Kabinede iki bakan değişebilir

Yayın Tarihi: 25/07/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
  • Ortaya atılan iddialara göre iki büyük otel sahibinin hem anti Erdoğan propagandası yürütmesi hem de Fethullah Gülen'in buradaki uzantısına ciddi maddi yardımlar yapmasından ötürü takibe alındıkları yönünde. Özellikle Gülen'e bağlı kişilerin burada yaptığı bazı işlere söz sahibi otel sahipleri ciddi maddi yardımlar yapmışlar. Bu ne kadar doğrudur bilemeyiz. Belki de sadece dedikodudan ibarettir. Otel sahipleri ile birlikte orta ölçekte bazı işadamlarının da Fetö'yü desteklediği iddiaları var.
  • Bir başka önemli iddia ise bazı siyasilerin de bu çarkın içinde olduğuna yönelik. İddiaya göre bu siyasilerden şu an ki kabinede olan bakan da görevden alınacak. Yine iddiaya göre Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün bu konuda hazırlık yaptığı ve UBP içinde bazı milletvekillerinde teklif götürdüğünü duydum. Bazı siyasiler siyasi hayatları süresince bu tür ilişkilere nasıl ve ne şekilde karıştıklarını da bekleyip öğreneceğiz.

İşadamları maddi olarak FETÖ teşkilatının ayakta kalmasına yardımcı olurken gerek polisin gerekse askerin içinde bu yapıyı destekleyip olup olmadığı sorusudur. Varsa nasıl olmuştur ya da nasıl oluşmuştur? Bu sorular son derece önemli. Türkiye'deki yapıya baktığımızda daha küçük yaşta örgüt bu kişileri teslim alıyor kandırıyor ve yükselmelerinde her türlü yardımı usulsüzce yapıyor. Acaba KKTC'de de mi böyle oluyor? Benim aklıma ilk gelen ara sıra tekrarlanan ve hakları olan terfileri alamadıkları gerekçesiyle mahkemede dava açan yüksek rütbeli polis subayları geldi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Fetö soruşturmasının KKTC'de de devam edeceğini ve darbe girişimine katkı koyanların Türkiye'ye götürüleceğini açıklamasının ardından KKTC'de dedikodu mekanizması başladı. Dedikodular öylesine bir büyüdü ki bazı isimler zikredilmeye başlandı. Bu isimlerin kimler olduğu yüksek sesle konuşuluyor olsa dahi gazeteci olarak elde deliller olmadığı için yazmak doğru olmaz. Zira böylesine ağır bir konuda isim zikretmek ismi geçen kişilere de henüz suçlu oldukları tespit dahi edilmediği için ya da basına resmi makamlarca açıklanmadığı için bizim yazmamız doğru olmaz.

OTEL SAHİPLERİ VAR

Ortaya atılan iddialara göre iki büyük otel sahibinin hem anti Erdoğan propagandası yürütmesi hem de Fethullah Gülen'in buradaki uzantısına ciddi maddi yardımlar yapmasından ötürü takibe alındıkları yönünde. Özellikle Gülen'e bağlı kişilerin burada yaptığı bazı işlere söz sahibi otel sahipleri ciddi maddi yardımlar yapmışlar. Bu ne kadar doğrudur bilemeyiz. Belki de sadece dedikodudan ibarettir.

Otel sahipleri ile birlikte orta ölçekte bazı işadamlarının da Fetö'yü desteklediği iddiaları var.

MALİ SORUŞTURMA VE TUTUKLAMA OLUR MU?

Kulağımıza ilk gelen belli başlı işadamlarının KKTC'de yaptığı işler, para kaynakları ve bir anda nasıl zenginledikleri soruşturma altına alınacak. Bu yönde hesaplara el koymalar ve buna bağlı olarak yürütülecek soruşturmalar gündeme gelecek. Bu soruşturmaları takiben öyle sanıyorum ki tutuklamalar ve Türkiye'ye iadeler yapılacak.

Ama bir gerçek var ki ciddi bir mali soruşturma yürütülecek. Nerden buldun sorusunun doğrudan kaynağına gidecek. Yani bu bağlamda KKTC'yi gergin günler bekliyor ve bir başka iddiaya göre beklenmedik isimlerle karşılaşacağız.

KABİNEDE İKİ BAKAN DEĞİŞEBİLİR

Bir başka önemli iddia ise bazı siyasilerin de bu çarkın içinde olduğuna yönelik. İddiaya göre bu siyasilerden şu an ki kabinede olan bakan da görevden alınacak. Yine iddiaya göre Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün bu konuda hazırlık yaptığı ve UBP içinde bazı milletvekillerinde teklif götürdüğünü duydum. Bazı siyasiler siyasi hayatları süresince bu tür ilişkilere nasıl ve ne şekilde karıştıklarını da bekleyip öğreneceğiz.

Bu durum bir hükümet krizine neden olur mu bilemeyiz ama her halukarda vekillerin dokunulmazlıkları var ve bu süreç dikkatle izlenmezse toplum içinde bir infiale de yol açabilir. Unutmamak lazım Bu ülke de AK Parti'yi destekleyenler olduğu gibi desteklemeyenler de var. Tabii en tehlikelileri ben Erdoğancıyım deyip olmayanlar.

ASKER VE POLİSTEKİ DURUM

En önemli sorulardan biri de bu aslında. İşadamları maddi olarak FETÖ teşkilatının ayakta kalmasına yardımcı olurken gerek polisin gerekse askerin içinde bu yapıyı destekleyip olup olmadığı sorusudur. Varsa nasıl olmuştur ya da nasıl oluşmuştur? Bu sorular son derece önemli. Türkiye'deki yapıya baktığımızda daha küçük yaşta örgüt bu kişileri teslim alıyor kandırıyor ve yükselmelerinde her türlü yardımı usulsüzce yapıyor. Acaba KKTC'de de mi böyle oluyor? Benim aklıma ilk gelen ara sıra tekrarlanan ve hakları olan terfileri alamadıkları gerekçesiyle mahkemede dava açan yüksek rütbeli polis subayları geldi. Birileri bu kişilerin hakkını yiyerek kimin isteği üzerine başkalarına imtiyaz tanıdılar ki bu kişiler haklarını alamadıkları için dava açtılar?

Yani gerçekten polis teşkilatının içinde var mı FETÖ yapısı? Bunu da bekleyip göreceğiz.

Korkulan bir başka konu ise KKTC'de herhangi bir kalkışmanın olma ihtimalinin olup olmadığıdır. Gerçi bu konuda askerin üst kademelerinde herhangi bir şüphe ya da sıkıntı olmadığını düşünüyorum.

Olmaması da en büyük temennimiz.

Sonuç olarak KKTC yakın süreçte zor ve gergin bir ortama girecek ve ciddi isimler hakkında soruşturmalar açılacak. Başta işadamları, güvenlik güçleri ve siyasiler bu kotanın içinde olacak. Belki siyasi boyutunda sessizce yapılacak bazı operasyonlar ama bunlar yapılacak.

İnsan ister istemez düşünüyor nereden nasıl cesaret alıyor bu kimseler ki KKTC'de at koşturtuyor. Bu yapının oluşmasında bu ülkeyi yöneten siyasilerin de çok sorumluluğu var.

Başbakan Hüseyin Özgürgün'ün birkaç gün sürecek Türkiye ziyareti sonrasında düğmeye basılacak. Bence herkes attığı adıma dikkat etsin peştamal düşecek ve Kral çıplak kalacak.

************

GÜNÜN SÖZÜ

Bundan sonra, ne Fethullahçı Terör Örgütünü, ne de diğer terör örgütlerini destekleyenlere en küçük bir merhamet gösterilmeyecektir.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları