Çözüm ama nasıl?

Yayın Tarihi: 06/07/16 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Herkes olası bir çözümü konuşuyor, herkesin ağzında bu konu. Nasıl olacak, ne zaman olacak. Daha da önemlisi bir çözüme ne kadar hazırız. Yani çözüm olunca gerçekten sosyal refaha erecek miyiz yoksa daha mı kötü olacağız. Şu an ki gidişatı kimsenin tasvip ettiği yok. Bunu hepimiz kabul ediyoruz. Sen ver ben yeyim. Şunu yap ben de vereyim. Ankara ile Lefkoşa arasındaki ilişki kabaca böyle. Türkiye'nin KKTC'ye olan yardım ve desteklerini hiçbir şekilde küçümsemiyorum. Bilakis gerekli de buluyorum. Şöyle olsaydı böyle olurdu da zamanında şunlardan vazgeçilmeseydi biz şu an tek başımıza ayakta durabildik safsatasını herkese bir yana bırakmalı.

Biz değil miyiz aynı siyasileri yıllarca meclise gönderen? Tabii ki biziz. Alternatif vardı da seçmedik mi diyenler de çıkabilir. Alternatif diye çıkanlar da grand tuvalet giyinip aynı tiyatroda rol almayı kabullenmedi mi hep.

Hep böyle oldu be kardeşim.

Düşünsenize şu an KKTC'nin yaklaşık % 30 gelirlerini Ankara karşılıyor ve bir su meselesi yüzünden her şey kilitlenmiş durumda. En babayiğit politikacılar bile konuşmaktan kaçınıyor. Dahası yine ümitler çözüme bağlanmış durumda.

Peki çözüm olunca ne olacak ve gerçekten biz ne kadar hazırız bu çözüme?

ÇÖZÜME NE KADAR HAZIRIZ?

Son birkaç haftadır her yer de bu konu konuşuluyor. Tamam kabul ettim. Lirler ilk kez bu kadar çözüme yakın, her şey yolunda. Tüm olabilecek pürüzleri ve anlaşılması zor konuları bir anlığına bir tarafa bırakalım.

Sonbahar da referandum oldu ve her iki halk da evet dedi. Peki ya sonra? Biz Türkler bu çözüme ne kadar hazırız. Şu an ki hantal devlet yapısıyla, yıllardır yapılamayan kamu reformu olmaksızın, devlet daireleri hınca hınç memur doluyken yıl sonu çözüm olsa ne değişecek Kıbrısın Kuzeyinde?

Siz sanıyor musunuz ki şu an ki memur nüfusu yerinde kalacak. Kim garanti ediyor binlerce insanın işsiz kalmayacağını. Örnek Rum tarafı, Yunanistan ve daha birçok Avrupa ülkesi. Söyleyin bana kim garanti ediyor?

Devlete ve büyük tüccarlara borçlu yüzlerce işveren var. Ne yapacak bu insanlar? Dahası elindeki toprağın veya üç kıdımlık malı da elinden kaybetmesi halinde ciddi bir infial yaşanacağını düşünmek lazım.

Bir kere Türkiye'nin mali yardımı duracak. Yani ver Ankara yaz deftere de Allah kerim işi, ortadan kalkacak.

Özel sektör güçlendirilmeden, kamu reformu yapılmadan yarın sabah çözüm olsa beyler bunun bize getirisi ne olacak? Ben söyleyim; onlarca iş yeri kapanacak, binlerce memur işsiz kalacak. Yahu beyler hani bazı sahtekar solcuların istemediği asker var ya bu memlekette işte o asker çarşı iznine çıkınca ülke de birçok sektör para kazanıyor. Saatçisi, restorantı, giyimcisi ve daha birçok sektör.

İKİ HALK BİR ARADA YAŞAMAZ

Hafta sonu iki halkın bir arada yaşaması için bir etkinlik yapıldı Lokmacı barikatında. Hepimiz biliyoruz ki iki halk bir arada, kucak kucağa yaşayamaz. İyileştirilmiş şekliyle olabileceği en çok budur. Rum tarafında yaşayan Türkleri düşünün. Gidin sorun bakalım ne kadar rahattırlar. Günün sonunda isimleri Türktür ve bunun kaygısını yaşıyorlar. İşte kapılar açık. Bir Rumun gelip Türk tarafında ev satın almasına hiçbirşey engel değil, tatil yapmasına hiçbir şey engel değil. Ne kadarı Kuzey'de tatil yapıyor, kaç Rum, Kuzey Kıbrıs'ta yaşamayı seçti. Herkes karşılıklı geçişlerini yapıyor, alış verişini yapıyor, dostuna, sevgilisine uğruyor ama gece olunca herkes kendi inine geri dönüyor. Allah aşkına kaç Rumu siz bizim marketlerde alış veriş yaparken gördünüz? Farkındalık yaratmaktan öteye gidemiyor etkinlikler.

ÇÖZÜM OLMASIN MI PEKİ?

Tabii bu daha da tehlikeli bir soru. Peki çözüm olmasın mı? Olsun tabii olsun ama biz buna hazır değiliz, demem o ! biz hiçbir şekilde çözüme hazır değiliz. Çözüm olunca kimsenin başı göğe ermeyecek. Bunun inanın ki iyi bir diyeti olacak. Bu halk bu diyeti ödedikten sonra yani önce fakirleşip sonra düzlüğe çıkmaya hazırsa işte o zaman olur. Kimse bunları konuşmuyor.

Hepimiz Avrupa'nın birçok ülkesine gitmişizdir. Adamların sattığı ne peki? Güneşleri, denizleri ve kumları yok. Saraydan, handan bahçeden başka bir şeyleri yok. Ver Allahım tarihi eser. Bu tarihi eserleri öylesine bir pazarlıyorlar ki kapıda satılan biletten çeşitli tüketim maddelerine kadar resmen bir para dönüyor oralarda.

Bizim memlekette deniz, güneş kumdan dahası var ama birçoğu kapalı, birçoğu dökülüyor. Gidin bakın yer altından çıkan binlerce tarihi eser kalelerin içindeki mahzenlerde kilitli çürüyor.

Ama bir su sorununu çözemeyen, ekstra maaş ödeyemeyen, tarımın nasıl kalkınacağını henüz planlayamamış bir hükümetle siz neyi nasıl kalkındıracaksınız.

Versin Türkiye çark dönsün. Çok canımız sıkılırsa da iki barra çekeriz bir de sol propaganda nağrası atarız olur biter.

İşte olur da çözüm olursa o zaman kara kara ne yapacağımızı düşüneceğiz.

Çözüm olmasın mı olsun dostlarım olsun da bitsin bu tanınmamışlık, dışlanmışlık, eziyet bitsin de neyle nasıl ?!

***************

GÜNÜN SÖZÜ

Ve… Bir gün herkes anlar, sevdiğinin kıymetini… Ama gidince, Ama bitince, Ama ölünce… Kısaca; İş işten geçince!

ANONİM

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.