Akıncı yanlış yaptı

• Cumhurbaşkanı Akıncı'nın beşli konferans ısrarı ilk başlarda mantıklı ve yerindeydi. Toprak ve harita konusunda Rumların istekleri verilmeyecekti, bu konu güvenlik ve garantilerden sonra konuşulacaktı. Beşli zirveden sonra masaya yatırılacaktı. Peki ne oldu? Sırf Rumlar beşli zirveyi kabul etsinler diye toprak ve harita konusu ikinci Pelerin zirvesinde masaya yatırıldı ve ilerlemeler sağlandı. Hatta % 28,7 gibi rakamlar ortaya atıldı, Rum basını peş peşe dün ve önceki gün yeniden harita yayınladı.

• Görüşmeler devam ederken Rum tarafı Rum basınına, Rum basını da bizim meslektaşlarımıza toprak konusunda ilerlemeler olduğu yönünde bilgi sızdırdı. Ve işte bu ilerleme bilgisi adeta KKTC kamuoyunu ayağa kaldırdı. Daha beşli zirve yok daha güvenlik garantiler konuşulmamış ama benim Cumhurbaşkanım toprak ve harita konusunu tartışıyor ve ilerleme sağlıyor. Ne zaman ki Rumlar beşli zirve için dönüşümlü başkanlık şartını da öne sürdü film bitti ve masa çöktü.

• Akıncı'nın 2016 sonuna kadar çözüm sevdasına birçok kez eleştiri yaptım. 2016 yılı sonunu bir insanın hayatındaki dönüm noktası haline getirmemesi konusunda uyarılar yaptık. Çünkü beşli konferansın diğer adı da aslında referandumdu. Akıncı referanduma gitme meselesini zorladı. Gereğinden fazla bunu arzuladı, masada belki de açıklanmayan tavizler de verilmiştir.

Doğrudan doğruya Akıncı yanlış yaptı başlığını atmak istemezdim. Ancak bu yazının başlığına söylemek istediğimi anlatabilmek için onlarca kelime yazmak isterdim ki o zaman da bunun adı başlık olmazdı. Gelelim yazımıza. Öyle tahmin ediyorum ki yazımı gazeteye göndereceğim saatlerde Cumhurbaşkanı Akıncı adaya dönmüş, açıklama yapıyor olacak ancak ben bu açıklamayı beklemeyeceğim. Mont Pelerin çöktü, evvela bunu teslim edelim. Çökeceği belli miydi peki evet belliydi. Defalarca kez süreci Rumların sonuca ulaştırmak istemediğini yazdım. Bunun için her türlü zorluğu çıkaracaklarını da yazdım.

Sürecin en başından beri Cumhurbaşkanı Akıncı, Rumlar üzerinde hep bir üstünlük kurma heyecanını taşıdı. Bunu anlıyor ve yanlış da bulmuyorum ama masada üstünlük kurma ve Rumları istediğimiz noktaya getirme çabamız neredeyse kendi kalemize gol olarak geçiyordu.

Geçti mi de bilmiyorum açıkçası.

Nikos-Tsipras dayanışması

Rum Lider Anastasiadis'in ilk kez çözümü gerçekten istediğini sanmışız oysa. Halbuki, Yunanistan Başbakanı Tsipras'la önceki takındıkları tavır tek kelimeyle bir danışıklı dövüşmüş meğerse. Nikos iyi polisi Tsipras da kötü polisi oynadı.

İkinci Mont Pelerin'deki hatalar

Hatırlayın New York zirvesi son derece kötü geçmişti. Sonra umutlar Mont Pelerin'e bağlandı; İsviçre zirvesinde Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibi masadaki tartışma ortamını son derece iyi idare etti ve temkinli davrandı. Toprak konusu ve haritayı neredeyse konuşturtmadılar bile. Her ne kadar fikir birliği var denilse dahi Türk tarafı olarak önce Güvenlik konusu ve Garantiler konusunu görüşelim sonra Toprağı ve haritayı konuşuruz dayatması son derece yerinde bir dayatmaydı ve evet Akıncı, Rumları köşeye sıkıştırmıştı.

Sonra bir hafta müsaade istedi Anastasiadis; ikinci zirve için heyetler İsviçre'ye taşındıktan sonra olanlar oldu.

Az kalsın toprak ve harita konusunda Akıncı anlaşma imzalayacaktı. Burada mecaz yapıyorum belki ama beşli konferansı, güvenlik ve garantileri konuşacağız derken bir anda kendimizi toprak ve haritayı konuşurken bulduk. Rumlar bizi istediği noktaya bir anda getiriverdi. Umarım masada konuşulanlar bağlayıcı olmamış ve BM belgesi haline gelmemiştir. Aynen Gali Haritası'nda olduğu gibi.

Akıncı beşli konferans diye tutturdu ama…

Cumhurbaşkanı Akıncı'nın beşli konferans ısrarı ilk başlarda mantıklı ve yerindeydi. Toprak ve harita konusunda Rumların istekleri verilmeyecekti, bu konu güvenlik ve garantilerden sonra konuşulacaktı. Beşli zirveden sonra masaya yatırılacaktı. Peki ne oldu? Sırf Rumlar beşli zirveyi kabul etsinler diye toprak ve harita konusu ikinci Pelerin zirvesinde masaya yatırıldı ve ilerlemeler sağlandı. Hatta % 28,7 gibi rakamlar ortaya atıldı, Rum basını peş peşe dün ve önceki gün yeniden harita yayınladı. Görüşmeler devam ederken Rum tarafı Rum basınına, Rum basını da bizim meslektaşlarımıza toprak konusunda ilerlemeler olduğu yönünde bilgi sızdırdı. Ve işte bu ilerleme bilgisi adeta KKTC kamuoyunu ayağa kaldırdı. Daha beşli zirve yok daha güvenlik garantiler konuşulmamış ama benim Cumhurbaşkanım toprak ve harita konusunu tartışıyor ve ilerleme sağlıyor. Ne zaman ki Rumlar beşli zirve için dönüşümlü başkanlık şartını da öne sürdü film bitti ve masa çöktü.

Şimdi gelelim sonuca. Allah aşkına Rumların çözüm istemediğini ve bu çözümün olmaması için her türlü zorluğu çıkaracaklarını bilmiyor muydu Sn. Akıncı? Biliyordu.

Beşli zirveye gidebilmek için ve görüşmelerin kopmaması için bence gereğinden fazla sabır göstermiş ve bu nedenle toprak ve harita konusunda hata yapabilecek noktaya kadar gelmiştir.

Türk tarafı olarak biz bu oyuna gelmemeliydik. Rumların elbette ki aşırı talepkar olacağı bir gerçekti. Hani Barış Burcu maksimalist dedi ya, zaten en başından beri Rumların tavrı buydu.

Türk tarafı olarak garantiler ve güvenlik konusunda geri adım atmadan beşli zirveyi zorlayacaktık, olmuyorsa da masadan o saat kalkacaktık. Sırf beşli zirveyi kapalım diye geri adım atmaya başladığımız için Rumlar beşli zirvenin bizim için aşırı önemli olduğunu idrak etti ve aşırı talepkar olmaya başladı. Toprağı da konuşalım, dönüşümlü başkanlık isteme ve dahası. Haliyle Akıncı da masadan kalktı.

Akıncı'nın 2016 sonuna kadar çözüm sevdasına birçok kez eleştiri yaptım. 2016 yılı sonunu bir insanın hayatındaki dönüm noktası haline getirmemesi konusunda uyarılar yaptık. Çünkü beşli konferansın diğer adı da aslında referandumdu. Akıncı referanduma gitme meselesini zorladı. Gereğinden fazla bunu arzuladı, masada belki de açıklanmayan tavizler de verilmiştir.

Peki sonuç?

Elde var hüzün.

****************

Günün Sözü

O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.

Yaşar Kemal