UBP'nin itibarı kuru bir mesaj mı?

• Ortada kimin oy kullanacağının belirsizliği var. Haliyle bu durum ciddi bir güvensizlik algısı yaratıyor. Hala kurultayın nerede yapılacağının belli olmaması, üye listelerinin el altından gizli şekilde ele geçirilme çabalarına girilmek zorunda kalınması, hep bunlar partinin bir kurultaydan öte bir kaosun içinde doğru gittiğini düşündürüyor.

• Yakında kurulacak olan Özersay'ın partisine UBP'nin hatrı sayılı bir bölümünün katılması için sanki de uygun bir zemin hazırlanıyor. Sanki de birileri Aslanı kedi yapmaya hazırlanıyor. Bakınız; buradaki mesele UBP'nin yöneticileri tarafından kurulduğu güne sahip çıkılmamasından öte, bu davranışın UBP'ye yön verenlerin siyaseten bir çöküş ve çözülme yaşadığını anlatıyor bize. Öyle değilse de yaratılan algı aynen bu.

UBP'nin ne kadar da yanlış ve yetersiz yönetildiğini düşünürken telefonuma bir mesaj geldi. Mesajı gönderen UBP hükümetleri döneminde oldukça popüler ve saygın bürokratlardan biriydi. 11 Ekim UBP'nin 40'ncı kuruluş yıl dönümüydü ve bu kuruluş yıl dönümü partililer tarafından kutlanmamıştı. Gelen mesajda buna sitem ve isyan vardı. UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün üyelerine basit bir mesajla kutlama göndermiş ve bunu takiben diğer Genel Başkan adaylarının mesajları düşmüştü telefonlara.

Yolda sokakta karşılaştığım ya da telefonla konuştuğum birçok UBP'li, UBP'nin kuruluşunun kutlanmamasını sert bir dille eleştirdi.

UBP geleneklerinden hızla taviz veriyor anlaşılan. Siyasetini beğenirsiniz beğenmezsiniz ama sahip olduğumuz tek şey olan KKTC Devletini kuran partidir UBP. Çok değerli siyasetçiler yetiştirmiş ve günahıyla sevabıyla birçok yurttaşa ekmek kapısı açmış, yatırımlar yapmış bireylerin oluşturduğu bir parti; aynen CTP,DP, TDP gibi.

UBP'DE GÜVENSİZLİK ORTAMI HAKİM

Bir kere şunu net olarak ortaya koyalım. UBP'nin 31 Ekim kurultayı diye bir heyecanı yok. Genel Başkan Özgürgün 10 bin üye ile kurultaya gidileceğini açıkladı geçtiğimiz gün. Kaç kişinin oy kullanacağı belli denilse de üye listelerinin gizlendiği ve tam olarak kaç kişinin oy kullanacağının belli olmadığı tüm adaylar tarafından ifade ediliyor.

Yani ortada kimin oy kullanacağının belirsizliği var. Haliyle bu durum ciddi bir güvensizlik algısı yaratıyor. Hala kurultayın nerede yapılacağının belli olmaması, üye listelerinin el altından gizli şekilde ele geçirilme çabalarına girilmek zorunda kalınması, hep bunlar partinin bir kurultaydan öte bir kaosun içinde doğru gittiğini düşündürüyor.

UBP'Yİ UNUTTULAR

Gelelim UBP'nin 40. Kuruluş yıldönümüne. Genel başkan dahil, adaylar birer mesaj yayınladılar. Kimse de net olarak çıkıp da neden UBP kuruluşunu kutlamadı açıklamadı. Diyeceksiniz ki Ankara'da yaşanan katliamın ardından ne kutlaması. Aynen ben de öyle düşünmüştüm. Ama UBp gibi bu ülkeye yön veren bir partinin kendi içinde de yaşadığı dağınıklık, soğukluk ve öfkeyi bir nebze olsun dağıtmak adına tüm parti bir buluşma ve sakin bir etkinlik yapabilirdi.

Hem genel başkanı hem de başkan adayları tarafından sadece kuru bir mesajla hatırlanacaksa bir partinin kuruluş yıldönümü öyle bu partiden artık vazgeçilmeye başlandı demektir.

Yakında kurulacak olan Özersay'ın partisine UBP'nin hatrı sayılı bir bölümünün katılması için sanki de uygun bir zemin hazırlanıyor. Sanki de birileri Aslanı kedi yapmaya hazırlanıyor.

Bakınız; buradaki mesele UBP'nin yöneticileri tarafından kurulduğu güne sahip çıkılmamasından öte, bu davranışın UBP'ye yön verenlerin siyaseten bir çöküş ve çözülme yaşadığını anlatıyor bize. Öyle değilse de yaratılan algı aynen bu.

Dürüst olmak gerekirse bu kadar çok fazla adayın piyasaya çıkması yalnızca bende değil bir çok vatandaşımızın aklında da bakanlık almak için aday oldular algısını oluşturmuştur. Bu ne kadar doğrudur ne kadar değildir bunu aslında bir incelemek lazım. İlk önce şunu iyi anlamamız gerekiyor aday olan vekillerin ki burada kastettiklerim Sayın Özgürgün dışındaki vekillerdir, belli ki birlikte ortak hareket ettikleri izlenimi vardır.

KURULTAY SONRASI !

Bu kadar çok adayın çıkma sebebi yalnızca bakan olabilmek için midir yoksa?

Elbette ki genel başkan adayı olan herkes genel başkan olamayacağını biliyor, yani şimdi eğri oturalım doğru konuşalım, bazı adaylar vardır ki gerçekten genel başkan seçilme ihtimali yüksektir. Ama bazı adaylar da vardır ki genel başkan seçilmeyecekleri oldukça nettir

Bunu anlamamak için saf olmak lazım. Şimdi bir örnek verelim. Sayın Zorlu Töre adaylığını açıkladı. Kendisine saygım büyük, sevdiğim değer verdiğim siyasilerden biridir. Doğru tarım politikaları da olmuştur bakanlığı döneminde. Peki kazanma şansı nedir Zorlu beyin? Son derece düşük, bunu tahmin etmek zor mu peki? Hayır tabii ki. Peki bunu Zorlu beyin kendisi de bilmiyor mu? Elbette ki biliyor.

Nazım Çavuşoğlu veya Ersan Saner her biri kendi bölgesinde ve kendi bünyesinde başarılı olmayı başarmış vekillerdir ama iş genel başkan seçilmeye gelince o rüzgar var mıdır gerçekten arkalarında?=

Bunu kimse yanlış anlamasın; yani şimdi siz eğer aday olmuşsanız bir boyunuzu bakacaksınız bakalım ne kadar yüksektir. Demem o ki adayların çokluğu aslında bir projenin uygulanmasından ibarettir bence. Bu proje de elbette ki Özgürgün'ün ve bakan atadıklarının bazılarının, bakın bazıları diyorum tasfiyesi projesidir.

Buna da ilerleyen günlerde değineceğiz !!!

****************

ANKARA GEREKEN DERSİ ÇIKARMALI

Ankara'ya düşen ateş hepimizi huzursuz etti ve üzdü. Tüm Türk ulusunun başı sağolsun. İçimden bir ses 1 Kasım'dan sonra herşey yatışır dese de Türkiye'nin adının bugünden sonra sıkça terörle anılacağını söylüyor. Öyle sanıyorum ki İşid'e yardım etmenin cezasını tüm Türk halkı çekiyor ve çekecek de. İşte bir devlet ne kadar kötü yönetilirse yönetilsin, dağıtıldı mı, topraklarında başka ülkeler dolaşmaya başladı mı o ülke de şiddet ve kan artıyor. Ankara Hükümetinin Ankara'da gerçekleşen bu terör saldırısından çıkaracağı ciddi dersler vardır. Terörü ve şiddeti lanetliyorum.

***********

GÜNÜN SÖZÜ

CAMİYE YARDIM İYİ BİRŞEYDİR AMA İMAMI UNUTMAYCAN

ANONİM "YAHUDİ BİR ATASÖZÜ"

GEORGE FİDAS VE MORTON ABROMOVİZ