Kadınlar günü saçmalığı

Yayın Tarihi: 10/03/16 08:25
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Dünya kadınlar günü kutlandı önceki gün. Bu yazacağımdan kimse alınmasın kimse de kusura bakmasın lütfen. Tek kelimeyle saçmalık ve tek kelimeyle gösteriş günüydü. Kadınların bazıları, parti kadın kolları, feminist kuruluşlar falan filan aklınıza ne gelirse, kimisi kadın haklarını ve önemini savunan kuru ve klasik bir açıklama yaparken kimi kadın örgütleri de restoranları hınca hınç doldurdu. Yeme içme kırla. Çiçekler alındı, hediyeler paketlendi en çok da çiçekçiler bayram etti. Olur muydu sevgiliye ya da hanımlara bir çiçek almamak, olur muydu? Ama normal zamanda halini soran yok kadının. Aldatılan kadınlarda işin cabası.

Hele hele siyasiler; onların hali başka trajik komikti dünya kadınlar gününde. Boy boy resimler, çiçek dağıtmalar, demeç vermeler. Ne kadar da göstermelik. İşletmelerdeki tuvalet temizleyen kadınların kimse gününü kutlamamıştır eminim ya da tarlada çalışan kadınların ya da dayak yiyen, şiddet gören kadınların gününü kimse kutlamamıştır. Adım gibi eminim buna.

Ne kadar çabuk unutuyoruz diye düşündüm, yaşanan trafik kazaları, iş kazaları, intiharlar ve cinayetler. Öylesine sık yaşamaya başladık ki çevremizde bu saydıklarımı, sanki de alıştık. Ne zaman bir kaza haberi duysak ve birileri hayatını kaybetse eğer bizden biri değilse üzülsek de çok umursamıyoruz; ya da ne zaman bir cinayet haberi duysak aynı duygularla önümüze bakıyoruz. Halbuki hayata veda eden herkes aslında bizim yakınlarımız. Üç yüz bin kişinin ancak yaşadığı KKTC'de hızla birileri hayatını çok feci şekilde kaybediyor. Şiddet her yer de şiddet. Belki bir kadın erkeği dövemiyor güçsüzlüğünden ötürü ama erkeğe ciddi psikolojik şiddet uygulayabiliyor. Ya da erkek kadına direkt fiziki şiddet uygulayabiliyor.

Günün sonunda kim haklı kim haksız tartışmasına bile zaman kalmadan birileri hayatını kaybediyor. Bu kadın ise öldürülerek, erkek ise intihar ederek.

Şöyle bir hafızamı yokladım da bu cümleyi kurduktan sonra, evet erkek kadından yana yaşadığı yıkıma karşı ya kadına zarar veriyor ya da kendini öldürüyor. 2015 yılına damgasını vuran intiharlar var ve de aynı zamanda cinayetler.

Toplum hasta mı sorusu geliyor akıllara ister istemez ve yaptığımız araştırmaların ardından toplumda ciddi psikolojik rahatsızlıklar olduğunu gözlemliyoruz. Hepsiyle ilgili çok da güncel olmasa bazı istatistiklere ulaştım. Zaman zaman yayınlıyorum güncelleyerek. Yayınlıyorum çünkü bu konuda istatistik yok denecek kadar az.

KADINA ŞİDDET ARTTI

İnsanlar tedavi olmak ya da bir aile psikoloğuna gitmek yerine boşanmayı ya da birbirlerine şiddet uygulamayı tercih ediyorlar. Bazı çiftler boşandıktan sonra dahi birbirlerine fiziki ya da psikolojik şiddet uygulayabiliyor. Mesleği ya da tabakası hiç fark etmiyor. Örneğin bir kadın kocasından şiddet gördüğü için boşanıyor ama aynı adama çocuklarını göstermeyerek bu sefer kendisi psikolojik şiddet uyguluyor. Anlayacağınız toplumun geneli bu konuda hasta denecek noktada. Öte yandan boşanan çiftlerin aileleri de kendi evlatlarına dönüşü zor hatalar yaptırıyor psikolojik baskıyla. Bu durum da genel bir psikolojik rahatsızlık aslında.

Herkes de bir ego tatminidir gidiyor. Akıl alacak gibi değil.

KADIN CİNAYETLERİ TIRMANIYOR

Kasım ve Aralık ayında peşi sıra üç cinayet yaşandı. Bunlardan biri kadındı. İstatistiklere baktığımızda tablo gerçekten korkutucu. Kuzey Kıbrıs'ta 2001'den 2015 yılına kadar 76 cinayet işlendi, 82 kişi bu cinayetlerde can verdi. 62 cinayet aydınlandı, 14 cinayet ise faili meçhul kaldı.

Cinayetler sonucunda ikisi çocuk olmak üzere 54 erkek hayatını kaybederken, 28 kadın da cinayete kurban gitti.
Cinayetlerde dikkat çeken önemli noktalardan biri de son iki yıl içerisinde 'av tüfeği' ile meydana gelen ölümlerde artış yaşanması oldu.

İŞTE KÖTÜ TABLO

Mağusa ve Lefkoşa cinayetlerin başını çekiyor. 2001 yılında 4, 2002'de 7, 2003'te 8, 2004'te 9,2005'te 6, 2006'da 7, 2007'de 4, 2008'de 3, 2009'da 5, 2010'da 4 cinayet, 2011'de 4, 2012'de 3, 2013'de 3 cinayet ve 2014'de ise 5 cinayet gerçekleşti.

Son 13 yıl içerisinde en fazla cinayet Mağusa bölgesinde işlenirken, ikinci sırada da Girne bölgesi yer aldı. Mağusa bölgesinde 19, Girne'de 17, Lefkoşa'da 18, Güzelyurt'ta 9, Lapta'da 5, Karpaz'da 3 ve İskele bölgesinde de 1 cinayet işlendi.

Gerek anlaşmazlıklardan gerekse kıskançlıktan eşleri tarafından öldürülen kadınların sayısı da az değil. Son 13 yılda 26 kadının bir şekilde öldürülmek suretiyle yaşamlarını kaybetmesi, toplumun nasıl bir travma ve kabusla karşı karşıya olduğunun bir göstergesi aslında.

ŞİDDET ŞEKLİ VE ORANI

2012 yılında yaklaşık bin evli kadınla yapılan birebir anket sonrasında gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyan rakamlar çıkıyor karşımıza.

İlk olarak katılımcıların aile içi şiddet denilince ne tür bir şiddet algıladıkları ölçülmüştür. Beklenildiği üzere fiziki şiddet en fazla algılanılan tanım olarak ortaya çıkmıştır.

Katılımcıların aile içi şiddet denilince akıllarına gelen şiddet türleri şunlardır:

- Fiziksel şiddet: %61.4

- Psikolojik şiddet: %43.1

- Ekonomik şiddet: %37.7

- Özgürlüğün kısıtlanması: %34.9

- Cinsel şiddet: %20.6

http://www.yeniduzen.com/Ekler/gaile/241/kibris-in-kuzeyinde-aile-ici-siddet/916

Gazete sayfalarına yansıyan ve belli tarihlerde yapılan anketler bize sadece buz dağının üstünü gösteriyor, açıkçası bunu anlıyoruz.

Düşünsenize kıskançlık ya da şiddetli geçimsizlikten ötürü kocalar kendi eşlerini öldürebiliyor. Bireyin kıskandığı ya da geçinemediği hayat arkadaşını öldürme yolunu tercih etmesi, aramızda ruhsal bozukluk yaşayan belki de binlerce kadın ya da erkeğin olduğunu ortaya koymanın ötesinde, toplumun küçümsenemeyecek bir kesiminin psikolojik bakım ve ilaç tedavisine ihtiyacı olduğu gerçeğini koyuyor ortaya.

Kadına şiddet hızla artarken, bu şiddet bir şekilde hasır altı edilirken ve kadın sığınma evleri eksikliği yaşanırken kadınlar günü diye bir şey mi olur Allah aşkına? işte bu yüzden dünya kadınlar gününü kutlamak bana çok saçma geliyor. Çünkü kadının günü yok beyler. Zengin, lüks içinde yaşayan ve her türlü filmi çeviren kadın var; çocuğunu okutmak, kocasına sırt çıkmak için ezilen kadın var ve bir de hem fiziki hem psikolojik şiddet gören kadın var. Siz hangisini kutladınız acaba.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Benim keIime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?

NAZIM HİKMET

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları