Akıl hastanesi ve intihar sendromu

Yayın Tarihi: 12/05/16 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre Akıl hastanesinde tedavi gören hastalara pahalı olduğu gerekçesiyle devlet modern ilaç uygulaması yapamıyor ya da yapmıyor. Psikolojik sorunların çözümünde kullanılan ve yan etkisi çok olan ilaçlar var. Bu ilaçlar kullanıldığı için hastalarda tam anlamıyla iyileşme gerçekleşmediği iddia ediliyor . Dahası bazı hastaların fiziki yakınlık kurdukları da iddia ediliyor. En belirgin bilinen gerçek ise zaman zaman hastaların intihar ettikleri gerçeği.
  • Araştırma Sonuçlarına göre yıllara göre intihar girişim sayıları 2002 – 2012 (sırasıyla): 183, 160, 226, 198, 252, 234, 209, 243, 239, 223, 199. şeklinde. İntihar girişimlerinde artış trendi arandığı zaman 2003 – 2006 yılları arasında %58'lik anlamlı artış trendi dikkat çekiyor.

  • Deniz Hakan Özçınar isminde genç hayatını kaybetti. Lefkoşa Devlet hastanesi bünyesinde bulunan Akıl hastanesinde bu olay gerçekleşti. Kimisi intihar dedi kimisi kalp krizi dedi. Ama olayın üstü bir şekilde örtüldü ve bu genç kardeşimiz gerisinde bir de küçük evlat bıraktı. Sağlık Bakanlığı derhal soruşturma başlatmalı.

Akıl en büyük sermayedir derler ama doğrudur. Allah akıl yolundan şaşırtmasın da derler o da doğrudur. Toplumun en az yarısının antidepresan kullandığını tahmin edebiliyoruz geriye kalan diğer yarısının da büyük ihtimal hayatında birkaç kez tedavi gördüğünü de biliyoruz. Peki bunu nereden mi biliyoruz? İntihara teşebbüs sayısından. Yapılan istatistiklere göre her ay 18 intihara teşebbüs gerçekleşiyor bu ülkede. Bunların büyük bir çoğunluğu basında yer almıyor ama hastane kayıtlarına geçiyor. Bununla ilgili daha geniş bir bilgi paylaşacağım.

TOPLUM İNTİHARIN EŞİĞİNDE

"2004-2007 yılları arası %60'a yakın bir oranla artan rekor 910 "intihar Girişimi Vakası" tespit edildi… Annan Planı sonrası hayal kırıklığı… En çok vaka 2006

Araştırma Sonuçlarına göre yıllara göre intihar girişim sayıları 2002 – 2012 (sırasıyla): 183, 160, 226, 198, 252, 234, 209, 243, 239, 223, 199. şeklinde. İntihar girişimlerinde artış trendi arandığı zaman 2003 – 2006 yılları arasında %58'lik anlamlı artış trendi dikkat çekiyor.

En çok Mayıs, en az Şubat

KKTC de intihar girişimlerinin en çok Mayıs, en az ise Şubat ayında olduğu da araştırma sonuçlarında dikkat çeken bir başka nokta…

Deniz Hakan Özçınar isminde genç hayatını kaybetti. Lefkoşa Devlet hastanesi bünyesinde bulunan Akıl hastanesinde bu olay gerçekleşti. Kimisi intihar dedi kimisi kalp krizi dedi. Ama olayın üstü bir şekilde örtüldü ve bu genç kardeşimiz gerisinde bir de küçük evlat bıraktı.

Açıkçası Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu'nun bu olayın üzerine gitmesini beklerdim. Acaba gözden mi kaçmıştır. Ya da konunun kapatılması daha mı uygun olmuştur. Acaba bir uyuşturucu vakası mıdır? Dedikodu çok ama gerçek ne olursa olsun Deniz gibi birçok vatandaş kabaca söyleyeceğim Akıl hastanesine tedavi olmak için, rehabilite olmak için, hayata yeniden tutunmak için gidiyor ya da gitmek zorunda kalıyor.

Ve ne yazık ki çoğu zaman tedavi olamıyor. Lefkoşa Devlet hastanesindeki Akıl hastanesi için dedikodunun biri bin para..

SAĞLIK BAKANLIĞI GÖREVE

Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre Akıl hastanesinde tedavi gören hastalara pahalı olduğu gerekçesiyle devlet modern ilaç uygulaması yapamıyor ya da yapmıyor. Psikolojik sorunların çözümünde kullanılan ve yan etkisi çok olan ilaçlar var. Bu ilaçlar kullanıldığı için hastalarda tam anlamıyla iyileşme gerçekleşmediği iddia ediliyor .

Dahası bazı hastaların fiziki yakınlık kurdukları da iddia ediliyor. En belirgin bilinen gerçek ise zaman zaman hastaların intihar ettikleri gerçeği.

İşte bu nedenle Deniz Özçınar'ın ölümünü ben masum bulmuyorum. Sağlık Bakanı Dr Sucuoğlu'nun bu konuyla ilgili ciddi bir soruşturma başlatması gerekiyor.

Bakan Sucuoğlu neticede görevinde çok yeni ve önemli işler yapma noktasında son derece inançlı ve kararlı. Ben kendisine güveniyorum, iyi işler de çıkaracağına eminim ama bilinmesi gereken bir şey var ki onkoloji bölümü önemli olduğu kadar uyuşturucu bağımlılarının tedavisi ve psikiyatri hastalarının iyileştirilmesi de son derece önemli.

Ve bugüne kadar ne bu devlet ne de sağlık bakanlığı bunu başaramadı.

ANTİDEPRESANLARDA PATLAMA

Toplumun önemli bir kesim psikolojik tedavi almayı reddederken önemli bir kısmı da ilaçlara teslim olmuş durumda. Özellikle mutluluk hapı adı altında piyasaya çıkan ilaçların satışında ciddi patlama var. Bu ilaçları psikoz vakalarını iyileştiren diğer psikolojik ilaçlar takip ediyor.

Ülkede kullanılan antidepresan ilaçlarının başını Xanax çekiyor. Ülkede Xanax marka antidepresan ilacının kullanım oranı rekor seviyeye ulaşarak, aynı yıl 484 bin 870 adet Xanax marka ilaç kullanıldığı belirtildi. Diğer yandan Xanax marka ilacın yanı sıra ülkede yaygın olarak kullanılan antidepresan ilaçların arasında Diazem 177 bin 800 kutu tüketilirken, 300 bin kutu Cipram marka antidepresan ilacı kullanıldığı öğrenildi.

Bu kadar yaygın ilaç kullanımı toplumun psikolojik travma noktasında nerelerde olduğunu anlamamıza yetiyor da artıyor bile.

Öyle pek de ucuz ilaçlar değil anti depresanlar, en az 8 ay kullanmanız gerekiyor ve depresyonunuzu ya da mutsuzluğunu aşamıyorsanız mutlaka bir psikiyatriste gitmeniz gerekiyor. Hiç kimse bundan kaçınmamalı çünkü tedavi edilmeyen depresyonlar ya aşırı mutsuzluklar ölümle ya da intihara teşebbüsle sonuçlanabiliyor ki daha bir gencimizi geçtiğimiz gün kaybettik.

BONZAİ VURA DEVİRE GELİYOR

Özellikle mutsuz olan gençler arasında hint kenevirinden öte bonzai türü uyuşturucu madde kullanımı son derece popüler oldu ve bunun yaşı 16'lara kadar düştü. İnanılmaz bir artış bu , birçok genç neredeyse hint kenevirini deniyor, serbest olmasını dahi savunanlar var, bu yetmezmiş gibi bonzai hortladı ve kontrolsüz bir şekilde büyüyor.

Gelin görün ki devletin bu yönde de bir politikası yok.

Eee peki ne olacak? Cevabı çok basit öleceğiz dostlar. Birçok eve giren bonzai gibi uyuşturucu kullanımının da ardında gençlerin kapıldığı içinden çıkılmaz depresyon ve aşırı mutsuzluk sendromu geliyor.

Kimse kusura bakmasın ama birinci görev ailelere düşüyor, kendi çocuklarına bu konularda pür dikkat kesilmesi gereken öncelikli olarak aileler.

Peki aileler ne yapıyor, baba bir film anne bir film birçok ailede, kimse kırılmasın ama ne yazık ki aileler artık dağıldı, birbirlerine kenetlenemiyorlar ve herkes kendi hayatını yaşıyor.

Bakınız ne intihar ne de uyuşturucu bağımlılığı bir günde olmuyor, hepsinin bir süreci var, hepsinin kökleri var.

İpin dört ucunu goyverdik anlayacağınız…

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, 'Ve bunu sormasınIar diye güIümsemekten yoruIdum…

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.