UBP'de fitil ateşlendi

Yayın Tarihi: 17/08/15 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Bu bir siyasi kültür meselesidir, dünyadaki gelişmiş pek çok ülkede bir parti başkanı eleştirilmeyi gayet makul karşılar ancak Türkiye başta olmak üzere bizim ülkemizde de böyle bir siyasi kültür bugüne kadar olmamıştır, bundan sonrada olacağını pek sanmıyorum.
  • Yalnız Ersan beye şunu söyleyim aklının bir köşesinde olsun, bakan olmasını en çok destekleyen isimlerden biri olan Ahmet Kaşif'e daha şimdiden Sn Özgürgün tarafından bakanlık sözü verildi diye duydum.

  • En popüler aday mutlak çoğunluğu sağlayamayacak ve ikinci tura kalacak, ikinci tura da kalındığında popüler olan ilk adayın kazanma şansı zora girmiş olacak.Bunun farkında olan Özgürgün kabinesini kurarken ilçe başkanlarını tercih etti ağırlıklı olarak.

Ulusal Birlik Partisi'nin hafta sonu yaşamış olduğu kargaşayı bir çoğumuz yakından takip ettik.Nazım Çavuşoğlu ile Ersin Tatar'ın GYK görevlerinden alınmaları, bana İrsen Küçük hükümeti dönemini hatırlattı daha doğrusu İrsen Küçük- Ahmet Kaşif kurultayın hatırlattı.Kusura bakmasın kimse ama o zaman da İrsen beye akıl verenler bugünün yöneticileriydi. Neyse bu konuya şimdi girmeyeceğim ancak şunu söylemek gerekir ki hafta sonu Ulusal Birlik Partisinde yaşananlar bizlere iki ay sonra gerçekleşecek olan kurultayın son derece gergin, sıkıntılı ve hayli yorucu geçeceğini düşündürdü.

UBPGenel Başkanı Hüseyin Özgürgün mademki kendi atamalarıydı Nazım bey ile Ersin Tatar görevden alma hakkına haliyle sahip buna hakkı var ancak kendisini başkan olarak görmek istemeyen vekilleri başkan olmak istiyor diye görevden alması etik anlamda yanlış.Çünkü bir genel başkan veya bir başbakan veya bir bakan eleştirilmeyi, yanlış yapıyorsa yanlışlarını kabul etmek yada tartışmak yada gözden geçirmek durumundadır.

Siyasi etik, siyasi ahlak bunu gerektirir.Tabii şunu da söylemek lazım bu bir siyasi kültür meselesidir, dünyadaki gelişmiş pek çok ülkede bir parti başkanı eleştirilmeyi gayet makul karşılar ancak Türkiye başta olmak üzere bizim ülkemizde de böyle bir siyasi kültür bugüne kadar olmamıştır, bundan sonrada olacağını pek sanmıyorum.Netice itibarıyla Hüseyin Özgürgün'ün görevden alma yetkisi vardı ve bu yetkiyi kullandı.

Peki ne oldu şimdi? Hiçbir şey !

Bugün saat 11:00'de, Nazım Çavuşoğlu mecliste genel başkanlık yarışı için adaylığını açıklayacak.Hemen birkaç gün sonra da Ünal Üstel adaylığını açıklayacak; yine bu hafta Gazimağusa vekili Ersan Saner'in de adaylığını açıklaması bekleniyor.

Gerçi duyduğuma göre Ersan beyin adaylığını açıklayıp açıklamama konusunda henüz kararını vermiş değil.

Yalnız Ersan beye şunu söyleyim aklının bir köşesinde olsun, bakan olmasını en çok destekleyen isimlerden biri olan Ahmet Kaşif'e daha şimdiden Sn Özgürgün tarafından bakanlık sözü verildi diye duydum. Ne kadar doğrudur bilemem tabii.

Öyle tahmin ediyorum ki Ersan bey herşeye rağmen adaylığını açıklayacak.

Sonuç itibariyle Ulusal Birlik Partisi kurultayı için hafta sonu yaşanan kargaşanın ardından derin cepheleşmeler derin çatışmalar öyle görünüyor ki başlamış olacak.Tabi işin bir başka boyutu daha var; bildiğiniz gibi Ulusal Birlik Partisinde artık delege sistemi ortadan kalktı. UBP'ye üye yazılan yurttaşlar oylarını kullanabilecek.

Bu durum her ne kadar demokratik görünse de içerisinde bir tehlikeyi barındırıyor.Çünkü hangi aday kaç üye yazarsa o kadar çok oy alma hakkına sahip olacak ve ne kadar ilginçtir ki bunun aslında pek de bir sınırı yok. Ülke seçmeninin ciddi bir oranı,Ulusal Birlik Partisi'nin kurultayında oy verme hakkına sahip üye olması halinde tabii.

Zaten iki yada ikiden fazla aday çıkmasının sebebi de aslında bu. Çünkü beş aday çıktığını düşünün.Ulusal Birlik Partisi kurultayı için söz konusu beş adayın, kendilerine yakın görüp üye yazdıkları ve son derece bölünmüş, fazladan cepheleşmiş bir kurultay izleyeceğiz aslında.

Neler getirecek neler kaybettirecek bekleyip göreceğiz.En popüler aday mutlak çoğunluğu sağlayamayacak ve ikinci tura kalacak, ikinci tura da kalındığında popüler olan ilk adayın kazanma şansı zora girmiş olacak.

Bunun farkında olan Özgürgün kabinesini kurarken ilçe başkanlarını tercih etti ağırlıklı olarak. Bir partide hepimiz biliriz ki bir ilçe başkanının gücü hatrı sayılı derecede güçlüdür. Ve sonuç olarak ilçe başkanları üyeler üzerinde daha hakim olmakla birlikte daha fazla üye yazmaktadırlar. İşte bu durum Özgürgün'ün lehine çalışacak bu kurultayda.

Ancak unutulmaması gereken bir başka konu var ki. Küçük-Kaşif kurultayında salonda oturan delegelerin büyük bir çoğunluğu İrsen Küçük'ü kıyasıya alkışlarken, daha az bir kesim de sessiz duruyor ve Kaşif'ten yana tavrını belli ediyordu.

Peki ne oldu kurultay sonucunda. İrsen bey az bir farkla kurultayı kazanabildi. Yani demem o ki Özgürgün kanadının yazacağı üyeler özellikle ikinci turda alacakları telkinlerle Özgürgün'e değil de rakibine oy verebilir. UBP'de bunlar yaşanabiliyor.

Sonuç olarak Ulusal Birlik Partisinde dört yada beş milletvekili yarışacak ve bu kişilerden biri en çok oyu alıp seçilecek.Bu noktada Hüseyin Özgürgün'ün ciddi anlamda şansı var az önce ifade ettiğim gibi bakan yapmış olduğu kişiler kendi bölgelerinde güçlü kişiler olduğu için Özgürgün için ciddi bir performans sergiliyorlar ve sergileyecekler ancak bu yarış devam ederken Hüseyin bey kazanır ya da kaybeder ayrı bir konu,partiyi yönetirken demokratik hakları olsa dahi bazı haklarını kullanmaması gerekir. Çünkü bu kurultaydan sonrada milletvekillerinin birbirlerine bakabileceği bir ortamda kalmaları gerekiyor.Unutmayınki kurultayı kazanamayan Ahmet Kaşif partiyi bölmüş, bir başka partiye katılmış ve Ulusal Birlik Partisi'nin hükümetten düşürmüştü.Böyle bir durumun tekrarlanabileceği endişesini taşıyanlardanım.

Anlatmaya çalıştığım şu ki güçlü olabilirsiniz, bir yarışı kazanma ihtimaliniz de yüksek olabilir ama sizi kaygılarınız yönetmemeli, endişeleriniz korkularınız yönetmemeli. İlkeleriniz, cesaretiniz ve aklınız yönetmeli

Öyle sanıyorum ki Hüseyin Bey'in yanında bulunan ya da kendisine fikir veren arkadaşlarını bir daha gözden geçirmesi gerekiyor. Hüseyin beyin ciddi anlamda yanlış hamleler yaptığını yalnız ben değil bir çok UBP'li vekil ve partilileri düşünüyor; hafta sonu hep bu konular konuşuldu.

31 Ekim'den sonra bu partinin iktidarda kalması ve bölünmemesi için adayların çok ciddi anlamda bir özveride bulunmaları gerekiyor her şeyin başı saygı.

*********************

GÜNÜN SÖZÜ

Bu gece, seni üzen şeyleri düşünerek uyuma, bir gün, biriyle, daima mutlu olacağını düşünerek uyu. Çünkü mutlaka bir gün, biriyle, daima mutlu olacaksın..

ANONİM

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları