Liderlerin gündeminde borç konusu yok

Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lider Anastasiades hiçbir şekilde görüşme masasında devletlerin başka devletlere olan borçlarını konuşmadılar. Yani masada KKTC'nin Türkiye'ye şu kadar borcu vardı ya da bu kadar alacağı vardı gibi bir konu gündeme gelmedi hiçbir şekilde. Yalnız geçmiş Cumhurbaşkanlarının yapmış oldukları görüşmelerde kurulacak ortak devletlerin borçları en son ele alınacak şeklinde tartışmalar yapıldığını öğrendim.

Son zamanlarda bazı çevrelerce güvenlik ve garantiler konusu ciddi anlamda su istimal ediliyor. Güvenlik ve garantiler konuşuldu ve anlaşıldı söylemlerinden tutun da askerin iki yıl içinde çekileceğine kadar, garantiler konusunda anlaşıldığına kadar sürekli yalan ve yanlış, bilinçli haberler yapılıyor ve söylemler geliştiriliyor. En sonunda Akıncı memleketi sattıya kadar bu iş varacak. Ancak güvenilir kaynaklarım bu konuda da bana net bilgiler verdiler.

Rum sözcüsü Mavroyannis'in önceki gün haddini aşan açıklaması bir anda gündemi gerdi. Mavroyannis'e göre Kıbrıslı Türklerin Türkiye'ye 17 milyar avro borcu var. Bu önemli bir iddia olmanın ötesinde KKTC'nin Türkiye'ye borcu vardır ya da yoktur bunu dile getirmek, söylemek ne Mavroyannis'in haddine düşer ne de bir başkasının haddine düşer. Herşeyden önce Ankara ile Lefkoşa'nın maddi ilişkinin ötesinde duygusal ve manevi bir ilişkisi vardır. Net olarak Türkiye'nin KKTC'ye verdiği kredilerin tutarı nedir bunu bilmiyoruz. Bu hesaplamalarla bulunabilir bunu biliyorum ama şunu da söylemek gerekir ki yarın sabah Türkiye hükümeti oturur bir karar alır ve bu borcu siler. Neticede Türkiye'nin burada nüfusu var askeri var. Bu ilişkiler de maddiyatın çok ötesindedir.

Türkiye'nin verdiği paraların bir kısmını kredi olarak yazmasının altında yatan önemli sebeplerden bir tanesi de Ankara'ya Rumlar tarafından yapılan işgalci suçlamasını bertaraf etmektir. Yatırımlardır, hibelerdir ve borçlardır. Yani Türkiye-KKTC ilişkilerinin iki devlet düzeyinde olduğunu anlatmak içindir bu çerçeve.

GÖRÜŞME MASASINDA BORÇ KONUŞULMADI

Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lider Anastasiades hiçbir şekilde görüşme masasında devletlerin başka devletlere olan borçlarını konuşmadılar. Yani masada KKTC'nin Türkiye'ye şu kadar borcu vardı ya da bu kadar alacağı vardı gibi bir konu gündeme gelmedi hiçbir şekilde. Yalnız geçmiş Cumhurbaşkanlarının yapmış oldukları görüşmelerde kurulacak ortak devletlerin borçları en son ele alınacak şeklinde tartışmalar yapıldığını öğrendim. Kesin bir dille yeniden belirtmek gerekirse şu an için kimin kimden ne kadar borcu ne kadar alacağı var diye bir konu gündemde yok.

Mavroyannis bu konuyu neresinden çıkarıp da ortaya attı bunu anlamakta güç doğrusu.

DENKTAŞ'I YALNIZ BIRAKTILAR

Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Mavroyannis'in bu açıklaması üzerine borçlarımızı da Rumlar ödesin dedi ve altını doldurdu. Bu kadar ambargo uygulayıp da bizim adımıza krediler ve yardımlar alan Rumlar bu parayı ödesin diye de ekledi belki Serdar bey ancak kamuoyu bunu hemen yanlış anladı ve Denktaş, Türklerin hamisi Rumlar mı da böyle çağrı yapıyor diye eleştirdi. Serdar beyin söylediği doğru aslında ama belki Rumlar ödesin demek yerine "Rumlar haddini aşan konuşmalar yapmasın" diyebilirdi mesela.

Bu konuda bir tek Serdar beyden ses çıkması da yanlış oldu. Bu hükümetin bir başbakanı var, açıkçası ben sert bir demeç beklerdim. Mavroyannis'e bir tek Denktaş ayar çekmek durumunda kalmamalıydı. Kaldı ki olası bir anlaşma da her iki devletin borçları da kurulacak federal devletin borçları sayılacak ve buna göre bir çözüm üretilecek. Uluslararası büyük devletin yapacağı katkılar da buna dahil.

GÜVENLİK VE GARANTİLER HİÇ KONUŞULMADI

Son zamanlarda bazı çevrelerce güvenlik ve garantiler konusu ciddi anlamda su istimal ediliyor. Güvenlik ve garantiler konuşuldu ve anlaşıldı söylemlerinden tutun da askerin iki yıl içinde çekileceğine kadar, garantiler konusunda anlaşıldığına kadar sürekli yalan ve yanlış, bilinçli haberler yapılıyor ve söylemler geliştiriliyor. En sonunda Akıncı memleketi sattıya kadar bu iş varacak. Ancak güvenilir kaynaklarım bu konuda da bana net bilgiler verdiler.

Akıncı ile Anastasiades arasında görüşmeler başladı başlayalı güvenlik ve garantiler konusu en son görüşmek üzere şu an rafa kaldırıldı. Yani bu konuda henüz bir mutabakat yok. Son derece hassas bir konu olan garantiler konusunda zaten hem Ankara'nın hem de Akıncı'nın net bir duruşu var. Garantiler olmazsa olmaz olarak konuşuluyor ancak bu nasıl formülize edilecek nasıl bir çözüme varılacak en son konuşulacak. Birleşik bir Kıbrıs olacağı için belki de sadece Kuzey Kıbrıs Devletinin yapısı için geçerli olacak ya da belki de askersizleştirilecek ve müdahale hakkı verilecek. Yani bu konuda senaryo çok. Bu nedenle şu an bu konuyla ilgili ne söylense ne yazılsa hepsi havada duran şeyler olur.

REFERANDUMSUZ ÇÖZÜM OLMAYACAK

Bir başka spekülasyon üretilen konu da her iki liderin fakir sıkıntısından kendilerinin halklarına gitmeden antlaşma imzalayacakları yönünde. Bu da külliyen yalan. Özellikle bazı çevreler ısrarla bunu gündem de tutuyorlar. Güvenilir kaynaklarımla yaptığım birkaç görüşmede bu konuda da önemli bilgilere ulaştım. Her ne olursa olsun Kıbrıs'ta sağlanacak bir çözüm halkların onayına gidecek. Hakların onayı olmaksızın bir antlaşma imzalanmayacak.

Kaldı ki Cumhurbaşkanı Akıncı defalarca kez olası bir çözümün halkın onayı olmaksızın imzalanmayacağını ve halkın evet demeyeceği bir çözümün gerçekleşemeyeceğini açıklamıştır. Buna rağmen Kıbrıs Türk halkının bertaraf edilerek bir çözümle oldu bittiye getirileceği ve bir diğer deyişle memleketin peşkeş çekileceği hurafeden başka bir şey değil.

Asıl üzücü olan kelli felli adamların bunu iddia ediyor olması. Nasıl da halkın psikolojisini yanlış yere karıştırıyorlar.

Sonuç olarak dostlar; Mavroyannis'in haddini aşan açıklamalar yapmasına tüm memleket net bir tavır koymalı ve bunu faturası da Cumhurbaşkanı Akıncı'ya çıkarılmamalı. Görüşme masasının şu an gündemi borçlar olmadığı gibi bu konuda hiçbir zaman gündeme gelmemiştir.

Ağzı ve aklı olan başka bir yeriyle konuşmasın artık.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı.

Cemal Süreya