Kurtarıcımızın bir planı var mı?

Yayın Tarihi: 21/08/15 08:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
  • Ama en önemlisi de ülkeyi düzlüğe çıkarma ve refah düzeyini yükseltme adına yeniden yürütme konumunda siyasete dönen CTP-BG Genel Başkanı Talat'ın da sessizliğe bürünmüş olması. Kimse kusura bakmasın ama bir yurttaş ve en önemlisi bir gazeteci olarak soruyorum. Ne yapacaksınız Sn Başkan? ! geliş amacınız zam yapıp yaşanan ekonomik krizler karşısında sessiz kalma hakkınızı kullanmak mı olacak? Toplum sizi bekliyor.
  • Gelin görün ki Türkiye'de yaşanan iç siyasi krizlerden ötürü döviz inanılmaz yükselişte ve benim hükümetim benim başbakanım bu durum karşısında çaresiz olduğunu söylüyor. İnanılır gibi değil. Dahası elektrik zammı yapılacağını, yapılmak zorunda olduğunu, bununla beraber asgari ücrete yapılan komik zammın ardından da sessizliğini bozmuyor.

Talat'ın elinde sihirli bir değnek olmadığını hepimiz biliyoruz, bundan dolayı Talat'ı acımasızca eleştirecek değiliz ama bir gerçek var ki o da Talat'ı,n Özkan Yorgancıoğlu'ndan farkını gösterime zarureti vardır. Şu an ki kabinenin bir önceki kabineden daha farklı ve başarılı olduğunu gösterme zarureti vardır. Bu nedenle hükümetin işi hem zordur hem de adeta bir eleştiri tahtası bir ok tahtası olacağı kesindir.

Hızla yükselen döviz karşısında tabii ki KKTC Hükümeti'nin kendi para birimi olmadığı için herhangi bir müdahale yapamıyor, bunu anlamak lazım ama işte bu noktada Talat hükümeti Kıbrıs'ta hayatı nasıl ucuzlatacak? ucuzlatmanın yollarını bulabilecek mi? yoksa Talat'dan önceki hükümet gibi her şey aynı sessizlikte aynı durgun havada sanki de hiçbir sorun yokmuş gibi devam mı edecek ?

Bu ülkede artık şundan dolayı yapamıyoruz bundan dolayı yapamıyoruz diye bir konu söz konusu olamayacak, cumhurbaşkanlığı yapmış bir siyasinin daha önce genel başkanlık yapmış bir siyasinin; bu ülkenin durumu kötü, CTP de disiplin kalmadı diyerek geri dönmesinin ya sağlam bir başarı getirisi ya da sağlam bir bedeli olacak.

Hükümet bol soru işaretleriyle yoluna devam ediyor. Kesin olan bir durum var ki bu hükümet kaç yıl sürecek olursa olsun işi son derece zor; önceleri de kaleme aldım tekrar söylemekte fayda görüyorum şu anki hükümete hem kamuoyunun hem de tüm sivil ve siyasi çevrelerin bakışı ve beklentisi yüksek.

Gelin görün ki Türkiye'de yaşanan iç siyasi krizlerden ötürü döviz inanılmaz yükselişte ve benim hükümetim benim başbakanım bu durum karşısında çaresiz olduğunu söylüyor. İnanılır gibi değil. Dahası elektrik zammı yapılacağını, yapılmak zorunda olduğunu, bununla beraber asgari ücrete yapılan komik zammın ardından da sessizliğini bozmuyor.

Ama en önemlisi de ülkeyi düzlüğe çıkarma ve refah düzeyini yükseltme adına yeniden yürütme konumunda siyasete dönen CTP-BG Genel Başkanı Talat'ın da sessizliğe bürünmüş olması. Kimse kusura bakmasın ama bir yurttaş ve en önemlisi bir gazeteci olarak soruyorum. Ne yapacaksınız Sn Başkan? ! geliş amacınız zam yapıp yaşanan ekonomik krizler karşısında sessiz kalma hakkınızı kullanmak mı olacak? Toplum sizi bekliyor.

Kim ne derse desin bu hükümetin kesinlikle bir CTP hükümeti dolaylı yönden de bir Talat hükümeti olduğunu herkesin kabul etmesi gerekir. Hatırlayacağımız gibi Talat, hükümeti kurma konusunda önceki başbakan Özkan Yorgancıoğlu'nun iki kez üç kez hükümet görevini teslim etmek istemesini reddetmiş ve yeni hükümet programını hazırlama konusunda hem ülkeden hem de Özkan Yorgancıoğlu'ndan zaman istemişti. Hepimiz Talat'ın son derece sıkı ve günün sonunda başarı getirecek, Kıbrıs Türk halkının refah düzeyini daha iyi noktalara taşıyacağına inandığımız bir hükümet programı hazırladığını tahmin ediyorum. Çünkü Talat, hükümet programı hazırlama noktasında iyice bir emek harcamış, zaman tüketmiş, sıkı bir çalışma yapmıştır. En azından Talat'ın dışarıya yansıttı imaj böyleydi. Şimdi gün geldi çattı; her ne kadar Talat bu benzetmeme bozulsa da gölge başbakan sıfatıyla CTP hükümetini yeni yola çıkardı. Artık hem CTP'nin ama CTP'den ziyade Talat'ın maharetlerini becerilerini, zanaatlarını gösterme zamanı. Talat'ı acımasızca eleştirdiğimi düşünmesin kimse.

Yazının başında da ifade ettim hiç kimse yapamadığı ve Talat yapabileceği için geri döndü. Talat'ın omuzlarındaki yük bu nedenle fazladır. CTP kötü yönetildi diye Talat geri dönmüştür, Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedildi diye Talat geri dönmüştür. Ülke daha iyi noktalara varsın, daha iyi daha güzel günler yaşatsın diye Talat, CTP'nin başına geri döndü ve her ne kadar gölge Başbakan olduğunu kabul etmese de bir genel başkan olarak yeni hükümet programını yeni hükümet vizyonunu hazırladığını itiraf etmiştir. Yani anlıyoruz ki Talat bu ülkeyi yöneten yegane kişidir; hatta daha ileri gidecek olursam şunu çekinmeden söyleyebilirim ki, Ulusal Birlik Partisi'nin hükümeti yönetme adına bu sefer pek de dominant olacağını sanmıyorum.

GEMİ DAHA İYİ BİR LİMANA VARACAK MI?

Evet; hükümet güven oyu aldı artık her şey tamam, olması gereken her şey yolunda gitti, gemi limandan Talat'ın önderliğinde dünden itibaren ayrıldı ve şimdi Talat'ın bu geminin yelkenlerini rüzgarla doldurup daha iyi daha güzel daha refah bir limana vardırması gerekiyor. Tabii Talat'ın işi ciddi ciddi zor.

Hemen yanı başımızda Türkiye bir anda savaşa girdi, PKK'yla yürütülen anlaşmalar bozuldu, Türkiye kelime anlamıyla bir karmaşa yaşıyor. Tabi Türkiye bu zor günleri aşabilecek güçtedir bunu hepimiz biliyoruz, döviz ne kadar yükselirse yükselsin Türk lirası ne kadar değer kaybederse kaybetsin Türkiye büyük bir devlettir ve bu zorluğun altından elbette ki kalkacaktır; peki ya biz ?

HAYAT UCUZLAYACAK MI?

Şu küçücük ülke, ekonomisinin sadece % 70 ini kendi karşılayabiliyor, ihracatını istediği gibi yeterli şekilde yapamıyor, tanınmamışlığın aynı zamanda üretimde ve üretim sonrası kontrollerde yaşanan sıkıntılardan dolayı yurtdışına satmakta zorlanan, bu küçücük ülke, hızla değer kaybeden Türk lirası ve hızla yükselen döviz karşısında ne yapacak?

Kim ne derse desin bu ülkede herkesin bankalara borcu var ama büyük ama küçük, genelde bir çok insanın hem araba hem ev borcu var. Bununla beraber ev taksiti var, kirası var.

Hızla yükselen döviz karşısında tabii ki KKTC Hükümeti'nin kendi para birimi olmadığı için herhangi bir müdahale yapamıyor, bunu anlamak lazım ama işte bu noktada Talat hükümeti Kıbrıs'ta hayatı nasıl ucuzlatacak? ucuzlatmanın yollarını bulabilecek mi? yoksa Talat'dan önceki hükümet gibi her şey aynı sessizlikte aynı durgun havada sanki de hiçbir sorun yokmuş gibi devam mı edecek ?

İşte bu noktada Talat'ın hızla yükselen döviz, buna bağlı olarak hızla artan hayat pahalılığı karşısında, bu küçük ülkenin bu küçük ekonomi döngüsü içerisinde ne beceriler ne başarılar yapacağını hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Talat'ın elinde sihirli bir değnek olmadığını hepimiz biliyoruz, bundan dolayı Talat'ı acımasızca eleştirecek değiliz ama bir gerçek var ki o da Talat'ı,n Özkan Yorgancıoğlu'ndan farkını gösterime zarureti vardır. Şu an ki kabinenin bir önceki kabineden daha farklı ve başarılı olduğunu gösterme zarureti vardır. Bu nedenle hükümetin işi hem zordur hem de adeta bir eleştiri tahtası bir ok tahtası olacağı kesindir. Bu nedenle hem Talat hem hükümet bundan sonraki süreçte giydikleri ateşten gömleğin terini dökecekler. Başarısızlığın mazeret olmayacağı bir döneme girilmiştir.

Bu ülkede artık şundan dolayı yapamıyoruz bundan dolayı yapamıyoruz diye bir konu söz konusu olamayacak, cumhurbaşkanlığı yapmış bir siyasinin daha önce genel başkanlık yapmış bir siyasinin; bu ülkenin durumu kötü, CTP de disiplin kalmadı diyerek geri dönmesinin ya sağlam bir başarı getirisi ya da sağlam bir bedeli olacak. Hep takipçisi olacağız…

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur, zamanında "O'na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum" diye bir şey vardır.

Aziz Nesin

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları