Böyle farkındalık olmaz!

Yayın Tarihi: 04/11/16 08:00
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
  • Eşcinseller bu tür anlamsız ve tepki toplayan reklamlar vereceğine paralarını seminer düzenlemeye, konferanslar yapmaya, yardım kampanyaları yapmaya ayırsın. Düşünsenize eşcinsellerin örgütlendiği bir sivil toplum örgütü belli zamanlarda fakir çocukları giydirse, kanser hastaları yararına kermes düzenlese ve bunu toplum önünde yapsalar daha çok ilgi ve takdir toplayacaklar. Ama bu anlattıklarım yerine "Kamil abi ben gayım ha haberin olsun ya da Fatma teyze ben lezbiyenim ha bilin" demesinin ne anlamı var ki?

Eşcinselliğin tarihi öyle tahmin ediyorum ki dünya kurulduğu günden bugüne değin var. Yüzyıllarca gizli saklı yaşanan bir olay olmaktan son 20 yıldır çıkmış durumda. Yazının başında belirtmeliyim ki tasvip etmesem de normal buluyorum. İşin bilimsel kısmına baktığınızda bu durum hormonlarla alakalı bir durum. Kadın ya da erkek doğan her insanın vücudunda her iki hormondan da bulunuyor. Örneğin bir erkeğin erkeklik hormonları daha fazla olması gerekirken kadınlık hormonları ağır basarsa kadın yerine erkeklere ilgi duyabiliyor bir erkek.

Açıkçası ben bunu hormonsal bir bozukluk olarak da görmüyorum. Sonuç olarak Tanrı bir erkeği erkek olarak yaratmış ama kadın hormonları fazlaysa zaten erkek yerine kadınlara ilgi duyması saçma olurdu.

En nihayet bu yaratılış ve herkes kendini nasıl hissederse öyle yaşama hakkına da sahip, hiç kimse bunu hor görmemeli ve dışlamamalı. Hatta hatta KKTC'de de eşcinsel evlilik serbest bırakılmalı. Normal evlilikler bile bugün süremezken eşcinsel evlilik neden yasak olsun?

Benim net görüşüm bu. Ancak kimseyi rahatsız etmeden.


Rezil bir reklam kampanyası

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Bu ülkede eşcinsel olan kim dışlandı? Ben hiç şahit olmadım. Belki bundan 20 yıl önce dışlanırdı ama şu an böyle bir durum yok. Yadırganmıyor mu peki? Evet toplumun ağırlıklı bir kesimi yadırgıyor.

Peki hangi eşcinsel gittiği marketten kovuldu? Ya da hangi eşcinsel gittiği sinemaya alınmadı? Yani KKTC'de eşcinsellere karşı bir tepki yok. Kim ne derse desin ki yok. Yadırgama ya da kabullenmeme de tam anlamıyla yok. Varsa dahi bu da çok normal çünkü kimse ne tasvip etmek zorunda ne de onaylamak zorunda ama saygı duymak zorunda.

Eşcinseller ülkenin dört bir yanına reklam çıkmışlar. Bilmem ne abi ben gayım ya da bilmem ne teyze ben lezbiyenim.

Gerçekten çok saçma ve çok anlamsız bir farkındalık yaratma girişimi olmuş bu.

Yani eşcinseller bu farkındalık reklamıyla aslında kendi kendilerini toplumdan soyutlamış ve ayırmış oldular, aslında kendi kendilerini dışlamış oldular.

Bu kampanyayı yapanlar beni eleştirebilirler ama toplum böyle değerlendiriyor.

Kardeşim sen gaysan da kendine lezbiyense de kendine. Kime ne?

Kim kimin özgür seçimine karışabilir ki?

Bunu ille ki getirip gözüne mi sokmanız lazım insanların? Ne gereği var böyle reklamlara?


Örf, adet, gelenek meselesi

Evet işin bir de bu boyutu var. Beğensek de beğenmesek de her toplumun gelenekleri vardır. Eşcinsel yaşam süren birey nasıl ki kendilerine saygı istiyorlar ki en doğal haklarıdır bu, eşcinsel yaşam sürmeyen ve buna karşı olan, tercihleri bu yönde olmayan bireylere de saygılı olmalılar.

Şimdi çıksın bir başka grup. Kamil abi ben kızlardan hoşlanırım ha, Fatma teyze ben de erkeklerden hoşlanırım ha diye reklam mı versin?

Ne kadar saçma.


Farkındalık böyle yaratılmaz!

Eşcinseller bir farkındalık yaratmak zorunda değiller, ilk önce bunu söylemek gerekiyor. Cinsiyet seçimi farkındalığı yaratmak diğer taraftan da kendini soyutlamak anlamına gelir.

Zeki Müren'i ele alalım. Kendisinin eşcinsel olduğunu bilmeyen yok. Sanatçılığının büyüklüğü konusunda da tartışamayız. Peki hiç siz Zeki Müren'in "Ben erkeklerden hoşlanıyorum" diye farkındalık etkinliği yaptığına şahit oldunuz mu? Ya da Bülent Ersoy. Büyük bir sanatçı. Erkekti kadın oldu. Çıkıp bas bas bağırdı mı? Hayır! Herkes saygısını gösteriyor.

Geri kalmış ülkelerde evet eşcinsellere karşı kötü bir bakış ve eylem var. Böyle ülkelerde eşcinsellerin ses yükseltip kendilerini korumaya almalarını anlayabilirim.

Kıbrıs'ta herkes kim kime dum duma yaşıyor. Kim ne yapmış kimsenin umrunda değil ki zaten.

Bir toplumun geleneklerine ve örflerine saygısızlık olarak değerlendiriyorum bu tür reklam kampanyalarını.


Çocuklara kötü örnek

Evet buna da yüz de yüz katılıyorum. Yazının başında da belirttiğim gibi bu yaratılış meselesi, hormon meselesi. Zaten bir birey büyüdükçe kendini tanıdıkça siz ona neyi empoze ederseniz edin o yolunu buluyor.

Bir arkadaşım oğlu erkek gibi davranmıyor, silahları sevmiyor, futbolu sevmiyor diye endişelenip oğlunu futbola yazdırmış. Kendisine dedim ki son derece yanlış yapıyorsun. Yani bu çocuğun içinde eğer kadınlık hormonları fazlaysa futbol oynayınca mı eşcinsel olmayacak. Yoksa silahlara merak salınca mı?

Ama buna da şahit oldum. Kız çocuğu babasına soruyor "Baba lezbiyenlik ne demek?" diye. Baba kızına "Kadınlar kadınları seviyor ve tercih ediyor, erkeklere ilgi duymuyor" demiş. Çocuk da "Ne kadar iğrenç" demiş.

Şimdi eğer bu kız çocuğunun hormonları kadınlık yönünden ağır basıyorsa tabii bunu böyle değerlendirecek.

Siz o çocuğa sabaha kadar bunun neyle nasıl şekillendiğini anlatın durun. O çocuk okuldaki erkek arkadaşına ilgi beslemeye ve bu durumu yadırgamaya devam edecek.


Eşcinseller kendini anlatmak istiyorsa

Eşcinseller bu tür anlamsız ve tepki toplayan reklamlar vereceğine paralarını seminer düzenlemeye, konferanslar yapmaya, yardım kampanyaları yapmaya ayırsın. Düşünsenize eşcinsellerin örgütlendiği bir sivil toplum örgütü belli zamanlarda fakir çocukları giydirse, kanser hastaları yararına kermes düzenlese ve bunu toplum önünde yapsalar daha çok ilgi ve takdir toplayacaklar.

Ama bu anlattıklarım yerine "Kamil abi ben gayım ha haberin olsun ya da Fatma teyze ben lezbiyenim ha bilin" demesinin ne anlamı var ki?

Böyle saçma farkındalık kampanyası mı olur?


Eşcinseller tutum ve davranışlarına dikkat etmeli

Şimdi yaşanmış onlarca olaydan örnekler vereyim. Bizzat bunlara şahit oldum. Gelin bir karşılaştırma yapalım.

Kadınlara ilgi duyan bir erkek biz kız gördüğünde Vay be ne güzel kız, bebek gibi, o bacaklara bak" dediğinde çevresinde aldığı iki tepki var. Birincisi "Gerçekten öyle bebek gibi kız" ikincisi de "Terbiyesizlik etme, düzgün konuş, herkesin karısına kızına laf atma." Hangisi doğru? Elbette ki ikincisi.

Peki eşcinsel bir erkeğin defalarca kez başka erkeklere alenen askıntı olduğunu biliyor musunuz? Şimdi burada kullandıkları argo dili yazmayım ayıp olur. Adeta açık açık kendisiyle birlikte olmasını istiyor. Peki bu eşcinsel bir bireye yakışan bir tavır mı?

Eşcinsel kadınların takıldığı bazı cafeler var, bir bayan arkadaşım bilmeden o cafeye kahve içmeye gitmiş, açıkça taciz edilmiş oradaki eşcinsel kızlar tarafından. Peki bu durum eşcinsellere yakışıyor mu?

Nasıl ki karşı cinse ilgi duyan bir bireyin yakışıksız davranışlarını kabul etmiyorsak ve yanlış buluyorsak keza kendi hemcinsine ilgi duyanların da bu tür çirkin davranışları yapmaması gerekiyor.

Bunlara herkesin dikkat etmesi lazım; sonra kimse çıkıp demesin bizi dışlıyorlar. Ee sen bir bak bakalım senin örgütüne üye eşcinseller nasıl ağzıyla istiyor ve taciz ediyor kendi gibi olmayan hemcinsini.

Gerçekleri konuşacaksak bunları da konuşalım.

**************

Günün sözü

Sen bana bakma, ben senin baktığın yönde olurum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları