Operasyon KKTC'ye sıçrar mı?

• KKTC sonuçta ayrı bir devlet ve Mehmetçik köyünde yakılan Fethullah Gülen'le ilgili bilgi, doküman ve kitapların ardından belli oldu ki KKTC'deki Gülen cemaatini da korku saldı. Türkiye'den bir operasyon olur mu bilemeyiz ya da buradaki polis bir operasyon düzenler mi onu da bilemeyiz. Oldukça hassas bir durum ve şu an bu yüksek sesle sokaktaki vatandaş tarafından konuşuluyor. Tabii suçlu birileri de varsa gereken yapılmalı, onu da eklemek lazım. Neden yapılmalı derseniz; çünkü Kıbrıs Türkiye'nin zayıf karnı, hassas tarafı ilerde Türkiye benzeri şeyler burada da olabilir.

• Yine Kıbrıs için de konuşacak olursak Talat'ın başbakan oluşundan Cumhurbaşkanı oluncaya ve sonraki sürece kadar Kıbrıs'ta bir çözümün olması için en çok çabayı sarf eden de Sn Erdoğan'ın kendisidir; parayı oluk gibi buraya akıtan da Sn Erdoğan'ın kendisidir ama gelin görün ki bizim ülkemizde de hatrı sayılır bir Anti-Erdoğan düşünce şekli var. Rumlardan medet uman var ki adamların kendilerine hayrı kalmadığı halde, Türkiye'deki diğer parti başkanlarından medet uman var ki halk onları seçmediği halde.

Ne kadar ilginç bir süreç yaşıyoruz. Bugün 20 Temmuz barış ve Özgürlük bayramı, herkese kutlu olsun. 1974 yılında 15 Temmuz tarihinde Yunanistan'daki cunta Rum papaz Makarios'u devirmişti ve Kıbrıs karışmıştı vakti zamanında. Her ne kadar tesadüfi bir tarih olsa dahi Türkiye'deki darbe girişiminin 15 temmuz tarihine denk gelmesi bana bir kez daha tarih tekerrürden ibarettir sözünü hatırlattı. Pek bir anlam bulamasam dahi bu söze insanların hırsları, istekleri değişmediğinden tarih de sürekli tekrarlıyor anlamına geliyor sanırım.

20 temmuz sonrasında Atina'daki cunta değil Kıbrıs'taki kendi ordusunu kurtarmak ikinci hareket zamanında kendileri bile ortalıktan kaybolmuşlardı. Devlet yönetmek asker işi değil, bunu anlaması lazım herkesin. Asker devlet falan yönetemez; çünkü bu konuda eğitimi, vizyonu yoktur. Asker ordu yönetir, savaş yönetir, çünkü eğitimi bunun üzerinedir. Şimdi ben kalkıp kebapçılık yapamam, mangal bile yakamıyorum çoğu zaman çünkü ben aşçı değilim.

Yani herkes işini yapmaya heves ederse böyle rezil durumlar da yaşanmaz. Türkiye'deki asker kılıklı sırtlanlar devlet yönetmeye heves etti; peki ne oldu şimdi? Fotoğraflarda ne olduklarını hep birlikte görüyoruz.

20 temmuz öyle sanıyorum ki buruk geçecek; malum darbe girişiminin etkisi hala sürüyor ve hala herkes gergin. KKTC'de olası bir hareketlilikten çekiniyor herkes. Umarım kötü bir durum yaşanmaz. Emin olun ki Kıbrıs'taki Türkler, Türkiye'deki halktan daha tepkiyle karşılar bunu. Ben herhangi bir şey olacağına inanmıyorum o ayrı konu.

Muhtemelen uçak gösterisi olmayacak; güvenlik gerekçesiyle mi yoksa pilotların çoğu gözaltında mı diye bilmiyorum ama açıkçası uçak gösterisinin olması ve buradaki halkın o sevinci yaşamasını isterdim.

Hatta milliyetçi bir söylem gibi de algılanmasın bu söyleyeceğim ama ilaçlarını içmeyi unuttuğunu tahmin ettiğim Disi Eski Milletvekili Hristos Rotsas'ın Kuzeye saldırıp 43 bin askeri teslim alabilirdik şeklindeki saçma sözlerine karşılık Türk jetlerinin fır hattını ihlal etmesini de isterdim. Heyecan olurdu; zaten hayatımız hep heyecan bu aralar, iyi olurdu gerçekten.

KKTC'DEKİ GÜLEN YAPISI DEŞİFRE OLUR MU?

KKTC sonuçta ayrı bir devlet ve Mehmetçik köyünde yakılan Fethullah Gülen'le ilgili bilgi, doküman ve kitapların ardından belli oldu ki KKTC'deki Gülen cemaatini da korku saldı. Türkiye'den bir operasyon olur mu bilemeyiz ya da buradaki polis bir operasyon düzenler mi onu da bilemeyiz. Oldukça hassas bir durum ve şu an bu yüksek sesle sokaktaki vatandaş tarafından konuşuluyor. Tabii suçlu birileri de varsa gereken yapılmalı, onu da eklemek lazım. Neden yapılmalı derseniz; çünkü Kıbrıs Türkiye'nin zayıf karnı, hassas tarafı ilerde Türkiye benzeri şeyler burada da olabilir.

Olmaz öyle şey diyebilir bazıları; açıkçası 2016 yılında Türkiye'de darbe olacak deseler bende ihtimal vermezdim ama bunun girişimi oldu işte.

ERDOĞAN OLMAZSA OLMAZ

Yeri gelmişken bir kez daha söylemekte fayda var; eğer ki Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan medyanın da yardımını alarak halkı sokağa indirmemiş olsaydı şu an çok kötü şeyleri konuşuyor olacaktık. Erdoğan son derece önemli bir devlet adamı ve bu zor günlerin aşılması için O'na herkesin ihtiyacı var. Unutmayın Türkiye geriye giderse burası batar.

Daha önce de yazdım hırs, öfke ve değişim arzusu silahla ya da şiddetle yapılmaya kalkışılırsa bunun bedeli herkes için ağır olur.

Kaldı ki Erdoğan'a duyulan öfkeyi de anlamak çok zor; Erdoğan siyasette aktif olmazdan önce yani Başbakan olmazdan önce nasıldı Türkiye'nin hali herkes çabuk unuttu. Dünya bankasına olan borçlar, Türk lirasının aşırı değersiz oluşu, dış dünyaya bağımlılık had safhadaydı. Bunları şimdi kimse hatırlamıyor.

Yine Kıbrıs için de konuşacak olursak Talat'ın başbakan oluşundan Cumhurbaşkanı oluncaya ve sonraki sürece kadar Kıbrıs'ta bir çözümün olması için en çok çabayı sarf eden de Sn Erdoğan'ın kendisidir; parayı oluk gibi buraya akıtan da Sn Erdoğan'ın kendisidir ama gelin görün ki bizim ülkemizde de hatrı sayılır bir Anti-Erdoğan düşünce şekli var.

Rumlardan medet uman var ki adamların kendilerine hayrı kalmadığı halde, Türkiye'deki diğer parti başkanlarından medet uman var ki halk onları seçmediği halde.

O kadar negatif algı yaratılıyor ki inanılır gibi değil.

Sonuç olarak zor günler Türkiye için hala geçmiş değil; ordunun hızla eski gücüne ve itibarına kavuşması gerekiyor. Yapılacak değişikliklerin hızla yapılması gerekiyor. Hele hele yargının hızla karar verip bu süreci rahatlatması gerekiyor. Bir de en önemlisi terör saldırılarına hazırlıklı olmak gerekiyor.

Tekrardan herkesin bayramı kutlu olsun. Eğer ki Rum tarafında darbe olmasaydı bugün bu satırları yazıyor olmayacaktık belki de. Demokrasi beyler demokrasi, her şeyden önemli.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Kapıyı kapat, plağı değiştir, evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişiyi bırak ve şu anda kimsen o ol....

PAULO COELHO