UBP'deki strateji yanlış

Yayın Tarihi: 02/09/15 07:44
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
  • Sn Özgürgün'ü değerlendirelim. Normal şartlar altında kazanma şansı düşük bir vekil. Tanınan ama tanınma şekli, mecliste çıkardığı kavgalarla bilinen bir genel başkan. Sinirlerine zaman zaman yenik düşüyor. Ama kabul edelim, karizmatik ve genel başkanlık koltuğuna yakışan biri. Ama gelin görün ki genel başkan olabilmek için bunlar yeterli değil. Zaten kendisi de ne yaptı, kurultay hükümeti kurdu. Kurdu kurmasına ama bakanların bazıları çalışmayacak.
  • "oylar bölünecek, ikinci tura kalınacak ve ikinci tura kalan adayın Özgürgün'ün kaybetmesi için üstün çaba sarfedilecek". Bence bu plan çalışmayacak. Bakınız net olarak söylüyorum ve Özgürgün aleyhindeki cephe bu seçimi Özgürgün'e hediye edecek.

  • Allah aşkına, her adayın kendine ait bir zümresi var; bu zümrenin potansiyeli belli, oylar dağınık bölüneceğinden, çoğunluk Özgürgün'ün tarafında kalabilir, ki böyle olma ihtimali yüksek. Hal böyle olunca da ilk turdan bu seçimi karşı cephe az ama çok oyla kaybedebilir.

Ulusal Birlik Partisi'ndeki aday sayısı altıya yükseldi. Herkesin elbette ki demokratik hakkı var ve kullanabilir. Dahası üye yazılan vatandaşlardan isteyen de adaylığını açıklayabilir. Peki nedir bu aday fazlalığı, bakınız aday kirliliği demiyorum, fazlalığı diyorum. Şimdi sırayla bir inceleyelim. Hüseyin Özgürgün'ün ardından Ersin Tatar adaylığını açıkladı ve bu açıklamaların ardı arkası ulandı gitti.

Hangi adayın ne kadar şansı var, daha doğru ve net bir şekilde soralım bu soruyu, hangi aday kendinde ne kadar şans gördü ve aday oldu. Durup tek tek adayları inceleyip kazanma oranlarını da yazabilirim aslında ama bu biraz ağır olacaktır haliyle. Adaylar arasındaki şans farklılıklarını ilerleyen günlerde daha geniş bir şekilde kaleme alırız.

ADAYLIKLAR BAKANLIK İÇİN Mİ?

Dürüst olmak gerekirse bu kadar çok fazla adayın piyasaya çıkması yalnızca bende değil bir çok vatandaşımızın aklında da bakanlık almak için aday oldular algısını oluşturmuştur. Bu ne kadar doğrudur ne kadar değildir bunu aslında bir incelemek lazım. İlk önce şunu iyi anlamamız gerekiyor aday olan vekillerin ki burada kastettiklerim Sayın Özgürgün dışındaki vekillerdir, belli ki birlikte ortak hareket ettikleri izlenimi vardır.

Bu kadar çok adayın çıkma sebebi yalnızca bakan olabilmek için midir yoksa?

Elbette ki genel başkan adayı olan herkes genel başkan olamayacağını biliyor, yani şimdi eğri oturalım doğru konuşalım, bazı adaylar vardır ki gerçekten genel başkan seçilme ihtimali yüksektir. Ama bazı adaylar da vardır ki genel başkan seçilmeyecekleri oldukça nettir

Bunu anlamamak için saf olmak lazım. Şimdi bir örnek verelim. Sayın Zorlu Töre adaylığını açıkladı. Kendisine saygım büyük, sevdiğim değer verdiğim siyasilerden biridir. Doğru tarım politikaları da olmuştur bakanlığı döneminde. Peki kazanma şansı nedir Zorlu beyin? Son derece düşük, bunu tahmin etmek zor mu peki? Hayır tabii ki. Peki bunu Zorlu beyin kendisi de bilmiyor mu? Elbette ki biliyor.

Nazım Çavuşoğlu veya Ersan Saner her biri kendi bölgesinde ve kendi bünyesinde başarılı olmayı başarmış vekillerdir ama iş genel başkan seçilmeye gelince o rüzgar var mıdır gerçekten arkalarında?=

Bunu kimse yanlış anlamasın; yani şimdi siz eğer aday olmuşsanız bir boyunuzu bakacaksınız bakalım ne kadar yüksektir. Demem o ki adayların çokluğu aslında bir projenin uygulanmasından ibarettir bence. Bu proje de elbette ki Özgürgün'ün ve bakan atadıklarının bazılarının, bakın bazıları diyorum tasfiyesi projesidir.

Bakan olarak kalacak isimleri ben biliyorum, bunu da günü gelince yazarız.

Gelin bir de şu an ki Genel başkan Sn Özgürgün'ü değerlendirelim. Normal şartlar altında kazanma şansı düşük bir vekil. Tanınan ama tanınma şekli, mecliste çıkardığı kavgalarla bilinen bir genel başkan. Sinirlerine zaman zaman yenik düşüyor. Ama kabul edelim, karizmatik ve genel başkanlık koltuğuna yakışan biri. Ama gelin görün ki genel başkan olabilmek için bunlar yeterli değil. Zaten kendisi de ne yaptı, kurultay hükümeti kurdu. Kurdu kurmasına ama bakanların bazıları çalışmayacak. Hüseyin beye benden söylemesi. Bu nedenle kazanma şansından ziyade ben Hüseyin beyi ikinci tura kalabilecek bir genel başkan adayı olarak görürüm ancak.

Tekrardan aday bolluğuna geri dönelim. UBP'nin zaten 18 vekili var ve bunların üçte biri aday. Böyle şey mi olur Allah aşkına; böyle diyoruz hepimiz. Tekrardan sonuca varacak olursak, amaçlananın şu olduğunu rahatça ifade edebiliriz: "oylar bölünecek, ikinci tura kalınacak ve ikinci tura kalan adayın Özgürgün'ün kaybetmesi için üstün çaba sarfedilecek". Bence bu plan çalışmayacak. Bakınız net olarak söylüyorum ve Özgürgün aleyhindeki cephe bu seçimi Özgürgün'e hediye edecek.

Allah aşkına, her adayın kendine ait bir zümresi var; bu zümrenin potansiyeli belli, oylar dağınık bölüneceğinden, çoğunluk Özgürgün'ün tarafında kalabilir, ki böyle olma ihtimali yüksek. Hal böyle olunca da ilk turdan bu seçimi karşı cephe az ama çok oyla kaybedebilir. Halbuki iki aday çıksa ve iki aday arasında sert bir yarış gerçekleşse karşı cephe Özgürgün'ü devirebilirdi.

Yanlış strateji uygulanıyor bence.

Ünal Üstel bu yarışın en iddialı ismi olarak duruyor, bunu uzun uzun yazacağız, tabii Ersin Tatar'ı da.

******************

GÜNÜN SÖZÜ

Bir insanın büyüklüğü, çenesinden yukarıya b?kıl?r?k ölçülür.

Lloyd George

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları