Sağlık'ta sert düelloya doğru!

Yayın Tarihi: 14/07/16 08:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
Ne bahtı kara bir ülkedir bizimkisi. Bu memleketin dışarıya açıp bakmak için çok penceresi var ama hangisini umutla açıp baksak umut olmadığını görürüz hep. Birçok sorunun düzeleceğine yönelik bir inancı sahiplenip bu yönde yazılar kaleme alsak da zaman zaman her gün için bunun zorluğunu ya da bir başka deyişle olamayacağını görüyoruz.

En önemli açmazımız sağlık olmuştur. İnsanın bir gün daha fazla yaşamak için tutunduğu çürük bir ip gibidir sağlık. Kopacağını bilir ama uçurumdan düşmemek için tutunur. Ve sağlığın en önemli zinciri olan doktorların çok diyemeyeceğiz bir kısmı adam gibi doktor olsa dahi büyük bir çoğunluğu ne yazık ki para düşkünüdür.

Şu an Girne mahkemesinde devam eden ve toplumu derinden yaralayan bebek ölümleri meselesi de bunun en büyük örneklerinden biridir.

Doktor vardır ki mütevazidir, çok kazanmasa da olur, durumu idare eder, hakkının karşılığını çoğu zaman alamaz ama söylense de dediğim gibi durumu idare eder. Doktor vardır ki kaprislidir, para kazanmak ister, herkese göre en zeki o dur çünkü 10 yıl okumuştur, 12 yıl okumuştur. Arabanın iyisini o sürecek, kadının ya da erkeğin güzeliyle o evlenecek, en güzel evler de o oturacak. Çünkü o doktordur.

İkinci iş de yapacak, üçüncü iş de yapacak. Devletteki görevi sırasında özel hastanede ameliyat yapacak, istifa ederim haaa diye bakanlığı tehdit edecek, hakkıdır bunları yapmak 12 yıl okumuştur ve kendisi dışında geriye kalanlar ahmaktır.

Konuşurken bile eğer karşısındaki hakim ya da güçlü bir gazeteci değilse ağzını yayvanlaştırarak konuşacak, kapris yapacak.

Bunları başkalarından duymadım ben kaç kez yaşadım birebir. Kaç kez şahit oldum doktorların hastalara nasıl davrandığına.

DOKTORLAR USANMIŞ İSTİFA EDECEK

Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu ile de birçok kez konuştum. Takdir ediyorum Faiz beyi, elinden geleni yapıyor değiştirilmesi zor bu yapıyı biraz olsun toparlamak için. Faiz bey alınmasın ama işi gerçekten zor.

Sıkça duyuyorum istifaları ceplerindeymiş hastane doktorlarının; istifa etsinler efendim öyleyse, istifa etsinler. Madem bu devlet bu doktorlara adam gibi para veremiyor, girmesinler devlet zincirine, vatandaş da gitsin Rum hastanelerinde tedavi olsun ya da ölsün. Ve bu adamlarda ettikleri Hipokrat yemininin ıslatıp suyunu içsin şifa bulsunlar.

Adam mezun oluyor, yeni doktor olarak geliyor ve üç kuruş maaş alacağını bilmesine rağmen devlet hastanesine giriyor, sonra ne oluyor peki; hemen özel hastaneler doktor arkadaşlara iş teklif ediyor, adamlar haklı olarak atlıyorlar bu işin üstüne ve özel hastanelerde de hizmet vermeye başlıyorlar. Peki ardından ne oluyor, devlette ki işlerine gitmemeye başlıyor birçoğu.

Filanca doktor nerede diye sorulduğunda, filanca özel hastanede ameliyatta cevabını alıyorsunuz.

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı remzi Gardiyanoğlu da feryat ediyor bu taraftan. İkinci iş yasak; yasak tabii ama kim takar.

Sağlık Bakanı Sucuoğlu maaşlara zam yapacaktı ve serbest çalışan doktorlardan hizmet satın alacaktı. Bildiğim kadarıyla ne o ne diğeri olmadı.

Hani sağlık düzelecekti diye sormak lazım değil mi şimdi ya da diğer türlü soralım nasıl iyileştirilecek bu sağlık diye sormak lazım değil mi?

BU İŞ NASIL ÇÖZÜLECEK?

En çok sevdiğim, cevabının belli olduğu ama kimsenin uygulamak gibi bir niyetinin olmadığı bir sorudur ikinci iş yasağının nasıl çözüleceği konusu.

Dahası Serbest Çalışan Hekimler Birliği'nin olayı mahkemeye taşımasını haklı bulurken bir diğer taraftan da bu olayın mahkemede olmasını yadırgıyorum.

Sağlık Bakanlığının ya da hükümetin yasalar tarafından belirlenen yasakları uygulatmaması saçma ve yanlış. Bakanlığın bu konuda en büyük dayanağı "doktorların istifa cebinde" dayanağıdır. Doktorlar "istifa ederiz haa" diye bakanlığı dizginlerken Mahkeme de Serbest Çalışan Hekimler Birliği'nin açtığı davayı da erteledik sonra erteliyor. Yaklaşık 1.5 yıldır açılan bu dava bir türlü görüşülemiyor.

GARDİYANOĞLU "TÜRKİYE'DEN GELEN DOKTORLAR SADECE NÖBET TUTUYOR"

Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Remzi Gardiyanoğlu'nu arayarak bazı sorular sordum. Verdiği cevaplar son derece önemli ve ilginçti. Yakın geçmişte Bakan Sucuoğlu ile kendisini buluşturmuştum ve çok pozitif bir sohbet gerçekleşmişti.

Gardiyanoğlu bana "Türkiye'den gelen doktorlar hizmet vermek yerine diğer doktorların yerine nöbet tutuyorlar ve bizden de devlet doktorları gece nöbet tutmasınlar diye serbest çalışan hekimlerin nöbet tutmasını istiyorlar. Bakan Sucuoğlu bana bunu açık bir dille söyledi; sizden hizmet alırız ancak gelip nöbet tutarsanız, bunu Tıp-İş ile de konuşup oluru aldığını aktardı bana. Böyle şey olur mu, neden biz de poliklinik yapmayalım. Kamu doktorları gece evde uyusunlar diye serbest çalışan doktorlar onların yerine nöbet mi tutsun. Bizden hizmet alınacaksa biz de asta bakmak istiyoruz. Tren yolu hastanesi henüz açılmadı, açıldığı zaman orası için bizden hizmet alacağını söylemişti sayın bakan ancak bu da olmadı" dedi.

Gardiyanoğlu'nun özetle bana anlattığıydı bu yazdıklarım ve eğer anlattıkları doğruysa Faiz beyin cidden yanlış yaptığını ve adeta Tıp-İŞ'in güdümüne girdiğini düşündüm.

Tek taraflı kaleme almak doğru olmazdı ve Bakan Sucuoğlu'nu aradım. Samimiyetimiz olması vesilesiyle de kendisine Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Gardiyanoğlu ile yaptığım konuşmayı aktardım ve bir gazeteci olarak bu fotoğrafın son derece yanlış bir fotoğraf olduğunu söyledim.

SUCUOĞLU ELEŞTİRELERİ YANITLADI

Bakan Sucuoğlu bana sana doğrusunu söyleyim o zaman da dinle dedi ve Gardiyanoğlu'nun eleştirilerine cevap verdi ; "Türkiye'den gelen doktorlar diğer doktorlar gibi çalışıyor. Ağırlıklı olarak acil servislerde çalışıyorlar, nöbet tutmaları gerekiyorsa da nöbet de tutuyorlar. Yani kamu doktorlarından bir farkları yok. Sadece nöbet tutmuyorlar. Sn Gardiyanoğlu'na sizden sadece nöbet için hizmet alalım demedim. Ben kendilerini istemeleri halinde normal kamu doktoru statüsünde sözleşmeli olarak devlet hastanelerine alabileceğimi söyledim. Bu sözümün de arkasındayım. Gelsinler hemen işe alayım. Normal doktor gibi 8:00-15:30 mesai çalışsınlar. Ben buna hazırım ama gelmiyorlar. Hizmet alımı kısıtlı bir şekilde zaruri olan yerlere alıyoruz. Bizim hastanelerde doktora ihtiyacımız var bunu da kamu doktoru şeklinde yapmaya hazırım" dedi.

Her iki tarafında sözlerini buraya yansıttım. Her iki doktoru da buluşturduğum kahve sohbetinde Bakan Sucuoğlu'nun Serbest Çalışan Hekimler Birliği'nden hizmet almaya olumlu baktığına bende tanık oldum. Zaten bu sohbeti iki kez de yazdım ve kaleme aldım. Ne oldu da Bakan, hizmet alımı fikrinden vazgeçti ve Serbest Çalışan Hekimleri kamu doktoru olarak istihdam etme kararı aldı bilemem ama hizmet alımı konusu konuşuldu. Hatta Serbest Çalışan Hekimler Birliği Başkanı Gardiyanoğlu Tren yolunun Serbest Çalışan Hekimler Birliği'nden hizmet alarak çalıştırılabileceğini de söyledi ve teklif etti ama bu konuda Faiz bey kati bir yorum yapmadı.

DOKTORLARA ZAM EKİM'DE

Sucuoğlu'na doktorlara zam yapacaktınız noldu bu zamma diye sorduğumda "son olarak maliyenin olurunu alacağız ve ekim ayında meclis açılınca bu gerçekleşecek. CTP'nin zam konusunda desteği de var, bu nedenle doktor maaşlarının artışı için özel bir toplantı da gerçekleşebilir" dedi.

Anlayacağınız sağlıkta işler karışık ve daha da karışmaya devam edecek.

*************

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur, zamanında "O'na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum" diye bir şey vardır.

Aziz Nesin

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.