Hastanede bez değiştirme "50 TL"

Yayın Tarihi: 16/06/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu yakın dostumdur. Bana göre de başarılı bir siyasinin ötesinde çalışkan bir bakandır. Sağlık alanında da elinden gelenini yapıyor. Sağlık konusu çok hassas ve hata kabul eden bir sektör değil. Sektör değil diyorum çünkü bizim memlekette yalnızca özel klinik ve hastanelerde para karşılığı tedavi olmuyorsunuz, bu durum aldığım ihbarlara göre artık devlet hastanelerine de sıçramış. Nasıl mı peki? Duyduğumda ben de şaşırdım hem de çok. Adresin en belirgin olanı Gazimağusa hastanesi. Hasta yakını olan bir vatandaş birkaç gündür beni arıyor. Tanıdığım güvendiğim biri. Malum hastaneye yatanların demiyorum düşen insanlarımızın bazılarının ya kızı yok ya gelini yok ya da bayan bir yardımcısı. Annesine bayan bakıcı tutamayacak kadar fakir olan yurttaşlarımızın sayısı az değil inanın buna. Bir kardeşimiz yaşlı ve hasta annesini önce Mağusa hastanesine yatırıyor. Erkek adam, yaşlı annesinin altını nasıl temizlesin. Ayıp denen bir durum var. Oradaki hemşirelerden yardım istiyor ama hemşireler yardım etmeyi reddediyor ama hastanede bu iş için hizmet veren Endonezyalılar olduğunu öğrendim. Bir bez değiştirme elli türk lirası yanlış duymadınız. Bana bunu bizzat yaşayan vatandaş anlattı.

Kim bu Endonezyalılar diye düşündüm. Kim bu hizmeti satan. Seyyar mı dolaşıyor bu insanlar. Birileri mi çalıştırıyor bu insanları. Hastane yönetimi nasıl izin veriyor bu duruma. Diyelim ki vatandaş hastanede mağdur oldu ve annesinin altını değiştirme şansı yok. Basit bir durum değil dostlar bu sorunu birçok insan yaşıyor. Hemşirelerin görev dahilinde midir? Değil midir? Yani bir yaşlı kadının bir oğlu varsa, karısından boşanmış ve bir kadın tutacak parası yoksa bu kadın pislik içinde mi yatacak yoksa oğlu kendi annesinin altını mı yıkayacak? Anlıyor musunuz durumun ciddiyetini?

HASTANE YÖNETİMİ GÖZ YUMUYOR İDDİASI

Yapmış olduğum araştırmalarda başta Gazimağusa hastanesi olmak üzere Lefkoşa hastanesinde de bu kaçak hizmet veriliyor ve yönetim buna göz yumuyor. Bana gelen ihbarlarda bir bez değiştirmenin maliyeti elli türk lirası olarak belirtildi ancak Lefkoşa devlet hastanesindeki bağlantılarımla yaptığım telefon görüşmelerinde günlüğü elli tl denildi. Hemşirelerden ziyade hasta bakıcıların görevleri arasında yer alıyor bir hastanın hijyenik bakımı.

Olacak iş değil.

BAKAN SUCUOĞLU GEREKLİ MÜDAHALEYİ YAPMALI

Bir devleti devlet yapan yurttaşına bakabilmesidir. Ama her türlü. Devlet hele hele yaşlı bir yurttaşın karnını da doyurmak zorundadır, barındırmak ve tedavi etmek zorundadır. Bunu yapmayan devlet devlet olmaz. Çok şükür ki bizim devletimiz her ne kadar fakir bir devlet olsa dahi elinden geleni yapmaya çalışıyor bu saydıklarım hususunda.

Yukarıda anlattığım olay gerçek beyler. Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu'nun ivedi bir şekilde buna müdahale etmesi gerekiyor. Buradan açık ihbar niteliğinde kaleme alıyorum bu konuyu. Bana ihbarı yapan vatandaşın adını şimdilik vermiyorum ama kendisini konuşmaya hazır.

Sistemde oluşan boşluklar ne yazık ki devlet müdahale etmezse bir şekilde birileri tarafından dolduruluyor.

Hele hele hastane yönetimleri buna göz yummamalı. Böyle bir hizmet ihtiyacı varsa ve devlet kendi yurttaşının hastane içinde bakımını yerine getiremiyorsa ki bu çok büyük bir ayıptır, o zaman bir düzenleme getirir ve bu hizmeti yasal bir zemine hazırlar.

Aksi takdirde yaşlı kadınların ya da kanser olmuş kadınların gururu ve iffetiyle oynanmasına izin vermez.

*************

İŞSİZ DEĞİL İŞ BEĞENYEN GENÇLİK

Haber sitelerine dün ilginç bir haber düştü. Dünya Bankası ve AB Koordinasyon Merkezi tarafından "Kuzey Kıbrıs'ta İstihdam Stratejisi'nin Oluşturulması" konulu çalıştay düzenlendi. Bu çalıştay da ortaya KKTC'de 12 bin işsizin ve 1200 işsiz başvurusunun olduğu açıklandı. Çalışma Bakanı Ersan Saner de bu rakamlar ortadayken sürekli dışarıdan işçi ithal edildiği gerçeğini ortaya koydu. Aslında bu konu öylesine önemli bir konu ki üzerine tam sayfa köşe yazısı yazılır. Bir kere bu ülkede işsizlikten öte iş beğenmeyen bir kitle var. Çoğunluğu üniversite mezunu, bir kısmı da üniversiteyi çeşitli nedenlerle yarım bırakmış yurttaşlar. Neticede iş beğenmiyorlar. Ben daha Allahın bir kuluna daha rastlamadım ki işinden memnuniyet getirsin. Hepsi şikayetçi. İlk önce bunun ayırımına varalım. Eğitim sistemindeki yanlışlardan ötürü herkes üniversite mezunu, bu nedenle herkes her işi yapmak istemiyor. Yanlış zaten burada başlıyor. Gelelim yurt dışından ithal edilen işçilere. En az yarısı kendi ülkesinde sabıkalı bu insanların. Alın size Pakistanlılar örneği. Moonrose otelinin sahibini az kalsın öldürüyorlardı. Devam edelim benzinciye gidiyorsunuz adam Türkçe bilmiyor. 100 tl 98 benzin diyorum adam "what" diye cevap veriyor. Ee şimdi ben ne deyim bu adama. Bu işin en büyük ikinci suçluları da işverenler. Kıbrıslı olmasından da vazgeçtim Türk çalıştır kardeşim. Hayır olmaz. Daha az maaşa Pakistanlı çalıştıracak, arap çalıştıracak ya da bilmem hangi memleketten gelen adamı çalıştıracak. Neden peki? Ucuz diye. Sorduğunda da ucuz işçi istiyorum demez ki adam sana, Türk bulamıyorum der, beğenmiyorlar der. İş beğenmeyenlerin sayısı çok belki ama para vermek istemeyen işverenlerle doldu memleket. Bir tane çok şükür diyen işveren görmedim daha. Herkes ağlıyor ama hepsi lüks villarda ve son model araçlarda geziyorlar. Karıları birçoğunun casinolardan çıkmıyor ama bir asgari ücreti bile vermekten kaçınıyor bu adamlar. Yani sözün kısası bizde işsiz kimse yok. İş beğenmeyenlerle para vermek istemeyen patronlar var.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, 'Ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum…

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları