FETÖ - PKK iş birliği mi?

Türkiye'de yaşanan terör saldırılarında ciddi bir istihbarat zafiyeti var. Elbette ki gerçekleşecek her terör saldırısını bilmez ve engelleyemezsiniz, bu mümkün değil ama birçoğunu engelleyemezseniz o zaman bu iş düşündürücü bir hal alır. Hiçbir terör örgütü devletin içinden yardım almadan bu eylemleri gerçekleştirmez ve bu tür eylemler bize hala FETÖ'nün devletin içinde etkin olduğunu gösteriyor. Belki polisin, belki askerin, belki de istihbaratın içinde bu adamlar konuşlanmış durumda. Ne yazık ki Türkiye hem dıştan yönetilen darbe girişimleriyle hem de içten FETÖ'nün belki de PKK gibi terör örgütleriyle yaptığı iş birliği ile bu eylemleri gerçekleştiriyorlar.

Türkiye özellikle son bir yıldır yönetilmesi zor ülkeler kategorisinde yer alıyor. Şu an Sn. Erdoğan'a bir şey olsa adınız gibi emin olun ki Türkiye bir anda çöküş sürecine girer. Bugüne kadar aldığı birçok darbe karşısında halk çözülme yaşamıyorsa bu Tayyip bey sayesindedir. Zira güçlü bir liderlik sergiliyor. Her ne yaşanırsa yaşansın sırf saldırı oluyor diye korkuya kapılıp Türkiye devletinin zirvesine güveni sarsmamak gerekiyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan bu zorlukların üstesinden gelecektir

Türkiye yaklaşık bir yıldır zor bir dönem yaşıyor. Hem kendi içindeki FETÖ'cülerle mücadele ediyor hem de Suriye'de ciddi bir savaşın içinde. Sıkça yaşanan canlı bomba ve araçlı bomba saldırıları Türkiye'yi ciddi anlamda güvenilir olmayan ve yaşanılması güç bir ülke haline getirdi. Fransa'da iki kez terör eylemi oldu ve Fransız halkı sokağa çıkmaya korkar oldu. Türkiye'de sürekli terör saldırıları olmasına rağmen sanki de halk tedirgin olmasına rağmen korkmuyor. Ya da bir diğer deyişle bu tür olaylarla yaşamaya alışmış durumda.

Cumartesi gecesi Beşiktaş'ta iki terör saldırısı gerçekleştiğinde hepimiz televizyon karşısında adeta kilitlendik. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarına baktığımızda ciddi sayıda ölüm olduğunu bilmesine karşın ifade etmeme noktasında hayli zorlandığını fark ettim.

İstanbul'da yaşayan dostlarımızla irtibata geçip durumu sorduğumda ise "Bombanın sesini çok uzakta olmamıza rağmen duyduk, elli ambulans gitti kesin ciddi kayıp var ama açıklamıyorlar" cevabını aldık.

Ve gecenin geç saatlerinde şehit sayısı açıklandı gün içinde de bu sayı 38'e ulaştı.

Saldırı bilinçli bir şekilde Çevik Kuvvet'e yani güvenlik güçlerine yapıldı. Teröristler demek ki isteseydiler maç çıkışı halk dağılmadan bu saldırıyı yapar ve yüzlerce insanın ölmesine neden olabilirlerdi.

Bir diğer deyişle "ben senin burnunun dibine gelip yüzlerce vatandaşını öldürebilirim ve sen beni devlet olarak engelleyemezsin" mesajı da verildi.

Bu alçak ve hain saldırıyı PKK'nın yaptığı söyleniyor. Her kim yapmış olursa olsun bir kez daha istihbarat zafiyetinin olduğu ortaya çıktı.

Ortada istihbarat zafiyeti mi var?

Türkiye'de yaşanan terör saldırılarında ciddi bir istihbarat zafiyeti var. Elbette ki gerçekleşecek her terör saldırısını bilmez ve engelleyemezsiniz, bu mümkün değil ama birçoğunu engelleyemezseniz o zaman bu iş düşündürücü bir hal alır. Hiçbir terör örgütü devletin içinden yardım almadan bu eylemleri gerçekleştirmez ve bu tür eylemler bize hala FETÖ'nün devletin içinde etkin olduğunu gösteriyor. Belki polisin, belki askerin, belki de istihbaratın içinde bu adamlar konuşlanmış durumda.

Ne yazık ki Türkiye hem dıştan yönetilen darbe girişimleriyle hem de içten FETÖ'nün belki de PKK gibi terör örgütleriyle yaptığı iş birliği ile bu eylemleri gerçekleştiriyorlar.

Eskiden İstanbul'da ya da Ankara'da bu ve buna benzer bombalı eylemlere pek rastlanmazdı ancak son birkaç yıldır bu tür eylemler arttı.

Eğer bir ülkede bir yıl içinde defalarca kez bombalı eylemler ve saldırılar gerçekleşiyorsa ve bunun önüne geçilemiyorsa halkın hem devletine güveni zayıflar hem de yurt dışından hiçbir turist o ülkeye tatil yapmaya gitmez. Dahası ekonomik anlamda da kayıplar yaşar ve parası değer kaybeder. İşte tüm bu saydıklarım şu an Türkiye için geçerli durumlar.

Kim ne derse desin Türkiye hem içten hem de dıştan yıkılmaya ve zayıf gösterilmeye çalışılıyor ve ne yazık ki devletin kendi içindeki elemanlar bu işlerin içinde.

Kimse kusura bakmasın ama dışarıdan bakıldığında fotoğraf böyle okunuyor.

Erdoğan'a güvenmek şart

MHP'nin de desteğiyle Türkiye'de başkanlık sisteminin yakında önü açılacak. Bundan rahatsız olanlar da var. Her ne şekilde olursa olsun AK Parti hükümetini ortadan kaldırmak isteyen gruplar ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gitmesini isteyen gruplar ve ülkeler bu tür saldırıları artırdıkça, Türk halkı şikayet edeni ve etmeyeni Erdoğan'a daha çok sarılıyor.

Türkiye özellikle son bir yıldır yönetilmesi zor ülkeler kategorisinde yer alıyor. Şu an Sn. Erdoğan'a bir şey olsa adınız gibi emin olun ki Türkiye bir anda çöküş sürecine girer.

Bugüne kadar aldığı birçok darbe karşısında halk çözülme yaşamıyorsa bu Tayyip bey sayesindedir. Zira güçlü bir liderlik sergiliyor.

Her ne yaşanırsa yaşansın sırf saldırı oluyor diye korkuya kapılıp Türkiye devletinin zirvesine güveni sarsmamak gerekiyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan bu zorlukların üstesinden gelecektir. İsrail ve Rusya ile ilişkileri düzeltmek yapılabilecek en akıllıca işti. Bu son derece önemli bir adımdı ve Tayyip bey bunu yaptı. Terör belası Türkiye'nin başında yıllardır var, kolay kolay da bitmeyecek bence. Önemli olan büyük devletlerle birlikte çalışabilmek. Türkiye'nin iyi giden bir ekonomisi var, güçlü bir ordusu var; öyle anlaşılıyor ki terörle doğrudan mücadele eden özel birimlerin sayısını artırıp önemli yerlere konuşlandırmak farz oldu. Bir de son derece iyi çalıştığına inandığım Türk istihbaratı artık daha gözü açık olmak durumunda.

Devlet FETÖ'den artık arındırılmalı.

Son söz olarak yanı başımızda bu korkunç olaylar olurken hani bizim memlekette bir şey olmaz ya çok merak ediyorum acaba bizim memlekette güvenlik ne alemde, limanlar ne alemde?

*************

Günün Sözü

Aşk; bir bakıma sobaya dokunmak gibidir. Bir defa yanarsın, izi kalır. Sonra bir daha dokunmazsın sadece yanına yaklaşırsın...

Sunay Akın