Gidenlerin kaçı bakan dönebilecek?

Yayın Tarihi: 26/07/16 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Bir ülkenin başbakanı istediği herkesle görüşebilir. Bu otel sahibi cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Özersay'ı aktif bir şekilde destekleyen eski bir UBP'li biri de olabilir. Ama asıl merak ettiğim Başbakan Özgürgün'ün o otel sahibiyle ne ile ilgili sohbet ettiği. Hem de kritik Ankara ziyareti öncesinde. Yapılan dedikodular var ama bize dedikodu yazmak düşmez, çünkü yakında dedikodu değil açık isim yazmaya başladığımızda daha rahat değerlendirebileceğiz birçok şeyi. İlgili otel sahibi oğlu için yardım istemiş olabilir mi sorusunun dedikodusu yüksek sesle şu an yapılıyor. Böyle şeylere inanmak istemem ama bu durum şu an kamuoyunda yüksek sesle konuşuluyor. Hayırlara vesile olsun deyip şimdilik burada bırakıyorum ama şimdilik !

Başbakan'a eşlik eden dört bakandan acaba kaçı bakan olarak geri dönebilecek. Bu da bir değer önemli soru. Çünkü başbakan Hüseyin Özgürgün'e eşlik eden dört bakandan ikisinin yakında görevden alınacağı iddiaları hayli yüksek. Ben isimleri yine yazmayacağım, başbakan çıksın ve desin ki kabinede değişiklik yapmayacağım; desin bunu ama bir gerçek var ki Hüseyin bey bazı vekillere teklifleri götürdü bile. En azından gelen bilgiler şimdilik böyle.

Önceki gece telefonum çaldı; telefonun ucunda bu toplumun çok muteber isimlerinden biri. Yazılarımın sıkı bir takipçisi. İlginç bir izlenimini anlattı bana. Telefondaki okuyucum "Geçtiğimiz hafta bir otelde kaldım, Başbakan Hüseyin Özgürgün de ordaydı, otelin sahibiyle birlikte hayli uzun zaman geçirdiler, sonrasında Sn Başbakan müzikli eğlenceye katıldı, ailemle bulunduğum otelde hayli şaşırdım. Bir ülkenin başbakanı bir otel sahibiyle tabii ki buluşup yemek yiyebilir, sohbet edebilir, bunda hiçbir sakınca görmedim ama Türkiye Fetö terörünün acısını yaşarken nasıl olur da müzikli eğlenceye katılır diye söylendik kendi aramızda. Derken kısa süre sonra birileri gidip Hüseyin beye birşeyler söyledi, herhalde uyardı ki müzikli ortamdan kalktı".

Evet bu ilk bakışta son derece normal. Bir ülkenin başbakanı istediği herkesle görüşebilir. Bu otel sahibi cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Özersay'ı aktif bir şekilde destekleyen eski bir UBP'li biri de olabilir. Ama asıl merak ettiğim Başbakan Özgürgün'ün o otel sahibiyle ne ile ilgili sohbet ettiği.

Hem de kritik Ankara ziyareti öncesinde. Yapılan dedikodular var ama bize dedikodu yazmak düşmez, çünkü yakında dedikodu değil açık isim yazmaya başladığımızda daha rahat değerlendirebileceğiz birçok şeyi.

İlgili otel sahibi oğlu için yardım istemiş olabilir mi sorusunun dedikodusu yüksek sesle şu an yapılıyor. Böyle şeylere inanmak istemem ama bu durum şu an kamuoyunda yüksek sesle konuşuluyor. Hayırlara vesile olsun deyip şimdilik burada bırakıyorum ama şimdilik !

BAŞBAKAN NEDEN ANKARA'DA?

Gelelim diğer önemli soruya. Başbakan Hüseyin Özgürgün dün dört bakanıyla birlikte Ankara'ya gitti. Neredeyse kabinenin yarısıyla Ankara'da. Peki neden Ankara'ya gitti Başbakan; yalnızca taziye ziyareti mi peki bu ziyaret? Ya da söylendiği gibi Hüseyin beyin eline bir liste mi verilecek? Ya da liste çoktan verilmiş midir ki Özgürgün ATV haber bültenine telefoniyen katılıp yaptığı konuşmada kimlerdir elimizde isimleri var demiştir.

Eğer gerçekten elinde böyle bir liste varsa nasıl olur da listede isminin olması muhtemel "o" otel sahibinin oğlunun otelinde bulunur? Bunlar önemli sorular.

Kimse Başbakanın eline Ankara ziyaretinde liste vermez; her şeyin adabı ve edebi vardır ama şunu açık yüreklilikle söylemek gerekir ki UBP hükümeti FETÖ olayının KKTC ayağının üzerine ciddi anlamda gitmelidir. Açıkçası ben Sn Başbakan da henüz o ciddiyeti göremedim. Ya da henüz bu algı toplumda oluşmadı başbakan adına.

GİDENLERİN KAÇI BAKAN DÖNEBİLECEK?

Bu da gündemin diğer konusu. Dünkü yazımız hayli ses getirdi çünkü gerçeği yazdık. Başbakan'a eşlik eden dört bakandan acaba kaçı bakan olarak geri dönebilecek. Bu da bir değer önemli soru. Çünkü başbakan Hüseyin Özgürgün'e eşlik eden dört bakandan ikisinin yakında görevden alınacağı iddiaları hayli yüksek. Ben isimleri yine yazmayacağım, başbakan çıksın ve desin ki kabinede değişiklik yapmayacağım; desin bunu ama bir gerçek var ki Hüseyin bey bazı vekillere teklifleri götürdü bile. En azından gelen bilgiler şimdilik böyle.

Hiç kimse yaşana bu rezillikten haz duymuyor ne de ben bunları yazmaktan mutluluk duyuyorum ama şu an Türkiye'de Cumhurbaşkanı Sn Erdoğan'a ve Türk halkına yapılan bu terbiyesizliklerin arkasında en yukarıdan aşağıya kadar kim varsa temizlenmesi lazım.

ERDOĞAN VE TÜRK HALKI

Herşeyin menfi olduğu bu dünya da özellikle iş insanları ve onlara yaltaklık eden siyasiler hep oldu ve olmaya devam edecek. Siyasilerin adının rüşvetle anılmasını hiçbirimiz doğru bulmayız, işadamlarının daha çok para kazanmak için FETÖ ile işbirliği yapması hiçbir şekilde kabul edilemez ve bu ülkede bunlar yaşandı ve bu ilişkiler hala devam ediyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rezil bir durumda devraldığı ve herkesin saygı duyduğu bir ülke haline getirdiği Türkiye'nin itibarını sarsmaya, askeriyle dalga geçilecek duruma getirmeye ve en önemlisi demokratik yollarla seçilmiş bir iktidarı silahla devirmeye kalkışmak en komünist geçinen bir düşünürün bile kabul edeceği bir olay değildir.

KKTC'nin sorma gir hanına çevrildiği ve birçok yapının pis işlerini gördüğü bir arka bahçe haline getirilmesine artık dur demenin zamanı gelmedi mi?

Türkiye'nin kurumlarından para yardımları alıp da yine Türk makamlarına küfreden dernekler de var. Yakında bunların da isimlerini burada yazacağız. Hem de belgeleriyle.

Türkiye'yi ve bununla birlikte Kıbrıs'ın Kuzeyini refah düzeyi yüksek bir ülke haline getiren AK parti vizyonundan başkası değildir. Bunu ister kabul edin ister etmeyin, rakamlar, istatistikler ortadadır. Bir siyasiyi sevmemek ile onun ölmesini istemek aynı şey değildir ya da bir ülkeyi sevmemek ile onun yıkılacak olmasına sevinmek aynı şey değildir.

Neyle neyi satın almaya çalıştığımızın herkes farkında olmalı.

Bir ülkenin cumhurbaşkanını öldürmeyi göze alan bir yapı, bir devleti bölmeyi göze alan bir yapı günü geldiğinde KKTC'ye de beş beterini yapar.

Bunu iyi anlamak iyi okumak lazımdır.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Kimseyi suçlama, Suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, Sen ise ona herşeyini verdin.

CEMAL SÜREYA

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları