Yıl sonu çözüm umudu biter

Yayın Tarihi: 21/07/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Yıl sonuna kadar hemen hemen her şey konuşulmuş olacak; zaten bu iş yıl sonundan sonra sarkarsa Anastasiades'in artık görüşmeme gibi bir kararı var. Bu da demek oluyor ki yıl sonuna doğru ya da yeni yılın başlarında çözüm umudu bitebilir, ortadan kalkabilir. Bu elbette ki yeni bir umutsuzluğu beraberinde getirecektir. Çözüme ne kadar yakınız sorusunu cevaplayan kimse yok, sadece çözümü temenni ediyor taraflar. Haliyle bu da bizlere bu yıl çözüm zor hissiyatını veriyor.

Dönemin CTP Hükümeti ne yazık ki bu konuda tek bir tedbir almamıştı. Malum artık CTP denilince akla "bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" akımı geliyor. Bu mantığın sonuçları bize de pahalıya patlayabilir. Neticede KKTC hükümeti bir karar alıp polis burada ani bir operasyon başlatabilir. Tabii bu ne kadar kolay olur ya da kaosa sürükler mi ülkeyi bilemeyiz ama bunu hükümet gürültü çıkarmadan yapabilir isterse.

Son derece sönük ve renksiz bir 20 Temmuz kutlaması yaşadık dün. Televizyonu açmamla kapamam bir oldu. Resmi geçitlerin sadeleştirilmesi kararının bir sonucu mu yoksa bir tür güvenlik zorunluluğu mu bilemeyiz ama son derece cılız bir kutlama gerçekleşti. Her şeyi bir yana bırakın törenlere katılım da son derece düşüktü.

Türkiye'deki darbe girişiminden sonra bir an da birçok şeyin tadı kaçtı. Türkiye basınını takip etmekten asap bozukluğu geldi desem yeridir.

Sanki de her an bir kriz çıkacakmış ya da bir çatışma olacakmış hissiyatı var hepimizin içerisinde. Orası Türkiye ne olmasa düzelir biz ayrı bir devletiz demesin kimse. Türkiye de yaşanacak her sorun burayı misliyle etkiler, dahası bir canımız da orada atıyor; bu da son derece önemli.

Rasıh Reşat'ın dünkü yazısı son derece önemliydi. Çok önceden Kıbrıs Postası'nın Fethullah Gülen tehlikesini ya ad bir başka deyişle Kıbrıs'taki varlığını işaret etmişti.

Dönemin CTP Hükümeti ne yazık ki bu konuda tek bir tedbir almamıştı. Malum artık CTP denilince akla "bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler" akımı geliyor.

Bu mantığın sonuçları bize de pahalıya patlayabilir. Neticede KKTC hükümeti bir karar alıp polis burada ani bir operasyon başlatabilir.

Tabii bu ne kadar kolay olur ya da kaosa sürükler mi ülkeyi bilemeyiz ama bunu hükümet gürültü çıkarmadan yapabilir isterse.

Bir başka açıdan bakacak olursak KKTC'deki Gülen cemaatinin varlığı adreslerine kadar bilinmiyor mudur acaba? Bence polisin elinde her şey vardır. Olmasa da MİT gerekli her türlü bilgiyi verebilir.

Kıbrıs'ta çözüm olacağına her ne kadar inancımız çok olmasa da yanı başımızda rahat edeceğimiz bir Türkiye var algısı her zaman olmuştur ama gelinen bu aşamada çözüm olsun da nasıl olursa olsun havası ağırlık kazanmaya başlıyor.

Tabii çözüm ne kadar kolay gerçekleşir ya da gerçekleşir mi asıl soru bu.

Yıl sonuna kadar hemen hemen her şey konuşulmuş olacak; zaten bu iş yıl sonundan sonra sarkarsa Anastasiades'in artık görüşmeme gibi bir kararı var. Bu da demek oluyor ki yıl sonuna doğru ya da yeni yılın başlarında çözüm umudu bitebilir, ortadan kalkabilir.

Bu elbette ki yeni bir umutsuzluğu beraberinde getirecektir. Çözüme ne kadar yakınız sorusunu cevaplayan kimse yok, sadece çözümü temenni ediyor taraflar. Haliyle bu da bizlere bu yıl çözüm zor hissiyatını veriyor.

Peki çözüm olunca ne olacak ve gerçekten biz ne kadar hazırız bu çözüme?

ÇÖZÜME NE KADAR HAZIRIZ?

Son birkaç haftadır her yer de bu konu konuşuluyor. Tamam kabul ettim. Lirler ilk kez bu kadar çözüme yakın, her şey yolunda. Tüm olabilecek pürüzleri ve anlaşılması zor konuları bir anlığına bir tarafa bırakalım.

Sonbahar da referandum oldu ve her iki halk da evet dedi. Peki ya sonra? Biz Türkler bu çözüme ne kadar hazırız. Şu an ki hantal devlet yapısıyla, yıllardır yapılamayan kamu reformu olmaksızın, devlet daireleri hınca hınç memur doluyken yıl sonu çözüm olsa ne değişecek Kıbrısın Kuzeyinde?

Siz sanıyor musunuz ki şu an ki memur nüfusu yerinde kalacak. Kim garanti ediyor binlerce insanın işsiz kalmayacağını. Örnek Rum tarafı, Yunanistan ve daha birçok Avrupa ülkesi. Söyleyin bana kim garanti ediyor?

Devlete ve büyük tüccarlara borçlu yüzlerce işveren var. Ne yapacak bu insanlar? Dahası elindeki toprağın veya üç kıdımlık malı da elinden kaybetmesi halinde ciddi bir infial yaşanacağını düşünmek lazım.

Bir kere Türkiye'nin mali yardımı duracak. Yani ver Ankara yaz deftere de Allah kerim işi, ortadan kalkacak.

Özel sektör güçlendirilmeden, kamu reformu yapılmadan yarın sabah çözüm olsa beyler bunun bize getirisi ne olacak? Ben söyleyim; onlarca iş yeri kapanacak, binlerce memur işsiz kalacak. Yahu beyler hani bazı sahtekar solcuların istemediği asker var ya bu memlekette işte o asker çarşı iznine çıkınca ülke de birçok sektör para kazanıyor. Saatçisi, restorantı, giyimcisi ve daha birçok sektör.

ÇÖZÜM OLMASIN MI PEKİ?

Tabii bu daha da tehlikeli bir soru. Peki çözüm olmasın mı? Olsun tabii olsun ama biz buna hazır değiliz, demem o ! biz hiçbir şekilde çözüme hazır değiliz. Çözüm olunca kimsenin başı göğe ermeyecek. Bunun inanın ki iyi bir diyeti olacak. Bu halk bu diyeti ödedikten sonra yani önce fakirleşip sonra düzlüğe çıkmaya hazırsa işte o zaman olur. Kimse bunları konuşmuyor.

Hepimiz Avrupa'nın birçok ülkesine gitmişizdir. Adamların sattığı ne peki? Güneşleri, denizleri ve kumları yok. Saraydan, handan bahçeden başka bir şeyleri yok. Ver Allahım tarihi eser. Bu tarihi eserleri öylesine bir pazarlıyorlar ki kapıda satılan biletten çeşitli tüketim maddelerine kadar resmen bir para dönüyor oralarda.

Bizim memlekette deniz, güneş kumdan dahası var ama birçoğu kapalı, birçoğu dökülüyor. Gidin bakın yer altından çıkan binlerce tarihi eser kalelerin içindeki mahzenlerde kilitli çürüyor.

Ama bir su sorununu çözemeyen, ekstra maaş ödeyemeyen, tarımın nasıl kalkınacağını henüz planlayamamış bir hükümetle siz neyi nasıl kalkındıracaksınız.

Versin Türkiye çark dönsün. Çok canımız sıkılırsa da iki barra çekeriz bir de sol propaganda nağrası atarız olur biter.

İşte olur da çözüm olursa o zaman kara kara ne yapacağımızı düşüneceğiz.

Çözüm olmasın mı olsun dostlarım olsun da bitsin bu tanınmamışlık, dışlanmışlık, eziyet bitsin de neyle nasıl ?!

***************

Günün Sözü

Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

NAZIM HİKMET

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.