Askerlik kalkacak mı dediniz?

Yayın Tarihi: 18/01/16 08:00
okuma süresi: 11 dak.
A- A A+
  • Şimdi bu ifade bizim bilmediğimiz bir anlaşma metninin parçası mı? Yani bu konuda uzlaşıldı mı ? yoksa Sn Burcu'nun bir referandumda evetin çıkması için kullandığı bir kandırmaca mı ? Yoksa Sn Burcu'nun masum bir tahmini ve temennisi mi? Hangisi? !

  • Zira CTP hükümetinin yıllar önce referandumda evet çıkması için kullandığı en güçlü argümanlardan biri de buydu. Askerlik kalkacak !

Su konusuydu, mali protokoldü, maaştı, paraydı derken neredeyse Ocak ayını da devirmeye hazırlanıyoruz. Açıkçası bu konuda hükümeti eleştiren, uyaran ve tenkit eden yazılar yazmaktan da usandım, usandım usanmasına ama hükümet edenleri korkusuzca eleştiren gazeteci sayısı zaten az, bu nedenle eleştirmeye devam edeceğiz, tabii ki yanlışlarını. Ama bugün kaleme almak istediğim ve son derece sinirimi bozan Kıbrıs konusundaki gelişmeleri yazmaya karar verdim.

Yalnızca benim değil her konuda olduğu gibi Kıbrıs konusunda da diken üstünde oturan halkımızın da siniri bozuk gelişmelerin yaşandığını sandığımız Kıbrıs konusunda.Yıllar önce referandum olacağında Kıbrıslı Türklerin bir sevinci bir de kaygısı vardı. Sevinci şuydu ki eğer çözüm olursa tanınmışlık gelecek, askerlik kalkacak, Türkiye'ye bağımlılık bitecek, tanınan bir ülke olmanın ötesinde iş imkanları çoğalacak, velhasıl kelam herşey güllük gülistanlık olacaktı. Kıbrıs Türküne anlatılan bunlardı ve halkın yarıdan fazlası buna inanmıştı.

Halkın geriye kalanlarının kaygısı ise "domuzdan post urumdan dost olmaz" atasözüydü. Rumlar içimize gelip yerleşecek, eski olaylar tekrarlanacak ve sonuç 960 cumhuriyetindeki gibi olacaktı.

Sonuç olarak referandumda Kıbrıslı Türkler değil yalnızca, gemiye sizi koyup gönderecekler diye korkutulan Türkiye kökenli yurttaşlar dahi evet demişti.

Gelin görün ki Rum gumbarolar hayır dedi bu işe. İşte bu hayır bir cumhurbaşkanı, bir de hükümet yedi. Bunu bir yana yazın birazdan değineceğim.

ÇÖZÜM VE KAYBETME KAYGISI

Gelelim şu an ki kaygıya. Şu an Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan ve bir referandumda oy kullanacak neredeyse tüm KKTC vatandaşlarının tek kaygısı "benim ev nolacak, arsalar nolacak". Evet insanımızın tek kaygısı bu ve bu kaygı öyle hafife alınacak bir kaygı değil. Açıkçası olurda liderler bir referanduma gidebilirse ki ben buna hala çok ihtimal vermiyorum; büyük ihtimalle hayır çıkacağını düşünüyorum.

Yani bir zamanlar çözüme inandırılmış bir halkın şu an ki çözüme karşı inanılmaz kaygısı ve tereddütleri vardır. Çözüm hemen şimdi diyen halk çözüm ?ama nasıl? Diye sorumaktadır.

Ve daha kötüsünü söyleyimbu konuda Türk kamuoyu tam bir bilgi fakiridir.

BİRİLERİ DOĞRU KONUŞMUYOR

Gelin bu yıl referandum olup olmayacağını değerlendirelim. Çok yadırgadığım bir sözcük haline geldi, referandum kelimesi. Ankara'nın bu referandumun olması için üst düzey bir çaba sarf ettiğinin farkında olmalıyız. Geçtiğimiz hafta Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Akel Genel Sekreteri Kipriyanu'yu Ankara'ya çağırması şüphe götürmez ki olası bir referandumda evet denme noktasında ikna etmek içindir. Avrupa Birliği Bakanı Bozkır'ı çok iyi niyetli biri olarak görmekle birlikte her açıklamasında çözüm hemen şimdi havasında açıklamalar yapmasını da son derece tuhaf buluyorum. Hocam siz Türkiye'siniz; siz eğer çözüm çok yakında havasıyla açıklamalar yaparsanız buradaki halk "herhalde bizim bilmediğimiz bir şey var, koca AB Bakanı çözüm konusunda oldukça pozitif açıklamalar yapıyor, acaba ne anlaştılar, nasıl anlaştılar, ne olacak, bizim adamlarda hiçbirşey açıklamıyor"diye konuşur ve hala konuşuluyor tüm bunlar.Eide deseniz Eide'ye zaten hergün bayram; bir tane olumsuz açıklamasını görmedim. İyi konuşalım iyi olsun temel prensiptir belki çözüm masalarında ama önemli konularda iyi konuşulan ne var ki biz bilmiyoruz.

Cumhurbaşkanı Akıncı ile Rum Lider Anastasiades dışında bu yıl referandum ya da çözüm olacak diye herkes konuşuyor ama iki lider de son derece bu konuda temkinli davranıyor. Hatta hatta Cumhurbaşkanı Akıncı'nın açıklamalarının toplamına baktığımda yaşanan ilerlemelerin olduğunu ama bu ilerlemelerin olası bir referanduma ve buna bağlı olarak bizi çözüme götüreceğine yönelik hiçbir algı sezilemiyorum ben. Bu nedenle birileri çıkıp bu halka doğruları söylemenin onların umudunu kıracağı anlamına gelmeyeceğini anlamalı. Özellikle Kıbrıslı Türk ve Rum liderlerin dışında yapılan konuşmaları ve değerlendirmeleri ben doğru konuşmalar olarak görmüyorum.

2016'DA NE REFERANDUM NE ÇÖZÜM OLUR

2016 yılında çözümü bir yana bırakın referanduma gidebilmek dahi kesinlikle bir hayal ürünüdür. Rum tarafında yapılacak seçimler buna bağlı olarak ertelendi ve Mayıs ya da Haziran ayına doğru bir referandumdan bahsediliyor. Bunu kim söylüyor peki, daha fazla Rum tarafında ya da dış dünya da bu algı yaratılmaya çalışılıyor. İlk başlarda Mart ayı telaffuz ediliyordu ki zaten Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu mart ayında referandum algısının yanlış olduğunu açıkladı.

Bakınız beyler ortada çözüm olduğu takdirde ne olacak ne bitecek, mal mülk mübadelesi nasıl olacak, kime ne verilecek ne kalacak; bunların hiçbiri bilinmiyor. Liderlerin açıklamalarına baktığınızda daha bunları konuşmadılar ve bu kritik konuları sona bıraktılar

Barış Burcu'NUN AÇIKLAMALARI

Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Barış Burcu'nun çözüm olması halinde Kıbrıslı Türkleri bekleyen olumlu ve pozitif açılımları ve gelişmeleri anlattığı açıklamasını okudum. Bana adeta CTP'nin halkı referanduma hazırlarken kullandığı argümanları hatırlattı. Burcu'nun açıklamalarının geneline baktığımızda hepimizin özlem duyduğu ve hakikaten Kıbrıs'ın Kuzeyinin ivedi olarak ihtiyaç duyduğu gelişmelerdir .yazının linkini vereceğim birazdan merak edenler girip okusun. Barış Burcu'nun çözüm konusunda istekliliğini ve çabalarını da son derece doğru buluyorum ve destekliyorum ama bu açıklamaların bir antlaşma metninin içinden çıkarılan ipuçları mı yoksa kendi temennileri mi olup olmadığını merak ediyorum doğrusu. Son derece önemli bir sorudur bu sorduğum.

Örneğin Sn Burcu açıklamasında "GENÇLER EN DİNAMİK DÖNEMLERİNDE ASKERLİKLE HAPSOLUYOR". Gençlerin en dinamik çağlarında ya askerliğe hapsolduğunu, ya da askerlik endişesiyle yurtdışında kaldıklarını belirten Burcu çözüm şartlarında askerliğin olmayacağını söyledi.http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/180800/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Şimdi bu ifade bizim bilmediğimiz bir anlaşma metninin parçası mı? Yani bu konuda uzlaşıldı mı ? yoksa Sn Burcu'nun bir referandumda evetin çıkması için kullandığı bir kandırmaca mı ? Yoksa Sn Burcu'nun masum bir tahmini ve temennisi mi? Hangisi? !

Zira CTP hükümetinin yıllar önce referandumda evet çıkması için kullandığı en güçlü argümanlardan biri de buydu. Askerlik kalkacak !

Eğer anlaşmaya varılmış bir konuysa diyecek bir şey yok, müjdeler olsun tüm Kıbrıslı gençlere !yok eğer bir tahminse diğer Avrupa ülkelerine bakarak söylenmiş; Rum tarafı AB üyesi ve hala askerlik kalkmış değil.

Örneğin AB ülkeleri içinde Almanya, Avusturya, Danimarka, Estonya, Finlandiya ve Yunanistan'da; 28 üyeli NATO'da ise Danimarka, Estonya, Norveç, Türkiye ve Yunanistan'da uygulanıyor.Süreli değişken olmakla birlikte askerlik zorunlu.

Barış Burcu'nun çözüm olması halinde yaşanacak olumlu gelişmeler konusundaki yaklaşımını ve azmini son derece takdir ediyorum ancak bazı açıklamaları yaparken sonrasında çok zorda kalacağınız sözler kullanmamalısınız.

Son söz olarak " Gelin görün ki Rum gumbarolar hayır dedi bu işe. İşte bu hayır bir cumhurbaşkanı, bir de hükümet yedi" vurguma değinerek yazımı sonlandırayım. Halkı olası bir çözüme hazırlamak son derece gerekli ve önemlidir. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın çözüm konusundaki çaba ve samimiyetinden hiçbir şüphem yok, vatandaş olarak sizin de olmasın ama gerçekler açıklanmalı mümkün mertebe, temenniler ya da olması gerekenler değil !

****************

SIKIYSA FAKS GÖNDERİN "OKUR İHBARI"

Her zaman gelen ihbarları köşeme taşımam ama bir okurumun bana gönderdiği bu ihbar acayip bir ihbardı.

İhbar sahibinin Girne Tapu Dairesi'nde bir işi var. Haliyle memurla muhatap ve işlerinin yapılmasını bekliyor.

Eksik bir evrak var.

Lefkoşa gelip yeniden gitmektense, artık çağdışı kalmasına karşın eksik olan evrakı Lefkoşa'dan fakslatmak istemiş ve dairenin faks numarasını istemiş.

Koskoca tapu dairesinde bir tek faks cihazı var, o da Tapu Dairesi Müdürü'nün odasında olduğu bilgisi verildi vatandaşa.

Ancak tek sorun vardı. Müdür bey dairenin faksı olmasına karşın dışarıdan faks gelmesinden pek hoşlanmadığıydı. Faks numarası ile birlikte vatandaşa bu bilgi verilmiş ve gelecek Evrakının müdür tarafından yırtılıp atılma ihtimali olduğu konusunda da uyarılmış.

Vatandaş müdürün odasının kapısına dayanıp, bir faks bekliyorduk deyince de fırça dahi yemiş. Anlamadığım şu.

Faks eğer Müdürün özel faksı ise anlarım. Ama dairede başka faks yoksa bu faks mecburen herkes tarafından kullanılması gerekmez mi?

Tek bir faks o da müdürün odasına, sıkıysa faks gönderin...

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Aslında hayatın en güzel anı; her şeyden vazgeçtiğinde, seni hayata bağlayan birinin olduğunu düşündüğün andır.

Honoré de Balzac

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları