBRIS_POSTASI

Peki ! biraz geriye, yaz aylarına gidelim Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça'nın son derece ve tüm gerçekleri ortaya koyan, kelime anlamıyla profesyonel ve rasyonel bir akılla hazırlanmış raporu yayınlandı.

Büyükelçi Akça bana göre benzin lambasının böyle giderse yanacağını aslında orada işaret etmişti. Bakınız, Büyükelçi Akça'nın temmuz ayında yayınlamış olduğu ekonomik rapordan bazı kesitler veriyorum size, mutlaka tam raporu internetten bulun ve okuyun.

"Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, KKTC'de ekonomik büyümenin hızlanması ve refahın artması için programda öne çıkarılan sektörlerde reformların tamamlanmasının acil olduğuna dikkati çekti. Akça, aksi halde, üretime dayalı büyüme yakalanamayacağını, Türkiye ile farkın giderek açılacağını ve ekonomik krize girmesine karşın daha hızlı yapısal reformlar yapmak suretiyle geleceğe yönelik önemli temel düzenlemeler yapan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni (GKRY) yakalama fırsatının kaçırılacağını vurguladı." http://haberkibris.com/akcadan-kktc-icin-ekonomik-rapor-2014-07-24.html

Bakın burada ne diyor "Sn Akça reformlar acil olarak tamamlanmazsa üretime dayalı büyüme yakalanamayacak ve Türkiye ile aradaki fark açılacak, Rum tarafını yakalama şansı kaçırılacak"..

Şu an yaşadığımız da tam olarak bu değil mi. siz bakmayın Maliye Bakanı Mungan'ın 80 milyon bütçe açığımız var demesine, ödenmeyen o kadar çok kalem var ki, devletten alacaklı olan o kadar insan var ki aklınız durur.

"Akça, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) yeni kaynak yaratma yerine Türkiye'den ek nakit sağlama arayışının Türkiye ile ilişkilerin sağlıksız zemine kaymasına neden olduğunu kaydetti. Üç yıllık dönemler itibariyle hazırlanan programlar sayesinde tarafların yükümlülüklerini daha iyi bilip önlerini daha net gördüğünü dile getiren Akça, siyasi vizyon ve tercihler ekonomide belirleyici olamayınca siyasetin kısa vadeli bireysel çıkarlara dayalı bölüşüm eksenine kaydığını belirterek," http://haberkibris.com/akcadan-kktc-icin-ekonomik-rapor-2014-07-24.html

Bakınız en önemli paragraf aslında burada. Sn Akça KKTC gerçeğini kapı gibi ortaya koyuyor. Yeni kaynak yaratma yerine Türkiye'den ek nakit sağlamaya çalışılıyor ve bu durum da iki ülke arasındaki ilişkilerin sağlıksızlaşmasına neden oluyor, diyor.

Başbakan Davutoğlu gözlemlediğim kadarıyla yapıcı ve barışçıl bir siyasi kimliğe sahip. Gereken desteği de verecektir belki de ama ya sonrası.

Bakınız tarih tekerrürden ibarettir derler ya aynen öyle.

Vakti zamanında dönemin Başbakanı Erdoğan, Başbakan Talat iken ve sonrasında da Ferdi beye inanılmaz desteklerde bulundu, hem de çok. Sonra Ankara bir baktı ki o verdikçe CTP bu parayı yönetemiyor ve bitiriyor, sonra ağır paketler dayatıldı ve hükümet düştü. Zeren bey de o zamanlar Maliye Bakanlığı müsteşarıydı, bu kadroda bunları en iyi o bilir, anlatsın Özkan beye.

Şimdi de aynilerinin yaşanması muhtemeldir, Başbakan Davutoğlu talep edilen desteği verecektir belki de, Kalyoncu hükümetine o şans tanınacaktır ama nereye kadar?

AK Parti hükümeti sandığınızın ötesinde cömert ve yardımsever bir hükümettir, bugüne kadar bunu yaşamadık mı? bu ülkeyi yönetenlerin beceriksizliği yüzünden ekonomi hep kötüye gitmedi mi?

İrsen Küçük hükümeti hariç. İrsen bey ve Tayyip bey arasında çok iyi bir dostluk kurulmuştu ve bu iki ülke ilişkilerine pozitif yansımıştı.

Umarım bu ilişki şimdi de Kalyoncu-Davutoğlu arasında hızla oluşur.

Siyaset edenler kendi kişisel çıkarları için kullanmadılar mı devlet bütçelerini. Yaz yaz bitmez.

Velhasıl kelam destek verilecek belki ama bir yerden sonra bitecek ve o zaman çağırın erken seçimi.

İyi de bu tarih tekerrür etmesin bu ülke için artık.

Son olarak;

Siyasette tabii ki prensipler, ilkeler, ideolojiler vardır ve bunlar ahlaki olarak da uygulanır, uygulanmalıdır da mutlaka ama "cami duvarına işemek gibi, hatalara, düşmeden beyler"…

Son olarak bu hükümet ne sosyalist ne de kapitalisttir; KKTC'de artık yeni bir kavram var REFORMİST

************

GÜNÜN SÖZÜ

Ağzımın tadı yoksa, Hasta gibiysem, Boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, Buluttan nem kapıyorsam, İnan hep güzel gözlerinin hasretindendir.

Attila İlhan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları