Hükümet böyle giderse düşer

Yayın Tarihi: 15/02/16 07:45
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Yarın sabah seçim olsa CTP'nin çıkaracağı milletvekili sayısı yerlere düşer. Neden mi bunu söylüyorum çünkü sokak şu an aynen bunu konuşuyor. Ortada son derece tuhaf ve anlaşılması güç bir durum var. Su konusunda tam her şey yoluna girdi, her şey çözüldü diye düşünürken bir de bakıyorsunuz ki yeni bir krizle karşı karşıya bırakılıyor tüm ülke. Bundaki niyet nedir bundaki maksat nedir bunu gerçekten anlamak güç .

Sevgililer günü olması vesilesiyle cumartesi gününden itibarın bir tatil başlattım pazar günü akşama kadar sürdü. Gittiğim yerlerde karşılaştığım bir çok vatandaşla su konusunu konuştum herkes su konusunda ne olup bittiğini soruyor, hiç kimse ne olup bittiğine anlamlandıramıyor. Düşünebiliyor musunuz Maliye Bakanı Birikim Özgür, Türkiye hükümeti ile su konusunda anlaşıyor Kıbrıs'a dönüyor hükümet de bu konuya tamam diyor ardından CTP parti meclisi bu iş olmaz deyince tüm süreç duruyor. Derken uzun süren müzakereler sonrasında tekrardan kabinenin dört bakanı Ankara'nın yolunu tutuyor, orada gidiyor bütün sorunları masaya yatırıyor ve bir çözüm bulunuyor en sonunda. Bakanlar dönüyor ve havalimanında yaptıkları açıklamada su konusunda uzlaşmaya varıldığını açıklıyorlar. Türkiye ile uzlaşıldığını tüm memlekete duyuruyorlar hatta hatta çıkıyor Başbakan Ömer Kalyoncu ulaşabileceği birçok ortak noktada buluştuk diye açıklamada yapıyor derken CTP genel başkanı Talat ardından bir başka açıklama patlatıyor; "su konusu referanduma gidebilir". Şimdi bu ne perhiz ne lahana turşusu. İster istemez herkeste bir afallama oluyor.

Nne kadar ciddiyetsiz bir durumla karşı karşıya olduğumuzu düşünebiliyor musunuz? Bu ülkenin bir hükümeti var ve bu hükümetin bir başbakanı 10 tane de bakanı var. Su krizini aşmak için kararlar üretiyorlar ve bunu uygulamaya kalkıyorlar ama gelin görün ki CTP parti Meclisi bu anlaşmadan mutlu olmuyor. Sayın Talat da bu anlaşmadan mutlu olmuyor ki gerekirse bunu referanduma götürürüz diyor. Zaten hükümet de henüz son noktayı koymadı diyor üstüne üstün. Bütün samimiyetimle söylüyorum ki CTP genel anlamda şuan tam bir yönetimin beceriksizliği sergiliyor.

Kim ne derse desin. Düşünebiliyor musunuz başbakan başka açıklama yapıyor kabine başka açıklama yapıyor maliye Bakanı başka açıklama yapıyor CTP genel başkanı başka açıklama yapıyor. Kimin açıklamasını dikkate alacaksınız böyle bir durumda?

CTP'li milletvekilleri başka açıklamalar yapıyor. Ne başı belli ne sonu belli. Sayın Talat neyi referanduma götürecek, nasıl olacak bu iş?

Hükümeti ya bir kişi yönetir ya 10 kişi yönetir. Soruyorum ben şimdi buradan bu ülkedeki hükümeti kim yönetiyor? Başbakan Ömer kalyoncu mu ve onun kabinesi mi ki buna Ulusal Birlik Partisi de dahil, yoksa Cumhuriyetçi Türk Partisi genel başkanı Mehmet Ali Talat mı ? kim yönetiyor bu memleketi?

Hükümet üreticiyi ödemek zorunda, hükümet kamuoyuna olan sorumluluklarını yerine getirmek zorunda ve bunları yapabilmesi için bir an önce mali protokolü imzalayıp Türkiye ile yaşamış olduğu krizi noktalamak mecburiyetindedir. Su krizinin aşılması sonrasında yaşanacak olan gelişmeler buna bağlıdır.

Ama gelin görün ki hala ortada bir krize oynama havasıdır devam ediyor. Bakınız bu süreç böyle giderse hükümet bir süre sonra düşer ya da farklı aritmetikler çalıştırılıp yeni bir hükümet kurulur. Hiç bilemediniz erken seçime gidilir.

Hükümet bir şekilde düşerse ki ben bunu uzak bir ihtimal görmüyorum tüm CTP duat etsin ki Sn Talat da buna dahil erken seçim olmasın. Çünkü erken seçim olursa bu mantıkla yönetilen bir parti hiçbir surette başarılı olma şansına sahip değildir. Büyük bir samimiyetle söylüyorum ki size CTP içerisinde konuştuğum bir çok milletvekili sert bir dille Sayın Talatı eleştiriyor. Talat'ı yermek için söylemiyorum gerçekten, çok sert bir dille eleştiriyorlar.

BENLİ'NİN ÖDÜLÜ DE PADİŞAHLIK YAKIŞTIRMASI OLDU

Bir başka ilginç konu daha var. Sayın Ahmet Benli ile Sn Talat'ın yakınlığını bilmeyen yoktur. Ahmet başkanın su ile ilgili çıkışlarının arkasında Sayın Talatın olduğunu ben bir çok yerden duydum. Ahmet Benli o kadar sert çıkışlar yapmıştır ki su konusunda bir çok belediye başkanı arkadaşıyla ters düşmüştür, bir çok kişiyle papaz olmak durumunda kalmıştır ama ödülü ne olmuştur peki ?

Başbakan tarafından padişah ilan edilmek. İş mi şimdi bu ? Ahmet Benli gibi değerli bir belediye başkanı değerli bir CTP'li günün sonunda padişah mı ilan edilecekti ya da padişah gibi davranmakla mı suçlanacaktı?

Anlıyor musunuz şimdi CTP'nin değer yargılarını ne kadar kaybettiğini, anlıyor musunuz şimdi Sn Talat partide disiplin kalmadı gelmem lazım demesine karşın şu an partinin disiplinden ne kadar uzaklaştığını.

Bu şekilde bu sürecin yürümeyeceğini hepimiz biliyoruz. Hükümete burada düşen bir an önce su konusuyla ilgili anlaşmayı imzalayıp su krizini geride bırakmak ve mali protokolü imzalayıp mali sorumluluklarını yerine getirmektir. Bu şekilde devam edilirse kesindir ki, hükümet; ülkeyi felakete sürükleyecek, bunun başka hiçbir izahi yoktur. Siyasi mantıktan uzak bir zihniyetle hiç şüphe yoktur ki bu ülke yönetilemez. Ve ne yazık ki şu an bu ülkeyi siyasi mantıktan uzak bir irade yönetmeye çalışıyor.

Şimdi ben soruyorum bu ülkenin başbakanı kim? yönetsel anlamda karar alan kabine, bakanlar Başbakandan mı talimat alıyor yoksa bir partinin genel başkanından mı yoksa bir partinin parti meclisinden mi?

Bir sorum daha var; Ulusal Birlik Partisi hükümetin ortağı mıdır yoksa koltuk değneği mi?

************

GÜNÜN SÖZÜ

Kendini Ne Kadar Büyük Görürsen Gör. Bende Sadece Gözümün Gördüğü Kadarsın. Ötesi Yok..

ANONİM

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları