Eroğlu sahaya iniyor!

Yayın Tarihi: 15/09/15 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Sn Eroğlu'na kabine içerisinden de yakın isimler var. Yani bu beş adayın ötesinde başka milletvekillerinin de ötesinde kabine içinde de Eroğlu'nu seven sayan, sözüne değer veren bakanlar var. Hüseyin bey kabinesini kurultay kabinesi olarak yaratmıştır ancak bu kabine külliyen sayın genel başkana çalışacak diye bir şey yok, burada anlaşalım.
  • Eroğlu kurultaya müdahil olacak mıdır? evet müdahil olacaktır ve Özgürgün'ün seçimleri kaybetmesi içinde elinden geleni yapacaktır. Peki bu doğru mudur siyaseten? Elbette ki doğru değildir ama ona bakarsanız siyasette her şey mübah mantığı çalışıyor. Bu yalnızca bizim ülkemizde değil dünyanın her yerinde aynı şekilde hareket ediyor. Pekala Eroğlu burada haklı mıdır evet bir noktada haklıdır.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen sonrasıydı, çok hızlı bir dedikodu yayıldı bir anda. Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün seçimleri kaybeden Cumhurbaşkanı Eroğlu'nu ofisinde ziyarete gitmişti. Aralarında oldukça stresli ve gergin konuşmaların yaşandığı ve Eroğlu'nun, Özgürgün ofisinden ayrılmadan önce "bu seçimi kaybetmen için elinden geleni yapacağım bunu bil" diyerek Özgürgün'ü yollatmıştı. Söylenen dedikodular bu yöndeydi. Tabii bu örnekle yazıya başlamanın ötesinde şunu da bir dipnot olarak eklemeyi önemli bulurum. Eroğlu'nun seçimi kaybettiği gece Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Eroğlu'nun yanında ne yazık ki Hüseyin Özgürgün yoktu.

Adeta bir çok Ulusal Birlik Partisi milletvekili Eroğlu'nun seçimleri kaybetmesine sanki de sevinmişlerdi. Kimse kusura bakmasın ama atmosfer adeta böyleydi.

EROĞLU-ÖZGÜRGÜN GERGİNLİĞİ

Aylar geçti aradan; Ulusal Birlik Partisi hükümete girdi, herkes kabul ediyor ki şu anki kabine kelime anlamıyla bir kurultay kabinesidir. Yani Sayın Özgürgün kurultayda kendisini destekleyecek ekibi kabinesine koymuştu. Bunların içerisinden bir tek Sunat Atun kabineye girme konusunda sıkıntılıydı ancak sonunda Özgürgün Mağusa'daki şartları da göz önünde bulundurarak Ersan Saner yerine, Atun'u bakan yaptı. Bilmiyorum birazda zorlamayla mı oldu baskıyla mı oldu ama Sunat bey hatırladığım kadarıyla bakanlığa pek hevesli değildi sanki !!!

Önceleri de yazdım yine yazmakta sakınca görmüyorum adaylar daha adaylıklarını açıklamadan ben kimlerin aday olacağını bir bir yazdım. Buradaki amaç ne kadar çok aday o kadar çok bölünen oy mantığıyla hareket eden ortak bir stratejiden ibarettir. Yani kaç aday bulunursa bulunsun beş yada altı yada yedi aday çıkarak oyların büyük oranda bölünmesi sağlanacak, bu vesilesiyle seçim, yani kurultay ikinci tura kalacak ikinci tura da kaldığı zaman tüm ekip yani Özgürgün karşısındaki bütün ekip Özgürgün'ün kaybetmesi için çalışacak. Hal böyle de olunca Özgürgün'ün yarışı kazanma durumu ciddi ciddi riske girecek.

Şimdi gelelim Hüseyin Özgürgün'ün işaret ederek diğer beş adayın tek merkezli yerden yönetildiği ifadelerini kullanmasına; bu gerçek olabilir, bilmiyorum ama şunu söylemek lazım ki Sn Eroğlu'na kabine içerisinden de yakın isimler var. Yani bu beş adayın ötesinde başka milletvekillerinin de ötesinde kabine içinde de Eroğlu'nu seven sayan, sözüne değer veren bakanlar var. Hüseyin bey kabinesini kurultay kabinesi olarak yaratmıştır ancak bu kabine külliyen sayın genel başkana çalışacak diye bir şey yok, burada anlaşalım.

Gelelim diğer konuya. Eroğlu kurultaya müdahil olacak mıdır? evet müdahil olacaktır ve Özgürgün'ün seçimleri kaybetmesi içinde elinden geleni yapacaktır. Peki bu doğru mudur siyaseten? Elbette ki doğru değildir ama ona bakarsanız siyasette her şey mübah mantığı çalışıyor. Bu yalnızca bizim ülkemizde değil dünyanın her yerinde aynı şekilde hareket ediyor.

Pekala Eroğlu burada haklı mıdır evet bir noktada haklıdır, çünkü Özgürgün'ün cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisi için çalışmadığını düşünmektedir. Özgürgün ile ilgili, de yapılan dedikodular bu yöndedir.

Bir gazeteci olarak Derviş Eroğlu'nu eleştirenlerden biriyim. Yanlışlarını gördüğüm zaman da eleştirmekten zerre kadar geri durmam ama bildiğim bir şey var eğer Eroğlu Özgürgün'ü bu partinin genel başkanlığından gitmesini kafaya takmışsa bunda başarılı olacaktır.

ÖZGÜRGÜN NEREDE HATA YAPIYOR
Yeri gelmişken Hüseyin Özgürgün'ün hatalarından da bahsedelim. kabinenin kurulma aşamasında Hüseyin beye bir çok otoriter partili tarafından "kabineni dengeli kur" telkini yapılmasına rağmen Hüseyin bey kendi birlikte gezdiği dolaştı arkadaşlarıyla hükümet etmeyi tercih etmiştir. Hükümet kurulduktan sonra da ne zaman ki kurultay yakınlaştı, adaylara ya da adayları destekleyenlere, bakanlık, genel sekreterlik teklif etmeye başladığını duymuştum.

Bunu bizzat en birinci ağızlardan öğrendim. Yani gel adaylıktan vazgeç seni genel sekreter yapayım sen filanca adayı destekleme kurultaydan sonra sen bakansın teklifleri yapmıştır. Siyaseten bunu bir yere kadar normal buluyorum. Genel başkan olmak isteyenler genel başkan olabilmek için ellerinden geleni yapacaklar, buna Eroğlunun desteğini almak da dahil. Genel başkan kalmak isteyenler de gerekli teklifleri yapacaklardır. "Seni bakan yaparım seni genel sekreter yaparım şunu yaparım bunu yaparım" tüm bunlar siyasetin çoğu zamanda raconudur ama genelde köprüyü geçene kadardır bu vaatlerin ömrü.

BAKANLAR EROĞLU'NU DİNLEYECEK Mİ?

Yazımı noktalamadan şu anekdotu da eklemek istiyorum. Kabine içerisinden Eroğlu'na gerçekten tavırlı olan bakanlar var, bunların isimlerini şimdi zikretmeyim kim olduklarını biliyoruz, bu bakanlar sonradan gidip barışmışlardır. Ben bunları da siyaseten normal bulmak istesem de aslında bulamıyorum ama günün sonunda Eroğlu'nun siyasete kazandırdığı kişiler de var, onlar kendilerini biliyorlar.

Eroğlu sayesinde bugünlere gelmiş bakanlar bakalım Eroğlu arayıp filanca adayı destekle hayır cevabını verirler mi?

Verirlerse bir daha vekil seçilirler mi? Yoksa Bu işleri göze alarak kendilerini bakan yapan genel başkanlarının yanında mı dururlar ?

Bunlar hep yakın zamanda yaşayacağımız ve hayretle izleyip öğreneceğimiz sorular sevgili dostlar.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her sey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli.

ŞEMS

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.