Rum polisi suçluları gizliyor olmasın !!

Yayın Tarihi: 27/06/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Güneyde, Kıbrıslı Türklere yapılan saldırıların yankıları sürüyor. Saldırı buram buram Elam kokuyor, kilise kokuyor. Çocukluğumda dinlediğim Rum saldırılarının aynilerini dinliyorum şimdi de. 5-6 Türk Rum tarafında eğlenceden evine dönerken kurşunlandı ya da öldürüldü. Savaş yıllarının haberleri böyleydi. Peki şimdi nasıl oluyor? Güney'den Kuzey'e dönen Kıbrıslı Türklere Rumlar saldırdı, darp edildi, dövüldü, bıçaklandı. Artık haberler böyle.

Yani aradaki tek fark ölüm yok. Ayanapa dönüşünde saldırıyı yapanların silahları olduğu da iddia edildi. Yani istenseydi bu gençler vurulabilirdi. Öldürülmek istenseydi bu olurdu. Rum polisinin açıklaması da saldırının polisin bilgisinde olduğunu çok net ortaya koyuyor. "saldırı ıssız bir bölgede, sakin bir bölgede gerçekleşti". Ne demek peki bu?

Yani tespit edemeyeceğiz çok da heveslenmeyin demek. Bu meselenin üstü kapanacak demek. 1963'de de olaylar böyle başlamamış mıydı?

Rumların Türklere karşı saldırıları son zamanlarda ciddi şekilde arttı. Bu bilinçli olarak yapılıyor, bunun arkasında Elam ve Kilise var büyük ihtimalle.

Rum Lider NikosAnastasides siz sanıyor musunuz ki yapılacak ya da yapılmış olan suç eylemlerinden habersizdir. Elbette ki haberdardır. Ne de olmasa babası Eski bir EOKACI değil mi?

Rum düşmanlığı yapmak adına söylemiyorum bunu ama eğer ki Kuzeydeki tepki yumuşar ve sakinleşirse Rum yönetimi bu baskının erken geçmesinde ötürü konuyu kapatır ve bu iş unutulur. Yasalar en küçük suçu işleyen birine dahi hapislik verebilecek niteliktedir genelde. Hem Türkler hem de Rumlar hala İngiliz yasalarını kullanıyorlar. Eğer Rum polisi bu saldırıyı yapanları bulmak isterse kesinlikle bulacaktır.

Ama yakalansalar bile bir Rum yargıcın sırf Türklere zarar verdiği gerekçesiyle Rumları cezalandıracağına ben inanmıyorum. Cezalandırmayacak ve bu iş sürüp gidecek, ileride başka kötü olaylarda yaşanacak. Sonra bu olayların benzeri Türk tarafında da yaşanacak. Bu sefer de Kuzeye geçen Rumların araçları tartaklanacak, darp edilecekler.

GENÇLER AİHM'E GİTSİNLER

Diyeceksiniz ki ortada suçlu yok. Daha Rum polisi kimseyi yakalamadı. Bu daha da büyük bir kabahat "Kıbrıs Cumhuriyeti" adına. "Kıbrıs Cumhuriyeti" topraklarında bir suç işleniyorsa ve polis bunu bulmuyorsa, işte bu gençler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Rum devletinin suçluları gizlediği iddiasıyla başvurabilirler. Kim uğraşacak demeyin. Son beş yıl içinde yaşanan tüm darplarAİHM'e dosya edilseydi, Rum tarafının çok kötü bir imajı olur ve yıpranırdı. Biz elimizi bir şey olmaz diye oynatmayacağımız için bu işlerde sürüp gidecek.

Barışseverler belki bana kızabilirler. Gelin bir da olaya şöyle bakalım. Siz çocuğunuzu İngiliz okuluna gönderiyorsunuz, ya da ailenizle birlikte Rum tarafında dolaşmaya çıkıyorsunuz. Derken birkaç Rum araç gelip önünüzü kesiyor ve size saldırıyor ve velev ki bu saldıran gerek eşiniz gerekse çocuğunuz yaralanıyor. Siz olayı Rum makamlarına şikayet ediyorsunuz. Sonuç. Bunu yapanlar tutuklanıyor ve basit bir ceza ile serbest kalıyorlar.

Hade bakalım "barış hemen şimdi". Rum tarafında yaşanan olay ne yazık ki münferit bir olay değil beyler, bu olay ciddi anlamda dikkate alınması ve üzerine gidilmesi gereken bir konudur.

Eğer ki bunu yapan Rumlara ağır cezalar verilmezse bu sonuç da diğer saldırıların zeminini hazırlayacaktır.

Mesele bu kadar basit ama bir o kadar endişe vericidir.

BOŞUNA GÖRÜŞMESİNLER

Şunu da söylemeden bitirmeyelim yazıyı. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın can havliyle bir çözüme ulaşmak için çalıştığını biliyoruz. Partneri Anastasiades'in ne kadar samimiyetsiz bir adam olduğunu da biliyoruz. Akıncı'nın Rum ortağı gücenmesin diye bir tavrının olduğunu da biliyor birçok kimse, ama şu gerçeği unutmasın kimse; bu saldırılar devam ettiği sürece olası bir referandumda hayır çıkar.

Kimse bu anlaşmaya kolay kolay evet demez. Velev ki evet dedi ve çözüm oldu. Çözümden bir ay sonra bu çözüm berhava olsun diye kanlı eylemler başlayabilir.

Umarım Rum saldırısının muadili Kuzeyde de yaşanmaz!! Kimse sakın garantörlüğün kalması gerektiğinden bahsetmesin bir daha..

*********************

NEREYE GİDİYORUZ?!

Yazımı tecavüz olaylarının üzerine şekillendirmeye karar vermiştim ki bu bir hafta başı yazısı olduğu için elimde konumla ilgili yeterli bilginin olmadığını fark ettim. Malum çirkin konu; tecavüz. Birkaç gün önce beş yaşındaki kız çocuğuna 15 yaşındaki bir gencin tecavüzü. Bunun nereden tartarsanız tartın kabul edilebilir bir durum olmadığını bir yana bırakın bunu yapabilecek bir kişinin ancak akli dengesinin tamam olmaması gerekiyor. Sıkça karşılaştığımız taciz ve tecavüz haberlerini neredeyse her ay duymaya başladık. Kıbrıs Postası'nınarşivini şöyle bir karıştırdım 171 tane tecavüz kelimesi buluyor. Oturup haber başlıklarını incelediğinizde birçok konu için kullanıldığını görsem dahi 100 rakamının üzerinde fiili tecavüz olduğunu gözlemledim. Konu hassas bir konudur ve hem polisle hem de Çalışma Bakanlığıyla görüşmeden ve sağlıklı bir sayı almadan bu yazıyı uzun uzadıya kaleme almayacağım. Beş yaşındaki dünyadan bir haber olan masum bir kız çocuğuna yapılan bu tecavüzü kimse masumlaştıramaz. Tecavüzü yapan genç de ailesi de çok şanslılar. Geldikleri memlekette bu olmuş olsaydı çok infaz edilmişlerdi. Katli vacip midir bunu yapanların evet katli vaciptir. Siz ne bir kadının ne genç bir kızın ne de küçük bir sabinin dünyasını yıkamazsınız yıkarsanız evet katliniz vaciptir. İçişleri Bakanı Kutlu Evren'e çok büyük işler düşüyor. Artık bu memleket sorma gir hanı olmamalı. Sabıkası olan, cebinde parası olmayan bu ülkeye gelememeli.Gelince işte böyle oluyor.

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Kural bu: en çok seven, hep en önce terk edilir. Unutma; vedalar acıtsa da, bazen gitmek gerekir.

CAN YÜCEL

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları