Toplumun Akıncı'ya ihtiyacı var

Yayın Tarihi: 26/10/15 07:45
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı seçim Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinden bugüne değin fikirsel anlamda her zaman desteklemişimdir. Akıncı ile tanışıklığımız ve dostluk olarak nitelendirebileceğim samimi bir ilişkimiz vardır. Kıbrıs Türk halkına her zaman layıkıyla hizmet edebilecek ve bilhassa Kıbrıs'ın geleciğini pozitif yönde değiştirebilecek sayılı siyasilerden biri olduğuna inanmışımdır. İşte bu nedenle zaman zaman birçok gazetecinin de karşılaştığı negatif telkinleri elimin tersiyle bir yana itip doğru olduğuna da inandığım Akıncı'nın pozitif siyasi vizyonunu desteklemişimdir.

Geçtiğimiz gün kaleme aldığım Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Akıncı'nın su projesi vesilesiyle bir araya geldikleri yemekte aralarında geçen Davos zirvesine katılım meselesini ve diyaloğunu bende kaleme aldım. Konuyla ilgili Cumhurbaşkanlığı bir kez daha bilgilendirme ihtiyacı hissetti ve olası bir yanlış anlamayı düzeltmemize vesile oldu.

Yapmış olduğum araştırmalar neticesinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Akıncı arasında Davos zirvesine katlım konusunda, Sn Akıncı'nın çok önceden bu zirveye katılacağını ve bunu Sn Erdoğan ile sadece paylaştığına, her iki lider arasında ise izin alma tarzında herhangi bir konuşmanın da geçmediğine emin oldum. Zaten Akıncı gibi halkının dik duruşunu başarıyla temsil eden ve kendisi de bu yönde hareket eden ve bu halk için ciddi bir şans olduğuna inandığım Akıncı'nın izin alma tarzında, bu tür bir davranış sergileyeceğine inanmamıştım.

Görüşmeci Özdil Nami'nin de Ankara'nın değil de bizzat Cumhurbaşkanı Akıncı'nın tercihi olduğu bana anlatıldı.

Elbette ki hassas bir konu ve toplumun bunu doğru anlaşılması daha doğrusu çarptırılmaması konusunda biz gazetecilerin bilgilendirilmesi halinde doğruyu yazmaktan çekinmeyeceğini yeri gelmişken belirteyim.

Zaten hem Akıncı hem de Nami bu süreci son derece iyi götürüyorlar bunun hepimiz farkındayız.

AKINCI, AŞIKOĞLU KONUSUNDA DOĞRUSUNU YAPIYOR

Kemal Deniz Dana'yı severim, tam bir yurdum insanıdır ancak hepimiz biliyoruz ki Turizm bakanlığı ataması kelime anlamıyla Kurultay kokmaktadır ve yanlış bir zamanlama ile birlikte daha doğru bir makama atanabilirdi.

Turizm Bakanı Sucuoğlu'nun , müsteşar Şahap Aşıkoğlu ile çalışmaktan duyduğu memnuniyeti de yakinen biliyorum. Zaten Aşıkoğlu gibi Turizme kendini atanmış ve son derece başarılı bir bürokratın bir kurultay için heba edilmesi kabul edilebilir bir durum değil.

UBP Genel Başkanı Özgürgün'ün kurultay kabinesi olarak atadığı bakanlarının bile bu konuda genel başkan ile ters düşmesi ve Aşıkoğlu'nu kaybetmemek için hizmet alımına gitme ihtiyacı hissetmesi bunun en bariz örneğidir.

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın bu konuda tepki koyarak Dana'nın atamasını imzalamamasını ben topluma yapılmış bir iyilik olarak görüyorum. Bir zamanlar Cumhurbaşkanı Eroğlu'na çok yakınlığı ile bilinen Hüseyin Özgürgün'ün , vakti zamanında Eroğlu'nun üstelik de haksız yere İrsen Küçük'ün birçok atamasını imzalamadığını hepimiz biliyoruz. Özgürgün'e de bunu hatırlatmak isterim.

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın görevlerinin sadece görüşmelere gidip gelen ve sembolik bir devlet başkanından başka bir şey olmadığını ima eden ve bu yönde bazı açıklamalar yapan taraflı hukukçulara, Cumhurbaşkanının aynı zamanda bu ülkenin lideri olduğunu ve ülkenin geleceğinden ve dinamiklerinden de sorumlu olduğunu hatırlatırım. Akıncı bu bilinçle hareket etmekle toplumuna sahip çıkıyor ve aşağılanmasını engelliyor. Sırf gözü dönmüş CTP-UBP hükümeti kendi siyasi menfaatleri doğrultusunda atamalar yapacak diye Reisi Cumhur buna izin veremez. Bunu CTP Genel Başkanı da Başbakanı da Genel Sekreteri de kabinesi de iyi anlamalı.

Eski defterleri çıkarırsak hem Eroğlu'nun hem Talat'ın kendi partilerinin hükümette olduğu dönemde çok net müdahalelerinin olduğunu onlarca örnekler vererek kaleme alabilirim. Bunların Akıncı haklı tavrı gibi değil de menfi yönde müdahaleler olduğunu belirtmek isterim.

AKINCI BAŞARILI OLACAK

Sonuca bağlayacak olursak, önümüzde gerek Kıbrıs sorunu olsun gerekse ülke sorunları olsun son derece iyi yönetilmesi gereken günler var. Açıkçası ben Hükümette o vizyonu pek göremiyorum. Bundan dolayı Sn Akıncı'nın bir Devlet Başkanı olarak gerekli gördüğü yerlerde ve konularda iradesini koyması gerekiyor. Sn Başkan da zaten bunu yapıyor.

Reisi Cumhurun bu makam hakkıydı, gerçekten hakkıydı, Allah da bu hakkı teslim etti. Oldukça zor bir görevi var, yıpranması için bazı yerler ciddi çaba sarf edecek, Akıncı bunlara hazırlıklı olmalı.

Çözümü gerçekleştirecek ve bunun hem başarısını hem de başarısızlığını yani tüm sonuçlarını karşılayacak maneviyata ve enerjiye kendini hazırlamalı.

Mustafa Akıncı, bugünlere kolay gelmedi; azim, sabır, hoş görü ve inancı O'nu halkın sevgilisi yaptı yeniden.

Bu zorlu yolda kalemimiz sizin üzerinizden halkı üzenlere iki tarafı keskin kılıç gibi olacak.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

O denli o denli çok beklettin alıştırdın bekletmeye, kendini çok zamanlar geçti de geldin, senden çok seviyorum senin özlemeni.

AZİZ NESİN

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.