CTP'li üyelerden bir garip eylem

Belediye Meclisi 24 saat önceden çağrısını yapmış, CTP'liler gider ve görüşlerini masaya kordu, bundan kaçtılar. Mesele Arter'in işini zorlaştırmaksa zorlaşmaz, 48 saat sonra salt çoğunlukla Meclis toplanır ve yoluna devam eder. Olabilecek bir karmaşa ya da sorun karşısında "biz görüşmeyi bile reddettik size bu su kazığını Arter attı" demek içinse, bu isyan suni isyan onu da söyleyelim; bu su 10 TL bile olsa siz sanıyor musunuz ki birinin umurunda? En çok su sıkıntısı yaşayan yerlerden biri de Mağusa'dır. Bir an önce var olan sıkıntıların aşılması için CTP'nin yapması gereken elini taşın altına koymaktır.

Gazimağusa'da belki her şey olması gerektiği gibi gitmiyor, belki bazı sorunların aşılması zaman alacak ama unutmamak lazım ki çok sağlam bir borç ile ve seçime bir yıl kala artan ciddi bir borç ile Arter bu görevi devraldı, kelime anlamıyla bir enkaz devraldı ve buna rağmen bence olması gerektiği kadar sert değil, açıklamaları hala alçak gönüllülük kokuyor. Ben olsam banka ekstrelerini açıklar gündem yaratırdım. Bakalım Mağusa Belediyesi'ni kimler nasıl yönetmişler.

Fırsat buldukça Gazimağusa'ya giderim. Her gittiğimde de kadim bir dost olarak gördüğüm yalnızca belediye başkanı olduğu için değil dostluğumuz çok eskiye dayandığı için Belediye Başkanı İsmail Arter'e de uğrar mutlaka bir kahvesini içerim. Hatta hatta diyebilirim ki İsmail Bey başkan olduktan sonra onun yoğunluğu ile benim yoğunluğum daha az görüşmemize neden olmuştur.

Geçtiğimiz gün Belediye Meclisi toplantısı vardı ve CTP'li Belediye Meclis Üyeleri katılmamışlardı. İlginç de bir mazeretleri vardı. İki belediye meclisi üyesi yurt dışında görevli olduğu için diğer üyeler de katılmamışlardı bu toplantıya.

Yapılan açıklamayı da okudum. Bu açıklamayı kim yazmışsa acemice yazmış, onu da peşinen söyleyeyim. Hani orada Arter'e acemice davranıyor diye bir itham var ya asıl açıklamayı kaleme alan vekil dostum acemice yazmış. Böyle mazeret sunarak Belediye Meclisi toplantısına katılmama ancak UBP'li meclis üyelerinde görülür! Bu kısma da değineceğim birazdan. Tabii her UBP'li üyeyi de aynı tabağa koyacak değilim ama CTP'li üyelere böyle yapmak yakışmıyor.

Belediyeler yasasına göre belediye başkanı uygun gördüğü durumlarda ya da durumun aciliyetine göre belli bir süre öncesinden Belediye Meclisi'ni toplantıya çağırabilir. Yanılmıyorsam konu su konusuydu bu toplantının. Şimdi ne yapsındı İsmail Arter? Söz konusu CTP'li iki üyenin yurt dışından gelişini mi bekleseydi?

Su gibi önemli bir konuda CTP'lilerin tavır koyması anlaşılır gibi değil zira CTP hükümetteyken su anlaşması imzalandı; hele hele su konusunun neredeyse tüm satır aralarında CTP'nin imzası var.

Zaten bürokrasinin en ağır işlediği ülkelerden biriyiz, su konusunun tüzüğünün tartışılması ve bir an önce yürürlüğe girmesi önemli.

CTP denilince esen rüzgara muhalefet eden parti algısından CTP'nin kurtulması lazım.

Belediye Meclisi 24 saat önceden çağrısını yapmış, CTP'liler gider ve görüşlerini masaya kordu, bundan kaçtılar. Mesele Arter'in işini zorlaştırmaksa zorlaşmaz, 48 saat sonra salt çoğunlukla Meclis toplanır ve yoluna devam eder. Olabilecek bir karmaşa ya da sorun karşısında "biz görüşmeyi bile reddettik size bu su kazığını Arter attı" demek içinse bu suni isyan onu da söyleyelim; bu su 10 TL bile olsa siz sanıyor musunuz ki birinin umurunda? En çok su sıkıntısı yaşayan yerlerden biri de Mağusa'dır. Bir an önce var olan sıkıntıların aşılması için CTP'nin yapması gereken elini taşın altına koymak.

CTP acemi bir parti değil

Bakınız beyler bunu her zaman söylerim; CTP'nin herkes tarafından acımasızca eleştirilmesinin tek bir nedeni vardır, o da CTP'nin bu ülkeyi aydınlık yarınlara taşıyabilecek ciddi bir potansiyele sahip olmasıdır. Bu nedenle CTP hizmetten kaçar ve acemi siyasilere yakıştırabileceğimiz tavırlar içinde olursa bu CTP'ye yakışmaz. Üyeler gider ve en sert muhalefeti yapar, olması gereken budur.

Işısal'a da UBP'li üyeler yapardı

Gazimağusa CTP'li Belediyeli Meclis Üyelerinin şu an bağımsız belediye başkanına yaptığını vakti zamanında UBP'li Belediye Meclis Üyeleri de Değirmenlik Belediye Başkanı Osman Işısal'a yaparlardı. En sonunda Işısal, UBP'li Meclis Üyelerini görevden alınca karar dahi geçiremez olmuştu. O zamanlarda UBP'li üyeleri eleştirmiştik. Çünkü bu tasvip edilebilecek bir durum değil. Halk neden seçer üyeleri, vekilleri hizmet etsinler diye.

Mağusa kan davası gibi

Gazimağusa denilince benim ilk önce aklıma Oktay Kayalp gelir, sonra Ferdi Soyer sonra da Erkut Şahali. CTP kanadından bu ekip gelir aklıma. CTP'li hiçbir isimle de kavgam yoktur bilakis çok iyi dostlarım vardır. Ancak Gazimağusa CTP'si dahi ikiye bölünmüştür. İlk kavga, kriz orada başlamıştır. Bu öyle bir kavgadır ki önemli bir siyasetçinin resmi bile pencereden atılmak istenmiştir. Seçimlerde yaşanan yenilgi sonrasında CTP'nin yapmış olduğu soruşturmada çok ciddi raporlar meydana çıkmıştır. Kayalp cephesi vardır ve bu cephe o kadar bir güçlüdür ki belediye başkanlığında her kim oturursa otursun düşmandır ne yazık ki. Bu böyle ama ben yanlış bir şey yazmıyorum. Sonay Adem'in nasıl seçim kaybettiğini unutmayalım. Girin internete CTP'nin raporunu bulursunuz. CTP-raporu-tezgah-h23521.html" target="_blank">http://www.kibristime.com/kibris/CTP-raporu-tezgah-h23521.html

Talat ile Kayalp'ın küs olduğu dönemi ben hala unutmadım. Ne oldu peki? Belediye seçimlerinde Arter sadece UBP-DP desteğiyle çıkmadı, hatrı sayılı CTP'liler de Arter'e kazanması için oy verdi. Yani Gazimağusa CTP'si ve buna istinaden yaşanan her kriz kan davası gibidir. Tabii şu an Belediye Meclis Üyelerini Sn. Kayalp mı yönetiyor yoksa Sn. Talat mı bilemem.

Sn. Talat'ın daha birkaç ay önce LTB Başkanı Harmancı'ya su konusuyla ilgili operasyon yaptığını da unutmayalım.

Sonuç olarak Gazimağusa'da belki her şey olması gerektiği gibi gitmiyor, belki bazı sorunların aşılması zaman alacak ama unutmamak lazım ki çok sağlam bir borç ile ve seçime bir yıl kala artan ciddi bir borç ile Arter bu görevi devraldı, kelime anlamıyla bir enkaz devraldı ve buna rağmen bence olması gerektiği kadar sert değil, açıklamaları hala alçak gönüllülük kokuyor. Ben olsam banka ekstrelerini açıklar gündem yaratırdım.

Bakalım Mağusa Belediyesi'ni kimler nasıl yönetmişler.

*****************

GÜNÜN SÖZÜ

Erkekleri ayrılık, kadınları ise ayrılıktan sonraki süreç acıtır; çünkü beklemek sadece kadınlığa verilmiş en büyük cezadır!

Paulo Coelho