Şebeke suyu pis dikkat edin

Yayın Tarihi: 22/06/16 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
  • CTP genel Başkan'ı Talat geçtiğimiz gün bir meslektaşımızı arayıp "hata ettik şimdi hatadan dönüyoruz" demiş. Hocam bugünle ilgili CTP'nin şerh koyduğu her konunun altında CTP'nin imzasının olması ne büyük çelişkidir ne büyük gaflettir. Su konusundaki imza CTP'nin ama Talat'a göre hata ettiler, Koordinasyon ofisi konusunda imza CTP'nin ama hata ettiler, madem ki bu kadar çok hata yapan bir parti oldu CTP o zaman vatandaş CTP'ye oy vermesin bundan sonra. Olacak gibi değil. Hükümetteyken imza atacaksın sonra Anti Ankara politikası yapacaksın. İyi de nerede bu işin samimiyeti.
  • Şu an kullanımda olan su pis. Belediye başkanları çıksın ve benim suyum temiz diye rapor yayınlasın. Gönyeli belediyesi hariç ! Türkiye'den su bekliyor, neden çünkü pahalı ! belediyeler halen 0,20 kuruştan su alıp 4 liraya satıyor ama gelen su pahalı. Anlıyor musunuz ne kadar kendimize Müslüman olduğumuzu…Geçtiğimiz gün yazdım belediye sayıları azalacak diye, şimdi de gündeme geldi. Yakında bir papara da onun için kopacak.

Ne kadar sık duyuyorsunuz bilmem ama ben artık çok sık duyuyorum şu an şebekelerden evimize gelen suyun Tifo barındırdığını ya da bir başka deyişle pis olduğunu, mikrop barındırdığını. Su bulduk da temizini mi arıyoruz durumuna düştük adeta. Türkiye'den gelen su matematik hesaplarına, gurura, inata ve baskıya takıldı. Sonuç olarak şebekeye verilemiyor. Türkiye'den gelen temiz su yerine şebekeye mevcut tuzlu, acı ve mikrop barındıran su veriliyor. Kulaklarınızı biraz açarsanız ishal olan yurttaş sayısının sürekli arttığını duyabilirsiniz. Ne yazık ki her vatandaş Gönyeli de yaşayanlar kadar şanslı değil. Gönyelinin temiz kendi suyu var. Lefkoşa'da oturan biri olarak da Mağusalılar benim kadar şanslı değil. Ve köylere uzandıkça onlar da Mağusa'da kalanlar kadar şanslı değil.

Henüz birçok belediye su anlaşmasına imza koymadığı için bir bütün olarak su verilmiyor. Buna en çok direnenler de CTP'li belediyeler. İddiaya göre CTP'nin suyun imza edilmemesi için ciddi baskısı var. Öte yandan Elçiliğinde belediye başkanlarının imzalaması yönünde baskısı olduğunu duyuyorum.

Anlayacağınız filler oynaşırken olan çimlere oluyor meselesi. Sonuç olarak su yok, var ama yok. Günün sonunda bu direnişin bir anlamı olsa dahi vatandaş tam anlamıyla susuz kaldığında suyun belediyeler tarafından imzalanması için eylemler başlayacak. Hala şebekeden gelen su ile idare eden belediyeler var. Yaz mevsiminin aşırı sıcakları bir süre sonra olan suyu da hem buharlaştıracak hem de tüketecek.

Peki o zaman ne olacak, tüm belediye başkanları gidip imza koyacak ve bu iş bitecek. Peki bu direnmenin gayesi ne olacak.

Deniliyor ki bu kadar zamandır Türkiye'den gelen bir su mu vardı ki yaşadık? Yine yaşarız eldekiyle avuçtakiyle. Kurak bir kış mevsiminden sonra bu hayli zor. Kışın yağışsız, yazında kurak geçtiği bir CTP hükümetini iktidardan etmişti susuzluk. Bunu unutmasın kimse. Ne kadar ilginçtir ki yine su meselesinden sonra CTP hükümetten gitti.

CTP genel Başkan ı Talat geçtiğimiz gün bir meslektaşımızı arayıp "hata ettik şimdi hatadan dönüyoruz" demiş. Hocam bugünle ilgili CTP'nin şerh koyduğu her konunun altında CTP'nin imzasının olması ne büyük çelişkidir ne büyük gaflettir. Su konusundaki imza CTP'nin ama Talat'a göre hata ettiler, Koordinasyon ofisi konusunda imza CTP'nin ama hata ettiler, madem ki bu kadar çok hata yapan bir parti oldu CTP o zaman vatandaş CTP'ye oy vermesin bundan sonra. Olacak gibi değil. Hükümetteyken imza atacaksın sonra Anti Ankara politikası yapacaksın. İyi de nerede bu işin samimiyeti. Nasıl bir siyaset anlayışı var ki CTP'nin siyasiler ya da gazeteciler oturup bir gündem belirleyemiyor , net yazı yazamıyor.

Nerede kaldı CTP'nin ideolojisi. Gerçekten Ferdi beyin CTP'sini özlüyorum ben. Ne kadar da yanlış yönetildi ve yönetiliyor bu ülkeyi geleceğe taşıyacak partinin rotası.

Sonuç olarak şu an kullanımda olan su pis. Belediye başkanları çıksın ve benim suyum temiz diye rapor yayınlasın. Gönyeli belediyesi hariç ! Türkiye'den su bekliyor, neden çünkü pahalı ! belediyeler halen 0,20 kuruştan su alıp 4 liraya satıyor ama gelen su pahalı. Anlıyor musunuz ne kadar kendimize Müslüman olduğumuzu…Geçtiğimiz gün yazdım belediye sayıları azalacak diye, şimdi de gündeme geldi. Yakında bir papara da onun için kopacak.

Hade bakalım…

************

NİKOS GURURLU ADAMDIR

Rum tarafında önü alınamayan yangın elbette ki hepimizi derinden yaralıyor ve üzüyor. Kıbrıs'ın kuzeyinde yaşayan insanlar olarak yangının acısını defalarca kez yaşamış bir ülke olarak şu anda Rum tarafında eşsiz güzelliğe sahip Trodos dağlarının yanıyor olması ve ne kadar acıdır ki Rum yönetiminin gerek bizden gerekse Türkiye'den önerilen yardımı kabul etmemeleri bu insanların zihniyetini bir kez daha ortaya koyuyor. Yangın üzerinden siyaset yapmak kimseye yakışmaz ancak yakın zamanda çözüm olacağını konuşan siyasilerin zora düştüklerinde özellikle Rum tarafının yardım talep etmemesi ya da yapılan yardım önerilerini reddetmesi anlaşılır gibi değil. Genelde söndürülemeyen yangınlar bizlere sabotaj iddiasını düşündürür. Her ne kadar havalar aşırı ısınmaysa ve rüzgar bu yangının büyümesine imkan sağlıyor olsa da eğer bir yangın kontrol altına alınamıyorsa bu yangının bir yerlerden sürekli çıkarıldığını düşünebiliriz. Kim bilir belki de Rum yönetimi korumuş olduğu bazı yapıların cezasını çekiyordur. Kıbrıs'ın kuzeyinde daha geçtiğimiz yıla kadar sık sık çıkan yangınlar bana her zaman sabotaj tehlikesini düşündürmüştür. Rum tarafının yapması gereken hem Kuzey Kıbrıs'tan hem de Türkiye'den ivedi yardım alarak bu yangını da bir an önce sonlandırmak olmalıdır. Fransa'dan gelecek olan üç yangın söndürme uçağının gelecek olması her ne kadar hızlı olacak olsa dahi doğanın kaydedecek bir dakikasının dahi olmadığını düşünüyorum. Son söz olarak şunu söyleyebilirim ki Rumlar belki bütün ormanlarını kaybeder ama Türklerden asla yardım kabul etmezler gerçekten merak ediyorum biz bu insanlarla nasıl çözüm bulacağız.

***************

ASGARİ ÜCRET YIL BİTMEDEN BİR DAHA BELİRLENMELİ

Asgari ücret tespit Komisyonu ilk kez yıl bitmeden toplandı ve hızla bir karar verdi. Her ne bir çok sendika belirlenen asgari ücret artışına tepki gösterse de ben çalışma bakanlığının bir iyi niyet göstergesi olarak değerlendiriyorum çıkan sonucu. Ne yazık ki bu ülkenin gerçekleri var elbette ki 1800 lira ile bir aile geçimini idama ettiremez, gönül arzu ederdeki Hür-İş federasyonu başkanı Yakup Latifoğlu'nun da ortaya koyduğu gibi 2400 TL yada daha üst bir rakam belirlensin ama hepimiz biliyoruz ki işverenlerin de büyük bir çoğunluğunun bu rakamları verebilme gücü yok. Her ne kadar çıkan sonucun iyi tarafından bakma şansımız olmasa dahi erken belirlenmiş olması yıl bitmeden bir kez daha belirleme umudu hissettirmiştir bana. Umarım Çalışma Bakanımız Ersan Saner 2016 yılı bitmeden bir kez asgari ücreti belirler. Yoksa bu ücretlere hiç kimsenin geçinemeyeceği aşikardır.

**************

GÜNÜN SÖZÜ

Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol....

PAULO COELHO

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları