Patlasa bu kadar korkmayacağız

Yayın Tarihi: 17/03/16 07:40
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Bir bomba paniğidir gidiyor, millet adeta telef oldu. Olacak gibi değil. Can tatlı haliyle, kimse ölmek istemiyor, zaten kim ölmek ister ki. Bu öylesine bir korkuymuş ki seyahatlerini erteleyenler, iptal edenler gırla. Anlatılan senaryoya bakın siz. Arkadaşın biri diğerine akıl veriyor. "sakın İstanbul'a gitme alarm verildi. AVM'ler, metrolar, yollar, marketler, parklar, meydanlar ve havalimanları tehlike altında, dini yerler, turistik yerler, bak nevruz bayramı da var, kesin patlar sakın gitme". O da onu dinleyip gitmekten vazgeçiyor.

Bana da soruyorlar korkmuyor musun bombadan diye. Deli olmadığıma göre tabii ki ben de korkuyorum ama bir gazeteci olarak kendimi paniğe de sevk etmiyorum. Çünkü terörü besleyen yegane kaynak medyanın kendisi. Medya ne kadar korku salarsa bir o kadar panik havası etkin oluyor. Zaten teröristlerin de istediği panik, kargaşa. Korku yaymak.

Türkiye'yi bir yana bırakın KKTC'de öyle bir bomba paniği var ki patlasa bu kadar korku yaratmazdı cinsinden.

Kardeşim polis, istihbarat inanın ki çalışıyor, çalıştıklarını reklam mı etmeleri lazım. Olası tehlikeler elbette ki var, bunun içinde gerekli önlemler emin olun ki alınıyor.

Anlatılanlar, uydurulanlar şehir efsanesini geçti bile çoktan. İki gündür dinlediğim bu hikayelerden o kadar bir usandım ki patlarsa da patlasın kardeşim demeye başladım.

Meslektaşım Canan Onur'er önceki gün facebook sayfasında önemli bulduğum bir paylaşım yaptı. Bu arada oğlu Özgürcüğün de doğum günüymüş gördüm, Allah ömür versin diyelim buradan. Canan paylaşımında terörismin medyayı korkutmaya dayalı nasıl propaganda aracı olarak kullandığını anlatmış. Canan'ın bu önemli tespitini paylaşıyorum sizlerle; "Türkçeye, Fransızca "terreur" sözcüğünden geçmiş olan terör sözcüğü Latince kökenlidir. Latince sözcüğün anlamı "korkudan titreme" veya "titremeye sebep olma"dır. Fransızca Petit Robert sözlüğünde "Bir toplumda bir grubun halkın direnişini kırmak için yarattığı ortak korku" olarak tanımlanır. Oxford İngilizce Sözlük'te "Genellikle siyasal nedenlerle, halkın gözünü korkutmak ve halkı yıldırmak için dehşet öğesini kullanmak" olarak tanımlanır. Terörizmin medya olmadan yaşayamayacağı yaygın bir kanaattir. Terörizm modern dönemin bir olgusu olması da daha çok bu durum ile ilişkilendirilir. Terör örgütleri medya sayesinde dehşet yayarlar ve propaganda yaparlar.

Terörizm konusunda akademik ilgi oldukça sınırlıdır. Konunun popüler oluşuna rağmen bu konu ile ilgilenmenin maliyeti oldukça yüksek olmuştur. Terör örgütleri akademisyenleri tehdit ederken, bu konu ile ilgilenen kişiler toplumun ve yasaların yoğun baskısını da üzerlerinde hissetmişlerdir (wikipedia.org)" Bu bağlamda dünyada yayılmaya başlayan ve ülkemize yakın ülkelerde de sonuna kadar baş gösteren meselede medya ve çalışanlarının daha dikkatli olması gerekmektedir. Evet ülkemize yakın coğrafyalarda savaş var, katliam var, işçi emekçi kesimler üzerinde dayanılmaz baskılar var. Akdeniz balıkların en kanlı sofrası oldu. Binlerce insan o denizlerde savaştan kaçmak için can veriyor... Ortadoğu kan gölü durumundan kan nehrine geçti. Ve Türkiye! İnsanların şehirlere hapsedilerek tecavüze uğradığı, yakıldığı, öldürüldüğü, şehrin göbeğinde bombaların patladığı suçsuz insanların yok olduğu o garip ülke! Ve tüm bunların tam da ortasında Kıbrıs'ın kuzeyi. Yaşatılmaya çalışılan, bilinçli provakatif bir gerginlik son günlerde buralarda da baş gösterdi. Bunu yayan kesimler elbette ki bilinmektedir. Derin kuyularından çıkardıkları "Korku" gündemlerini karabasan gibi üzerimize salarak direniş, mücadele gibi algılar sindirilmeye, bastırılmaya çalışılmaktadır. Bu noktada halkı bilgilendirme, doğruya yalnızca doğruya doğru yönlendirme görevi tabi ki medyaya düşer. Bu nedenle her gelen bilgi doğru kabul edilmemeli! Yazdıklarımızın nerelere gideceği, düşünce yapıların nasıl şekil verebileceği oldukça çok düşünülmeli!

Reyting dediğimiz şey; Ankara'da pazar akşamı bomba patlaması sonucu ölen 37 kişinin ardından izlenen Survivor yarışmasıdır. Boşuna uğraşmayın! O nedenle daha dikkatli haber yapın... https://www.facebook.com/canan.onurer?fref=ts

Canan'a sonuna kadar katılıyorum. Medya veriyor coşkuyu, zaten herşeyi mübalağa ederek yaşayan bir toplum haline geldik, sanıyoruz ki Türkiye'de on binlerce bombacı var ya da Kıbrıs'ta her köşe başında bombacılar geziyor.

Elbette ki dikkatli olmak lazım, kalabalık ortamlarda uzun süre geçirmemek lazım ama korkunun da ecele faydası yok. Ben birazda kaderciyim bu konularda. Riski düşürerek yaşamak bir tarzdır, yaşam tarzıdır. Kanser olmamak için sağlıklı işlere girişirsiniz, ya da terörün yaygın olduğu yerlerde gezmesiniz örneğin vurulmamak için ama korkarak yaşayamazsınız.

AZİZ NESİN GELDİ AKLIMA

Bu arada yazıyı usta yazar Aziz Nesin'in mizahi bir hikayesiyle bitireyim dedim. Aziz Nesin bir kitabında komik ve ilginç bir hikaye anlatır. Mahallenin birine bir tecavüzcü dadanmış zamanın birinde. Adam kadınlara tecavüz edip sonra da onları öldürüyormuş. Bu dedikodu o kadar bir yayılmış ki, mahalleden oturan dul, bekar yaşlı genç kadınlar o kadar bir korkmuşlar ki başlarına böyle bir şey gelecek diye gece uyuyamaz hale gelmişler. Bu bekleyiş ve korku öyle bir arzu yaratmış ki mahallenin yaşlı, dul kadınlarında korkmanın da ötesinde tecavüzcü adamın kendilerini öldürecek olsa bile tecavüz edecek olmasının hayaliyle yatıp kalkmaya başlamışlar.

Bizim memleketteki bomba korkusu da buna benzemeye doğru gidiyor. Bomba ile yatıp kalkıyor şu an ehali, bakın ciddi ciddi büyük korku var herkesin içinde.

Allah beklesin bizi bunun içinde…

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Siz cennetteydiniz ama bunun farkında değildiniz. Dünyada pek çok insan da böyIedir. MutIu oImayı hakketmediklerini sanarak en büyük sevinci buIabiIecekIeri yerlerde keder ararIar.

Paulo Coelho

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.