Başoğlu ve Sennaroğlu açıklasın

Yayın Tarihi: 08/10/15 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • CTP Hükümeti üreticiye adeta borç taktı ve bu borcu da ödeyemiyor. Üreticinin parasını kim yedi, bu para nereye harcandı artık birileri çıkıp açıklamalı. Bakan Sennaroğlu Maliye ödemiyor ben ne yapayım dediği sürece, Maliye Bakanı Başoğlu da bütçe de bu para yok nasıl ödeyim dediği sürece üretici hava almaya devam edecek.
  • Üreticiye ödenen para başka yere mi harcandı? Bu para seçim yatırımı mı olarak kullanıldı daha da vahim olanını sorayım, bu para eğer bütçeye konmamışsa bunu hangi insafsız yaptı.

Uzun zamandır değerlendirilmesi gereken ve bir defadan çok yazılması gereken bir konu tarım bakanlığının içine düşmüş olduğu çıkmaz. Çıkmazında ötesinde tam bir batak desek daha doğru olur. Bakan Sennaroğlu'nun bu açmazın içinden doğrusu nasıl çıkacağını merak ediyorum. Duyduğuma göre Önder bey, Bakanlığın ödemeleri yapma konusunda yaşanan zorluklardan dolayı bıkmış durumda, bunu her fırsatta dile getiriyormuş. Bilmem yalansa yalandır desin. Gerçi bakanın ki haklı bir usanma, haklı bir bıkma. Maliye para vermiyorsa bakan ne yapacak. ancak yeri gelmişken Önder beye de bir sitem etmek lazım. Basının önüne çıkmak istemiyor, çiftçilerin ve de üreticinin akıbetinin ne olacağını yorumlamaktan kaçınıyor.

Neticede üretici haklı ve parasını istiyor, Maliye vermiyor, Sennaroğlu da bu parayı maliyeden çıkaramıyor.

Gelin bir bakalım Tarım bakanlığının tüm üreticilere olan borcu ne kadar. Yaptığım bir dizi araştırmalar sonrasında Tarım Bakanlığının geçtiğimiz yıldan bugüne değin uzanan hayli kabarık bir borç tablosu var.

BORÇ DEFTERİ KABARIK BİR BAKANLIK "135 milyon"

Tarım Bakanlığının Maliye Bakanlığından çıkarmayı başaramadığı ciddi rakamlar var. "Bakanlığın, Naranciye üreticilerinden alıp da ödenmeyen tutar 7,5 milyon lira.

Küçük baş hayvancıya ödenecek doğrudan gelir desteği 34 milyon lira.

Kuru tarımcıya ödenecek mazot parası 12,5 milyon lira .

Naranciyeci'nin Mazot desteği ve doğrudan gelir desteğinin ikinci bölümü hala ödenmemiş durumda.

SENNAROĞLU'NUN SUÇU YOK, İPLER MALİYEDE

2015 yılının bitmesine çok da uzun bir süre kalmadı. Peki Bakan Sennaroğlu'nun kabahati var mı? varsa ne kadar kabahatli? Ya da istifa etmesi gerekir mi?

Bakan Sennaroğlu belki elini masaya daha sert vurmadığı için kabahatli olabilir ancak bunun dışında bakanın bir suçu yok. İplerin hepsi de Maliye Bakanı Başoğlu'nun elinde. Bütçe fazla açık vermesin diye mi bir uğraş var yoksa hükümet bütçeye bu parayı koymadı mı? Bakan Başoğlu'nun açıklamalarına bakıyoruz, böyle bir para bütçeye konmadı ama benim daha önceden de duyduğum önceden bütçeye konan bu paranın Yorgancıoğlu döneminde başka bir konu için harcandığıdır. Tabii gerek Maliye Bakanı gerekse Tarım bakanı bu işin gerçeğini çıkıp açıklamakla mükelleftir.

Sizin anlayacağınız hükümetin uçan kuşa borcu var hem de akıl almaz bir borç bu.

Tarım Bakanı Önder beyin yakın çevresine yaşadığı zorluklar karşısında ciddi anlamda yorulduğunu ve usandığını sürekli söyler hale geldiğini duydum. Kısa bir süre önce de istifasını cebinde gezdirdiğini duymuştum.

Tabii bakanın istifa etmesi bir şey değiştirmez. Kim ne derse desin Önder bey iyi bir Tarım bakanıdır ve ben kendisine güvenirim, her ne kadar Başbakan tarafından yalnız bırakılmış olsa da istifa etmesi gerekmez, sadece bu paraların kimin yüzünden ödenmediğini artık kamuoyuyla paylaşması gerekmektedir.

Ancak burada herkesin öğrenmesi gereken bir konu var. CTP Hükümeti üreticiye adeta borç taktı ve bu borcu da ödeyemiyor. Üreticinin parasını kim yedi, bu para nereye harcandı artık birileri çıkıp açıklamalı. Bakan Sennaroğlu Maliye ödemiyor ben ne yapayım dediği sürece, Maliye Bakanı Başoğlu da bütçe de bu para yok nasıl ödeyim dediği sürece üretici hava almaya devam edecek.

Üreticiye ödenen para başka yere mi harcandı? Bu para seçim yatırımı mı olarak kullanıldı daha da vahim olanını sorayım, bu para eğer bütçeye konmamışsa bunu hangi insafsız yaptı.

Başoğlu ve Sennaroğlu açıklasın

**************

YALÇIN KOÇYİĞİT MARKA BİR İSİM

İşadamı Yalçın Koçyiğit'i uzun yıllardır tanırım. Uzun yıllardır UBP'nin pek çok kademesinde hizmet vermiş, sadık partililerdendir. UBP Kurultayı'nın heyecanı sürerken 31 Ekim'den önce ilçe başkanlıklarının seçimi partililerde daha çok heyecan yaratmış durumda. Uzun zamandır ayarlamaya çalıştığımız sohbeti en nihayet dün ayarladık ve Yalçın başkanla buluşup bir kahve içtik.

Sohbetin hemen başında heyecanı ama bununla birlikte kendine güveni gözümden kaçmadı. UBP'ye değer veren ve parti felsefesine sadık hizmet etmiş isimlerden biri olarak hatırlamışımdır Yalçın Koçyiğit'i. İyi bir çalışmayla seçimleri kazanacağına inanıyor. Rakipleri elbette ki zorlu isimler ama UBP'de seçim kazanmak bir geçmiş işi aynı zamanda. UBP gibi köklü bir partide seçim kazanmak istiyorsanız kökleriniz de derin olmalı. Aksi takdirde bu işi göğüslemeniz öyle kolay değil. Koçyiğit bunu farkında ve Girne bölgesini son oldukça iyi ittifaklar kurdu. UBP'nin iktidar olmazdan önce ve sonrasındaki sorunlarını konuştuk. Partide ben değil biz felsefesinin ve olgusunun artık hakim olmasını istiyor. Sohbet sırasında son derece mütevazi de bir üslup gördüm. Seçimlere gözü kapalı girmiş, kendini tepelerde gören biri değil kesinlikle. "çalışmamız lazım ve çalışıyorum, güzel bir ekibimiz var. Adım basmadığımız yer yok, sorunları ve yapacaklarımızı anlatıyoruz. Vatandaşların ilgiye ve kucaklanmaya ne kadar ihtiyaçları olduğunu gördüm gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde. Ne kadar da kaale alınmaları gerektiğini anladım. Hiçbir şey için geç değil. Partilerin ilçeleri, bununla birlikte ilçe başkanları o partilerin eşik bekçileridir. Politik vizyonlar, yalnızca tabanın değil, bölgelerin sorunları merkeze ya da merkezi hükümete rapor edilmeli ve doğrudan sorunların üzerine gidilmesi sağlanmalı. Anlayacağınız siyasetin ve sorun çözmenin artık modern dünya da nasılsa aynı şekilde yapılması gerekiyor. Biz çok gerilerde kaldık. Çağdaş dünya nasılsa artık bunu ülkemizde de uygulamamız gerekiyor. Artık ben değil biz olgusuyla siyaset yapmayı ve vatandaşın sorunlarını kulak arkası değil, yalnızca seçim dönemlerinde değil her zaman önemseyen bir anlayışın sahip olmamız gerekiyor. İşte ben bu nedenle adayım sevgili dostum" cümlelerini kullandı.

Uzun bir sohbet oldu dediğim gibi ve gerçekten keyif aldım. Yolu açık olsun yalçın başkanın. İyiler mutlaka kazanır.

************

GÜNÜN SÖZÜ

Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren.

Küçük İskender

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları