Kanbay istemeyerek de olsa çam devirdi

Yayın Tarihi: 28/01/16 07:47
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay'ın dünkü açıklamaları aslında bugüne damgasını vuran birkaç önemli olaydan biri oldu. Dünkü yazımı Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'nun üzerine şekillendirdiğim için dün Sn Büyükelçinin açıklamasına çok istememe rağmen değinemedim.

Büyükelçi Kanbay'ı tanımam. Kendisiyle tanışan birçok dostumdan edindiğim izlenime göre hem bir beyefendi hem Atatürkçü hem de tam bir diplomat anladığım kadarıyla. Birçok insan Sn Büyükelçi ile boy boy fotoğraf çektirmiş göreve başladığı ilk günden beri. Benim böyle fotoğraf çektirme hastalığım olmadığı için kapısını çalmadım. Elbette ki en yakın zamanda hem bir kahvesini içmek hem de bir söyleş, yapmak için özel kalem müdürünü arayacağım.

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay'ın dün Kıbrıs sorunu ile yapmış olduğu açıklamayı uzun uzun okudum. Sn Kanbay yanlış bir şey söylemiyor aslında; söylemlerinin geneline baktığınızda kelime anlamıyla neredeyse hepsi de doğru.

Dünya da at koşturtan büyük devletlerin çıkarlarının nasıl örtüşüyorsa öyle hareket ettikleri de doğru. Kıbrıs konusunda KKTC'yi Türkiye dışında bir başka devletin de önemsemediği doğru. Bunların hepsi doğru olmasına doğru ama Sn Büyükelçiye hatırlatmak isterim ki açıklamaları tam bir MHP ya da CHP çizgisinde olmuştur.

Kıbrıslı Bir Türk olarak açıklamaları beni rahatsız etmez zira yanlış bir şey söylemiyor ancak Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nu çok doğrudan bu ülkede temsil eden en üst düzey kişi olarak açıklamaları AK parti hükümetiyle ters düşmüştür ve bu açıklaması umarım başını ağrıtmaz.

Gerek Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun gerekse AB Bakanı Bozkır'ın özellikle 2016 yılında Kıbrıs'ta bir referanduma gidilmesi yönünde üst düzey temasları olduğunu biliyorum. Bunu hem kendileri birçok keza açıklamış hem de attıkları adımlar da bu yönde bir çalışmanın içinde olduklarını göstermektedir.

Yine bununla birlikte Cumhurbaşkanı Akıncı'nın çalışma ekibinin zaman zaman biz gazetecilerle yapmış oldukları off the record sohbetlerinde bilhassa Sn Çavuşoğlu'nun çözüm sürecinin zarar görmemesi için ciddi telkinlerde bulunduğu ve bu yönde çalıştığını anlatmışladır.

TMT derneğinin bir ziyaretinde adeta şahin bir çizgiyle yapılan bu açıklamalar çözüm sürecine bir zarar vermez zira süreci KKTC Cumhurbaşkanı ile Türk dışişleri yürütüyor ama Ankara ile görüş ayrılığı havası yaratır.

Sn Kanbay'ın dünya görüşü muhafazakar da olabilir, milliyetçi de olabilir, sosyal demokrat ya da sosyalist de olabilir. Hatta hatta Kıbrıs konusuyla ilgili görüşleri de bu yönde olabilir ama kendisi bir büyükelçi olması nedeniyle yapacağı her açıklama Ankara hükümeti ile aynı perspektifte olma zorunluluğu taşır.

Zira bir ülkenin büyükelçisi eşittir o ülkenin başbakanıdır, hükümetinin aynasıdır.

Haa Ankara uluslararası kamuoyunda çözümcü gözüküyor ama diğer taraftan başka niyet taşıyorsa ve bunu dillendirmek için de Sn Kanbay bu tarz bir açıklama yapıyorsa o başka.

"Müzakerelere göre, Kıbrıs'ta federal bir yapı kurulacağını anımsatan ve bunun coğrafi bir federasyon olacağını dile getiren Kanbay, "1960'ta kurulan devleti toplumsal federasyon olarak telaki ediyorlar, ama şimdiki coğrafi federasyon; iki toprak, iki halk ve iki egemenlik... Onlar birleşip uluslararası alanda tek egemenlik olacakmış, bunu nasıl yapacaklarını çok merak ediyorum" dedi." http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/181654/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Şimdi bu cümle son derece sıkıntılı bir cümle. " Onlar birleşip uluslararası alanda tek egemenlik olacakmış, bunu nasıl yapacaklarını çok merak ediyorum" derseniz kendi hükümetinizin Kıbrıs sorunu ile ilgili politikasını sorgulatır duruma düşürürsünüz.

Sn Kanbay'ın merak ettiği uluslararası alandaki tek egemenliğin oluşması içinde çaba sarfeden yalnızca Rumlar değil aynı zamanda Cumhurbaşkanı Akıncı ile Ankara Hükümetidir. Yani bu merakını Dışişileri Bakanı Çavuşoğlu giderebilir.

KANBAY'IN NİYETİ KÖTÜ DEĞİL AMA YANLIŞ OLDU

Yeri gelmişken şunu da söylemek lazım ki Sn Büyükelçi kötü bir niyetle yapmamıştır bu açıklamayı. Zaten açıklamasında Türkiye'nin Kıbrıslı Türklerin yegane dostu ve tek dostu olduğunu söylüyor ama şu an ki çözüm sürecine son derece ters bir açıklama olmuştur. Öyle sanıyorum ki gerçekleri anlatayım derken Hükümetinin Kıbrıs konusundaki politikalarıyla ters düşmüştür.

Bakın bu açıklama Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun her zaman yaptığı açıklamalarından bir kesit; "Bir gazetecinin "Kıbrıs'ta çözümden yana umut var mı?" sorusuna Çavuşoğlu şöyle cevap verdi: "Şu anda gelinen nokta herkesi umutlandırıyor, bunun bir son fırsat penceresi olduğunu BM de söylüyor. Bu fırsatın kaçırılmaması gerekiyor. Bazı zor ve çetrefilli konularda bile mesafeler katedildi. İki taraf, iki lider birçok konuda anlaşmaya vardı. İki tarafın anlaşması çok önemli çünkü birlikte yaşayacak olanlar onlar." http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/181506/PageName/KIBRIS_HABERLERI

Sonuç olarak umarım Sn Büyükelçi bu açıklamalarıyla ilgili yeni bir açıklama yapar, daha doğrusu yapmalıdır .

**********

GÜNÜN SÖZÜ

Bırak, oIumIu bedenIerde oIumsuz aşk arama. Hayat cömert oIsaydı zaten, çıpIak geImezdik dünyaya

Cemal Safi

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.